• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.86)
knulp - hermann hesse
tüm yaşamı yollarda geçen ve yine yollarda sona eren bir göçebenin hikayesi knulp. canının çektiği yere "konan", ama çok duramayıp yine "uçan" bir özgür ruhun kısacık destanı.

hermann hesse'ye göre, knulp gibi figürlerin "kimseye yararı dokunmasa da, yararı dokunan kimilerine oranla çok daha az zararı dokunur. knulp gibi yetenekli ve hayat dolu insanlar, yaşadıkları çevrede kendilerine yer bulamıyorlarsa, bunda onlar kadar çevreleri de suçludur."

hesse, tıpkı knulp gibi, uzun yürüyüşlere çıkmaktan ve doğayla baş başa kalmaktan hoşlanan biriydi. bu anlamda onun ruhunun uçarı yanını da simgeleyen kitap, bu öykülere ek olarak, hesse'nin ölümünden sonra gün ışığına çıkan iki fragmanı da içeriyor.

hesse'nin ilk dönem düzyazıları içinde ışıldayan küçük bir mücevher knulp.

(kapak yazısı)


  1. hesse'yi bir kez sevmişseniz hep seversiniz sanırım. hele de ilkinde siddhartha ile tanıştıysanız ruhunuza, aklınıza kazınır çünkü mutlaka içsel yolculuğunuzun bir yerlerinde karşılaşırsınız onunla ve sanki bir tanıdık gibi selamlaşırsınız en azından.

    knulp bir gönüllü göçebenin hikayesi, dünya üzerindeki köksüzlüğümüzün bir temsilcisi adeta. bir yanıyla rahatsız edici kurulu düzene direnişiyle, bir yanıyla teşvik edici ve umutlandırıcı.

    kâmurak şipal çevirmiş yine elbette.

    !---- spoiler ----!

    insanlar arasındaki ilişkilerde saklı acıyı henüz tatmamış, kendilerini birbirine bağlayan bağ ne kadar sıkı olursa olsun iki insan arasında her zaman uçurumun var olduğunu, bunu ancak sevginin, o da zaman zaman oluşturacağı geçici bir köprüyle aşabileceğini henüz yaşamamıştım.

    !---- spoiler ----!
  2. serseri karakter, delikanli serseri, serkeş.
  3. knulp dostuna anlattığı bir hikayeden sonra şöyle devam eder;

    "hayır, hiç de değil. başka türlü olsaydı bugün neler vermezdim bunun için. franziska hakkında kötü bir şey söyleme bana, onun üzerine toz kondurmak istemem. iş düzgün gitseydi, sevgin denen şeyi güzel ve mutlu bir biçimde tanımış olurdum, belki bunun bana yardımı dokunur, okulla ve babamla aram düzelirdi. çünkü -nasıl söylesem- bak, o günden sonra kimi dostlar kimi arkadaşlar edindim ayrıca kimi aşklar yaşadım ama bir daha kimsenin verdiği söze kendimi bağlı hissetmedim. bir daha asla. işime geldiği gibi yaşadım hep, elimin altında bol bol özgürlük ve güzellik vardı, ama ben hep yalnız kaldım."
  4. "benim düşünceme göre, en güzel şey öyledir ki bizde hazdan ayrı hüzün de hatta korku da uyandırır.

    belli bir zaman sonra yaşlanacağını ve sonunda ölüp gideceğini bilmesek, dünya güzeli bir kızı hiç de o kadar güzel bulmazdık. güzel bir şey güzelliğini hiç yitirmese, hep güzel kalsa, içimden şöyle geçirirdim: bugün onu görmen şart mı, nasılsa bir yere kaçtığı yok. oysa yıkılıp gidecek, her zaman aynı kalmayacak bir şeye baktım mı, haz duyduğum gibi korku da hissederim."