1. eğlenceli bir şeyler okumak isteyenler için:

    "beni bırakıyor musunuz?" diye kuşkuyla sordu konsolos.
    "hayır, korkarım bırakmayacağız. martel eski bir arkadaşım. dabour'a gittiğimde ona sürpriz yapmak istiyorum, ona geldiğimi haber verme riskini göze alamam. bu manastırın mahzeninde bir pişmanlık hücresi var. şu anda kendini çok pişman hissettiğinden eminim ve günahlarını düşünmen için sana zaman vermek istiyorum. bana söylendiği kadarıyla hücre oldukça konforlu. bir kapısı, dört duvarı, bir tavanı ve hatta bir zemini var." başrahibe döndü. "bir zemini var değil mi, lordum?"
    "evet," diye onayladı başrahip, "güzel ve soğuk bir taştan."


    "hayır. kalten geldiğinde buraya geri geleceğim. genel toplantı binasından gözükmeden girip çıkmak biraz zor. şu meyhanenin arka kapısı hâlâ açık mı?"
    "dün açıktı. arada sırada oraya uğruyorum."
    "hiç şaşırmadım."
    "bir erkeğin birkaç kusuru olmalı, sparhawk. bu ona kiliseye gittiğinde pişman olacağı bir şeyler sağlar."


    kurik uzun siyah pelerini zırhın omuz parçalarına yerleştirdi. sonra bir adım geri atarak aşağıdan yukarı değer biçermiş gibi, sparhawk'a göz gezdirdi. ''yeterince iyi," dedi "kalkanını getireceğim. çabuk olsan iyi olur, saraydakiler erken kalkarlar. bu onlara kötülük yapmak için daha çok zaman sağlar."


    elmas taht - david eddings
  2. "hakikatin söylentiye yetişmesi nadiren mümkün olur. "

    amerigo - stefan zweig
  3. '' rastgele bir kalem için bu kadar yolu yürümek aklıma bile gelmez. dedim. ama
    kalem bu olunca iş değişir, bu başka. değersiz bir şey gerçi, fakat benim şu
    yeryüzündeki mevkim aşağı yukarı bu kalem sağladı; hayattaki yerimi ben
    adeta ona borçluyum. ''

    knut hamsun - açlık
  4. ' böyle balık ne gördüm ne duydum doğrusu. ne olursa olsun onu öldürmek zorundayım. yıldızları öldürmeye kalkmadığımıza iyi ediyoruz, ya bir de onu yapsaydık!
    ya bir de her gün ay'ı öldürmeye çalışsaydık? ' diye düşündü. ' o zaman ay kaçardı. fakat ya her gün güneşi öldürmek gerekseydi? şanslı adamlarız vesselam! '


    '' insan yenilmek için yaratılmadı." dedi dokunaklı bir sesle; "ademoğlu mahvolur ama yenilmez."

    ernest hemingway - yaşlı adam ve deniz
  5. alıntı içinde alıntı. az evvel karşılaştım:

    ''..sana buradan bingöl'den bir kitapla geleceğim. büyük bir olasılıkla yeni şiir kitabım güze doğru yayınlanacak "küçük tragedyalar". boş bir sayfa ve üstünde bir cümle; "kızım zeynep için" ve karşı sayfada bir alıntı: "kilimanjaro 6500 metre yükseklikte afrika'nın en yüksek tepesidir... batı doruğuna yakın bir yerde, kurumuş ve donmuş bir pars iskeleti vardır.
    bu kadar yükseklikte o pars ne arıyormuş? buna
    kimse akıl erdiremiyor.''

    ernest hemingvvay

    kilimanjaro'nun karları

    hoşçakal gülüm, şimdilik.
    baban''


    metin altıok
  6. ''bir yere varmak, farklı ve ayrıcalıklı bir şeyler yapmak, ilginç biri olmak isteyen herkesten bıktım usandım ''

    franny ve zooey - j. d. salinger