1. bunu hissetmeye başlayan kimse kısa bir süre sonra "insan insana muhtaçtır" dedirtecek bir olayı tecrübe edecektir.

    gözlemlerime ve şahsi tecrübelerime dayanır.
  2. en kötü evresi; aileye yabancılaşma evresidir.
  3. savunma mekanizmasının oyunu olabilmektedir. insanlardan kaçma bilinçaltı temalı, güvensizlik ve içe kapalılık içerir. dışa vurulduğunda ters teper, küçücük ses veya bir insan sesi baskılama duygusuyla eziklenme hissi yaratır.
    han
  4. her işini kendi başına halledebilen insanlarda görülür. etrafındaki insanlarla ihtiyaç duyduğu için değil, sevdiği için beraberdir.
  5. başka kimse yok.
    başka kimse yok.
    kim var benden başka? kim?
    senden nefret etmiyorum, çünkü kendimden nefret etmiyorum.
    herkesi seviyorum, kendimi sevdiğim için.
    herkese kendimmiş gibi davranıyorum.
    bu yüzden yalnızım.
    bu yüzden ölümsüzüm.
    bu yüzden her gün ölüyorum.
    bu acı, acıyor.
    herkesin acısı da benim acım oluyor.
    sen, kendini benden ayırdın. bu senin cehennemin.
  6. hayatin monotonlasmasi sonucunda maddi sıkıntıların olmadigi kendi basina yaşadığını anladığın duygusal ve mantıklı bi aydınlanma. bir sözle pekiştirmek istiyorum.

    insanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum.

    hayvanla alakasi yok tabi ama bu ihtiyaç duymama hissi insan tanımadan kaynaklanıyor.
  7. kişisel gelişim için kullanılırsa hobiler yararlı alışkanlıklara dönüştürülebilinir.
  8. insanların yüzde doksanıyla öylesine hiçbir ortak yönüm yok ki bu en basit espri anlayışı ya da müzik için bile geçerli o yüzden bu aralar hissettiğim duygu. tabii burada kimseyi yadırgamıyorum sıradanlık kisvesi altında çoğunluk böyle ise bende bir sıkıntı var ama napalım.
  9. bunu anti-sosyallik olarak anlamamak lazım. insanlara yabancılaşmayı, tahammül edememeyi gerektirmez. bağımsız düşünebilmek iyidir fakat insanları yok saymak doğru değildir.
    en önemli kazanç yalnız kalmayı başa çıkılması gereken bir sorun olarak görmemektir. kimseye ihtiyaç duymamak bence bu dur.
    symek
  10. insanlarla bağ kurmanın en temel yollarından birisi onlara iyilikte bulunmak ya da onlardan iyilik yapmalarını istemektir. "self devotion" güdüsü okşandıkça harekete geçer, sonradan ihtiyaca dönüşecek karakterler arası sevgi ağlarını ören örümcekler. bu bağlamda kimseye ihtiyaç duymamaya başlamak ruhtan vazgeçiştir bir anlamda.