• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.39)
kinyas ve kayra - hakan günday
"hiç uykum yok. hiç uyuyamıyorum. domuz gibi içiyorum. ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. sabaha beş saat var. annemi düşünüyorum. nerededir şimdi? aynada kendime bakıyorum bazen. ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. sağ omuzuma kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altında aynı kelebeğin bir japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. bileklerimdeki otuz dört dikiş. medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandisit ameliyatımın izi. ve sırtımı kaplayan, tanrı'nın yüzü. bilmiyorum... hızlı yaşadım. ama genç ölmekten çok, hızlı yaşlandım! ama hayattayım.kayra, bir gün bana 'mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun' demişti." (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. nietzsche,sartre,schopenhauer,camus... ve daha nice düşünürün felsefelerini cımbızlayıp aptalca diyaloglar içine sokan saçma sapan kitap. benim kahrolduğum bunu okuyup varoluşçu bunalımlara sürüklenen ergenler olması. he canım he hayat çok anlamsız, akşamada sinemaya gidekmi?
  2. hakan günday iyi bir yazar. muhtelif sözlüklerden ve sanal alemden takip edebildiğim kadar iyi, kaliteli ve kafa dengi bir insana benziyor. mutlaka öyledir ve fransa’da kazandığı ödül sonrası gelecekte de edebi ve estetik açıdan daha güzel romanlar yazacağını ümit ediyorum.

    bu kitabı geçtiğimiz haftalarda yenice bitirdim. ne var ki bu ilk roman hakkında çok olumlu şeyler yazamıyorum. bunun iki sebebi var. benim açımdan bu iki sebep aynı zamanda iki farklı perspektife yaslanıyor.

    bakış 1:
    ben edebi esere brecht- lucacs tartısması açısından bakan bir adamım. velhasıl ister toplumcu olsun ister toplumcu olmasın gerçeklik benim için çok önemli. bu bağlamda, kinyas ve kayra romanı dünyanın hiç bir yerinde, yaşanan hiç bir tarihinde yaşanmış veya yaşanmakta olan herhangi bir sosyal pratiğe tekabül etmiyor. kitabın öyle bir derdi de yok zaten. ama yazarın salt şahsi hayallerini yansıtan bir kurmaca da estetik olarak olumlanacak bir öğeye sahip olamıyor maalesef.

    burada gerçeklik derken, fantastik, gerçeküstü, soyut metaforlara, hayal ürünü/kurgusal kahraman/antikahramanlara vs karşı çıktığım falan sanılmasın. kafka nın `die verwandlung` adlı romanı muhteşem bir romandır, estetik gerçeklik tartışması bağlamında...

    konu ile ilgili, daha anlaşılır olması açısından bir alıntı yapmak istiyorum.
    “…sakın yalnızca bir düş görmüş olmayaydım. her şeyi bir kez daha gözümün önünde canlandırmayı denedim. o zaman anladım ki, işittiğim her sözcük – ister imgelemimden çıkmış, ister gerçekten konuşulmuş olsun – tamamı tamamına gerçeklere uymaktaydı…” köprü - b.traven / oda yayınları 1976

    bakış 2:
    gerek varoluşçuluk(sartre, camus), gerek nietzschevari beckett, kafka nihilizmi, gerek beat kuşağı (burroughs, ginsberg, kerouac), gerek bukowski, vb bağlamında yer altı edebiyatının önde gelen eserleri ile mukayese açısından da olmamış bir eserdir, kinyas ve kayra…

    fazlasıyla acemice ve ileri derecede özenti.

