• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.39)
kinyas ve kayra - hakan günday
"hiç uykum yok. hiç uyuyamıyorum. domuz gibi içiyorum. ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. sabaha beş saat var. annemi düşünüyorum. nerededir şimdi? aynada kendime bakıyorum bazen. ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. sağ omuzuma kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altında aynı kelebeğin bir japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. bileklerimdeki otuz dört dikiş. medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandisit ameliyatımın izi. ve sırtımı kaplayan, tanrı'nın yüzü. bilmiyorum... hızlı yaşadım. ama genç ölmekten çok, hızlı yaşlandım! ama hayattayım.kayra, bir gün bana 'mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun' demişti." (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. roman bittiğinde kafamda tek bir şey vardı: sol bileğime kin, sağ bileğime yas yazdırmak
    çünkü fark ettim ki hayatıma hükmeden iki temel duygu bunlar
    sonra, henüz/hala sahip olduğum şeyleri düşünüp vazgeçtim
    bir gün hepsini kaybedersem ilk yapacağım şey bu olacak
    sonrada gelen tanım: bana göre hakan günday'ın en iyi romanı değildir.
  2. abartılan günay kitabı. varoluşsal problemleri birtakım imgelerle ele almak kitabı elinize aldığınızda çekici gelecektir. fakat bir süre sonra yazarın kitabın içinde kurgunun ardına sığınıp kibabı zirveye çıkarmadan başladığı gibi devam ettirdiğini görür ve bundan sıkılırsınız. sıkılmak kitabı yarım bıraktıracak raddeye gelir. kısacası bu kitap çekici konulara kendini sattırıyor. yoksa gerçekten bu yapıt fazlasıyla bunaltıcı.
  3. okudukça daha da güzel gelen bir kitap. keşke bu kadar geç okumaya başlamasaydım.

    !---- spoiler ----!

    ama daha sonra işkence gören bir teröristin haberi karşısında, en çelik hümanist kesilip insan haklarından dem vururlar. çelik hümanistler çelik kapı taktırırlar evlerine, adlarına methiyeler dizdikleri kaosun, devrimin geldiği gün kedilerine bir zarar gelmesin diye.

    !---- spoiler ----!
  4. okuyanların kitaptan beğendiği pasajları instagram'da paylaştığı kitaptır.
    twitter'da çok saygı duyduğum bi abim aynen şöyle yazmıştı:
    "kinyas ve kayra'yı instagram'dan bitirdim"
  5. yasarken olmeyi hic dusunmemis insanlarin anlamayacagi kitap.
  6. bir kitabı okurken sevdiğiniz cümlelerin altını çizmeyi seviyorsanız, bu kitabı okumaya başlayın. neredeyse her cümlesi insanı etkiliyor cinsten. benim altını çizdiğim cümlelerin arasından en sevdiğim kısım ise:

    "uyuyamadığı için atom bombasını icat etmiştir, diyorum içimden, resmini yıllar önce bir ansiklopedide gördüğüm adam için. ben de uyuyamadığım için yürüyorum odanın içinde. pencereden kapıya. beş adım. pencerenin orda dönüşümü yaparken rüzgarımdan perde havalanıyor. kapının beyazı gözümü alıyor. yürüyorum. kilometreler gibi geliyor bana, attığım her adım. sanki dünyayı yürüyorum ufacık odada. ben uyurgezerim diyorum. sayiri filmenam. hem hayal ederim, hem yürürüm. ufacık bir odada volta atarken -ki dört volta sonrasında güzergahı ezberlediğimden kapatırım gözlerimi -meksika'dan çin'e giderim. oradan da cennete. sonra kanada'ya. oradan da cehenneme. bavula gerek yok. kendimi götürmem yeter. tanımam yeter, gittiğim yerlerden ve insanlardan iğrenmem için. benim ilacım böyle küçük odalardır. böylesine atılan voltalardır. beş adımda aşılan denizler, beş adımda tırmanılan dağlardır. perdenin havalanışı okyanustaki kasırgadır. kapının beyazı alaska'nın karıdır. sarı duvarlar sahra çölü'dür."
  7. insan ırkının ilkelini,günümüz zamanının sapkınlığını ve yozlaşmışlığını,kimsenin kendine itiraf edemediği içselini anlatan bir roman.yol ayrımından sonra hayata tutunmaya karar vermiş sayfaları olmasaydı sanırım benim için hayal kırıklığı olacaktı
  8. fazla overrated bir kitap.
  9. "'ben ağlamam' dedim kendime. 'kurutamam gözyaşlarımı çünkü. başlarsam duramam diye ağlamam. bütün damarlarım, kemiklerim çıkar gözpınarımdan. geriye tek bir derim kalır...'"
  10. fazla overrated olduğunu düşündüğüm, tutarsızlıklarla dolu, bu aralar gençler tarafından bolca okunan, hakan günday'ın ilk romanı.