1. bir diyetisyen olarak top 5 besinim arasında yer alır. içerdiği probiyotik bakteriler sayesinde bağırsak düzeni sağlar ve bağışıklık sistemini güçlendirir, alerjik hastalıklara karşı koruma sağlar.
    hazır da satılır ancak ambalaj içerisinde probiyotik bakterilerin ne kadar kayba uğrayacağı tartışılır.
    kefir mayası alıp evde yetiştirmek daha garanti bir yöntemdir.
    ancak her gün tekrar mayalamak-devam ettirmek gerekiyor. yalnızca bu düzen açısından biraz zor olabilir.
    *no: hipokrat "bütün hastalıklar bağırsakta başlar" diye doğruluğu çok yüksek olan bir söz söylemiştir.
  2. yoğurt ve peynirle birlikte süt'ün mucize dönüşümlerinden birisi. yapılan araştırmalar doğru ise; ergen değilseniz artık süt içmenize gerek yok, daha fazla boyunuz uzamayacak. o yüzden bağırsak dostu, tokluk verici bu gıdayla tanışmakta fayda var. süt tek başına mükemmel bir hammadde olmasına rağmen doğrudan sindirilebilirliği tartışıldığı için, sütü bir şekilde hem daha faydalı, hem de dayanıklı hale getirmek gerekiyor. (raf ömrünü uzatmak tabirini kullanmak istemediğim için dayanıklı kelimesini kullandım)

    insanoğlu hammadde olarak sütü kullanıp, dayanıklı ve faydalı ürünler elde edebilmek için yüzyıllardan bu yana çeşitli yöntemler bulmuş. peynir, yoğurt, kaymak, krema, tereyağı gibi. bu ürünlerden birisi de kefir. türkler yoğurt ve ayranı keşfederken, ruslar da kefiri keşfetmiş. ülkemizde kullanımı son yıllarda artması sevindirici en azından kolalı içecekler, ice tea'ler didi'ler yerine tercih edilesi.

    kefirin en önemli özelliği barsak dostu olması. geceyi 4-5 bira'yla kapamışsanız üzerine bir bardak kefir içmeli, biranın o şişkinlik halini alıyor. hem ishale hem kabıza iyi geliyor, defakasyonu kolaylaştırıyor, tuvalet kağıdına bile ihtiyaç duymayacak dışkılama sağlıyor ki, dışkılama hiç bu kadar keyifli hale gelmediğini gözlüyorsunuz. barsaklarda bir kalkan oluşturması ile vücudunuza aldığınız patojenlere karşı bir savunma mekanizması yapıyor ve bütün bu etki ile defans puanınız artıyor ve level atlıyorsunuz.