• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.60)
kiralık konak - yakup kadri karaosmanoğlu
yakup kadri karaosmanoğlu, ilk romanı olan kiralık konak'ta toplumumuzda batılılaşma ile birlikte kuşaklar arasında meydana gelen düşünce, duygu ve dünya görüşü ayrılıklarını, toplumsal çözülüş kavramını temel alarak, bir konağın dağılışı etrafında verir. satılığa çıkarılan konağın, bu değişimle farklı yerlere savrulmuş bazı kişileri, tanzimat'tan meşrutiyet'e uzanan bir kopuş süreci içinde, istanbulin giyen, ölçülü ve namuslu kişiler olmaktan çıkıp, sırtlarına geçirdikleri redingotlarıyla -romancının deyişiyle- "riyakar, yarı uşak ve adi" bir kuşağın temsilcisi haline gelirler. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. londra'da bir üniversitenin kütüphanesinde bulunca hunharca sevinip dün itibariyle okumaya başladığım kitap.
    tam "dili yazarın kendisine kıyasla bana biraz acemi geldi" diyip okuduğum diğer kitaplarıyla kronolojik karşılaştırma yapacaktım ki tanımda ilk romanı olduğunu gördüm.
    şimdilik fevkalade gidiyor, bitirince düzenleme yaparım muhtemelen.

    edit: dün dayanamayıp bütün gün okumak suretiyle bitirdim.
    yakup kadri karaosmanoğlu, kendine bile nispeten daha gelenekçi ve niyetini saklamayan bir tutumla yazmış kitabı. tiksindiği şeyleri bir araya toplayıp adeta kendince bir korku ütopyası oluşturmuş.kendinin aksi görüşe de hak vermiş arada, onu da anlamış.yine de günümüz gençliğince sevilmek beğenilmek için fazla muhafazakar bir kitap.
    yakup kadri'nin tasvirlerini zaten çok severim. ilk romanı olduğu için sanırım diğerleri kadar yormayan bir üslubu var.bazı tespitleri de ayrıca hoşuma gitti.

    !---- spoiler ----!

    senihanın avrupadan dönünce hakkı celis'e sen de çok büyümüşsün dediği yerde çocuğun bir cevabı var:
    -"yalnız büyümek değil, ihtiyarladım bile. siz çok gezdiniz, çok gördünüz.fakat ben de çok düşündüm, çok hissettim. o kadar ki bütün fikirler bütün hisler şimdi bana yavan geliyor. siz bu bezginliğe vasıl oldunuz mu?nerede?her tarafınızdan arzu, emel, gençlik fışkırıyor, şimdi 'haydi!' deseler bir seneden beri yaptığınız seyahatleri aynı iştiha ile tekrar edebieceksiniz. fakat, ben düşündüklerimi tekrar düşünmek, hissettiklerimi tekrar hissetmek istemeyeceğim. seniha abla, bizi pişiren ıstıraptır, gezip görmek değildir. sizden evvel kaç kişi avrupa'ya gitti, geldi. bunların bazılarının kıyafetlerinde epeyce değişiklik gördüm, fakat ruhlarında ne değişti, bilmiyorum."

    -sevdiği kıza kendisinden birkaç ay büyük olduğu için ve de kendisine öyle öğretildiği için abla diyen bir çocuk var kitapta.

    -ve son olarak "aşk, bir izzet-i nefis meselesidir."

    !---- spoiler ----!

    bu kadarla iktifa edelim.