    örneğin hiç bir türk yer altı elemanı marijuana kelimesi kullanmaz. esrar der, cıgaralık der, tek kaatlı der, çift kaatlı der, nane mollar der. ama marijuana demez.

    buna benzer çok fazla sırıtan, insanı gerçeklik duygusunan uzaklaştıran özenti adlandırmalar, betimlemeler, metaforlarla dolu. farklı mecralarda çoğu arkadaşın altını çizdiği janjanlı cümleler ve aforizmalar meselesine girmiyorum bile.

    sonuç olarak ayakları oldukça havada, acemi işi bir ilk roman.

    ha arkasındaki kocaman emeği, alınterini görmüyor değilim. saygı duyuyorum. sırf bu yüzden ve hakan gündayı beğendiğim ve takdir ettiğim için okudum zaten.

    konunun ciddiyetini çok fazla bozacak ama bir de şu var, aklımı kurcalayan...
    romanın adında sanki bir hinlik var gibi.
    isimlerdeki harfleri karıştırıp yeniden deneyince ortaya şöyle bir şey çıkıyor
    kinyas: yansik
    kayra: yarak
    bu da sadece benim gıcıklığımdan oluyor herhalde
  3. bunca insanın hayatımın kitabı payesini nasıl verdiğine şaşırdığım kitaptır bu.tamam, çöp kitap diyemem ama kitap bittiğinde dilinizin üzerinde "ergen melankolisi" tadı kalır. e haliyle pek leziz bir tat değil bu. yine de içinde barındırdığı diyaloglardan hareketle ünlü düşünürlerin, yazarların keşfedilmesini sağlıyorsa kötü de diyemem kinyas ve kayra'ya.
  4. kişinin ailesinden, toplumdan ya da sorumluluktan değil bizzat kendisinden kaçmasını anlatan kitaptır. kinyas da kayra da kendi benliklerinden kaçan iki uçarı insandır. affetmeyi sevmezler, sevmeyi isterler ama sevişmekten korkarlar. affedilmek istemeyi bilmezler, duygularından habersiz yaşarlar, ta ki duyguları yok olana kadar.
  5. çevremden çok fazla övgü alınca kitap o merakla okumustum. sonra anladım ki cevrem hayata isyankâr melankolik ergenlerle dolu malesef.
  6. okuyanların kitaptan beğendiği pasajları instagram'da paylaştığı kitaptır.
    twitter'da çok saygı duyduğum bi abim aynen şöyle yazmıştı:
    "kinyas ve kayra'yı instagram'dan bitirdim"
  7. kitap okumaktan hoşlanmayan birisi olarak kendimi geliştirmem gerektiğine inandığım için kitap okumaya karar verdikten sonra okuduğum iki ya da üçüncü kitap olan ve bana bir nebze kitap okumayı sevdiren kitap.bu kitabı okumamdaki neden farazi ve kayra adlı hip hop duo'sundan geliyordu ve doğru bir kararmış.çünkü gerçekten kitap ergenlere ya da ergen demeyelim ama tam olgunluğa erişmemiş kişilere hitap ediyor.ben de kitabı okuduğum zamanlarda böyle birisiydim ki hâlâ öyleyim çünkü kitabı geçen sene okudum^:swh^ neyse kitap güzeldi kinyas davadan döndü ondan gıcığım ona kayra benim kendimi özdeşleştirdiğim karakterdi ve şimdi okuduğum kitaplardan sıkıldığım zaman dönüp beş on sayfa okuyarak aklımı dağıtmamı sağlıyor bunun için seviyorum bu kitabı.
  8. çocukluk arkadaşı olan kinyas ve kayra'nın hayattan nefret etmesini konu alan bu kitapta 30'lu yaşlarına yaklaşmış hayatlarının, öfke ve suç dolu bir gelişme sürecinden geçmesi anlatılır. ancak bu sürecin sonunda, farklı sonuçlara ulaşırlar.
  9. gerçekten bu kitaba sarılıp uyumak istedim.bir yanım herkes okusun bilsin, bir yanım sadece bende kalsın istiyor.
  10. okudukça daha da güzel gelen bir kitap. keşke bu kadar geç okumaya başlamasaydım.

    !---- spoiler ----!

    ama daha sonra işkence gören bir teröristin haberi karşısında, en çelik hümanist kesilip insan haklarından dem vururlar. çelik hümanistler çelik kapı taktırırlar evlerine, adlarına methiyeler dizdikleri kaosun, devrimin geldiği gün kedilerine bir zarar gelmesin diye.

    !---- spoiler ----!