1. yüklenicisi nihai tüketici olduğundan; açılımı "(k)azık (d)aima (v)atandaşa" şeklinde yapılan dolaylı bir vergi türüdür.
  2. uçak bileti alımlarında uçak biletinin iki katı kadar alınan vergidir
  3. bu vergi türü ile ilgili iki önemli sorun göze çarpmaktadır;

    1- katma değer vergisi'nin satışta oluşması. diyelim siz 01.01 günü 180 gün vade ile mal sattınız. bu malın parası cebinize 01.07 günü girecek. fakat siz malı satınca oluşan kdv'yi malın parası cebinize girmeden ödemek durumundasınız. hatta o malın parasını hiç alamasanız dahi, kdv'sini çatır çatır ödeyeceksiniz. bu bakımdan kdv, ülkemizdeki kayıtdışı ekonominin en önemli teşvikidir.

    2- diyelim serbest meslek erbabısınız, gelirleriniz için serbest meslek makbuzu düzenliyorsunuz. düzenlediğiniz belgenin adı "makbuz" olduğuna göre, haliyle para elinize geçince düzenlenmeli. fakat kdv de bu makbuzla oluştuğuna göre, hizmeti teslim ettiğiniz an itibariyle 7 gün içinde düzenlemek sizin zorunluluğunuz. peki düzenlediniz, müşteriye teslim ettiniz. karşı taraf paranızı ödemeyi reddedip, sizin verdiğiniz "makbuz"u gösterir ise, ne bok yiyeceksiniz?

    böyle saçma sapan bir vergi biçimidir. devlet tarafından bolca suistimal edilir. verginin vergisinin vergisi uygulamalarında hep en sondadır.
  4. 1984 yılında hayatımıza girmiştir. işletmelerimiz vergi kaçırmayı adet haline getirdiği için hazinemiz açısından hayati öneme sahiptir.
  5. 3065 sayıli katma değer vergisi kanunun 10 uncu maddesinin a bendine göre vergiyi doğuran olay:mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması, anında meydana gelir. özetle makbuz düzenlenince vergi doğmaz,hizmet ifa edilince vergi doğar.
    eleştirilicek husus ise, adam değeri olmayan bir kaç unsuru bir araya getirip bambaşka birşey yaratıyor.( örneğin akıllı telefon)vay efendim sen buna değer kattın ürettiğin ürünü vergilendireceğiz. katma değeri olan ürünleri özellikle yüksek teknolojide kdv istisnaları getirmek gerekir.
  6. insanın aklının kavradığı ama tekrarlanmaması halinde unutulan vergidir.

    mal ve hizmet bedelinin belli oranlarda çarpılmasıyla ödenen vergidir. herhangi bir mal alımından kdv ödenir. yani aldın verdin devlet kazandı. ilk verilen kdv ile bu zincirleme reaksiyonla devam eder. her kar yeni kdv yaratacaktır. dikkat edilmesi gereken nokta budur. aldın üstüne 5 lira koydun sattın. her alan da 5 lira koyunca her koyulan 5 liranın da kdv'si eklenince büyür büyür dağ olur. yani aslında basit bir %8, %18 değil olay, daha kompleks bir grafik izliyor, dolayısıyla her bir aracı her bir hizmet beledi olarak bir son kullanıcılara giriyor. mal kimin elinde kalıyorsa onda patlıyor yani. bu sistem bir harika dostum.


    ''çok kazanmak için çok çalışacaksın ama aslında kendini hırpalarken devlet malı götürecek, kendimi enayi hissedince vergi kaçırmaya karar verdim''.

    bu da aklıma geldi iyi bir filmden hemen hemen buna yakın alıntı. (bkz: 7 anos)
  7. kitaplardan %18 alınan vergi türü. ulan insafınız olsun be! yat alana 0 kdv uygula referandum olacak diye ötv'yi sıfırla ama kitap alırken hala %18 tabi siz de haklısınız insanlar kitap okursa bilinçlenip sizin o kirli oyunlarınızı anlayacak. cahil bir halk istiyorsun çünkü başka türlü hayatta kalamazsınız. yine de her türlü haksızlığınıza, hukuksuzluğunuza rağmen bu yarattığınız karanlığı parçalayacağız!
  8. mobilya sektöründe kdv'nin yüzde sekize düşmesi ile tam fatura çalışmayan bir çok firma bu sayede aldığı çeklere karşılık kesmediği veya eksik tutarlı kestiği faturaları fazla fazla keserek bu açıklarını kapatma fırsatını yakalamış oldular.