-
lüks karışık kuruyemiş.
fakirim fakir. -
son günlerde, sol tarafta ne kadar intihar, vasiyet vb. sözcüklü başlık görüp bilinçaltıma soktuysam artık, başlığı ilk seferde yanlış(*:kendini öldürebilme yöntemleri) okudum :/
ödülün mantığını düşünürsek, kişi normal zamanda kolay edinmediği bir şeyi edinmeli; biraz pahalı bulduğu veya çok beğendiği ama ihtiyacı olmadığını düşündüğü için daha önce satın almadığı bir ürün, yiyecek/eğlenceli zaman kaçamağı vb. -
böyle çok sıkılıp bunalınca, uzun mesai dolu günler sonrası, karar aşamalarındayken..vs sıkça yaptığım şeydir. gel hatun sinemaya gidiyoruz diye tutar kollarımdan asılırım o güne. peşinden yemek ya da tatlı ısmarlarım. bazen kıyafet alır, saatlerce kozmetik dükkanlarını gezerim. bazense her şeyi bir kenara bırak der kitapçılara atarım kendimi.
bazen de çıtayı biraz yükseltip şu tarihte şuraya gidiyoruz hadi hazırlık yap derim içimden. aslında kendimi iyi hissettirecek ne varsa yapmaya çalışırım, mutlu ederim kendimi bir şekilde. yeni hedefim oyuncaklar almak mesela.en son ne zaman aldığımı anımsamıyorum. -
özendirmek gibi olmasın bu sabah bi uzun parliament aldım sanki marlon brando. değme gitsin.
uzun parliament en zehirli sigaralardan birisi, çok zararlı. ödüllendirmek değil de kendi çapında bir küçük intihar girişimi de denilebilir. -
bir haftadır uğraştığım bir ödevi bitirdim ve iş saatine kadar kendimi ödüllendirmeye karar verdim. şuan önümde bir çam, arkamda bir defne ve ben aralarında kitap okuyup sigara içiyorum. (evet sigara alabildim sonunda.) hava mis. rüzgar hafif. müzik güzel.
hayat güzel arkadaşlar. -
toplumda en sık karşılaşılan ödüllendirme biçimi ilginç şekilde bayramlarda marlboro içmek.
tabi youser’lar için bu büyük ihtimalle kapağı açılmamış kitaplar almaktır diye tahmin ediyorum. bir de kebap var bu işin bir yerlerinde. -
gerekli harcamalar: ihtiyaç
gereksiz harcamalar: kendini ödüllendirmek -
kendini odullendirmek yalniz adam isidir. baksana bir is becermissin ama seni odullendirecek kimse yok. sen de napacaksin? mecbur kendi kendini odullendireceksin. -
kasaptan et alıp fırında sebzelerle birlikte pişirip yemek.
tam bir ödül sistemi, bi kere yemek yapmak gibi muhteşem bir sanatla uğraşarak geçen birkaç saat hayat hanesine artı yazılır. etin kasaptan alınmış olması nedeniyle lezzet, hijyen problemi minimuma çekilir. yemek hazır olduğunda aynı yemeğin 5'te birine dışarıda belki de 3 kat fazla para vereceğini düşünmek ise muhteşemdir. sonuç: muazzam sevinç. -
bir değil iki çıkolata almaktır. bitter olanı makbüldür.