1. nba tarihinin en çok sayı atan 3. oyuncusu.
  2. şu dünyada abd başkanı barack obama'ya laf sokabilen tek insan sanırım. biliyorsunuz obama aslen yahuöhm chicago bulls taraftarı. zaten obama'nın başkan seçildiği yıl ile derrick rose'u draft eden chicago ekibinin draftta 1. kurayı çekmesi ve o andan itbaren hep şampiyonluğa aday olması irdelenmelidir halkım oyun çok büyük gör bunları!

    neyse hatırladığım kadarıyla olayı nakledeyim; bir gün los angeles lakers playofflarda bir takımdan 4 mağlubiyet alıp elenince obama dalga geçmek için kobe'yi arıyor. (evet adamın başkanla ilişkisi benim sınıf arkadaşımla ilişkim laçkalığında)

    kobe telefonu açmıyor. sonra başkan obama çıkıp tv'de şöyle diyor:

    "kobe'yi arayıp 4 kere çaldırdım ama açmadı."

    sonra bunu kobe'ye soruyorlar herifin cevabı şu:

    5. kez çalmasını bekledim (adamın 5 şampiyonluğu hacıt).
    ya işte böyle. ben asistanı olduğum hocaya yapamıyorum bu artistliği herif amerikan başkanına yapıyor. bu da böyle bir delikanlı işte.
    bu arada 2016 nba sezonu kendisinin son sezonudur.

    basketbolu bırakma kararı aldığını duyurduğu mektubu ise şöyledir:

    dear basketball,

    from the moment
    i started rolling my dad’s tube socks
    and shooting imaginary
    game-winning shots
    in the great western forum
    i knew one thing was real:

    i fell in love with you.

    a love so deep i gave you my all —
    from my mind & body
    to my spirit & soul.

    as a six-year-old boy
    deeply in love with you
    i never saw the end of the tunnel.
    i only saw myself
    running out of one.

    and so i ran.
    i ran up and down every court
    after every loose ball for you.
    you asked for my hustle
    i gave you my heart
    because it came with so much more.

    i played through the sweat and hurt
    not because challenge called me
    but because you called me.
    i did everything for you
    because that’s what you do
    when someone makes you feel as
    alive as you’ve made me feel.

    you gave a six-year-old boy his laker dream
    and i’ll always love you for it.
    but i can’t love you obsessively for much longer.
    this season is all i have left to give.
    my heart can take the pounding
    my mind can handle the grind
    but my body knows it’s time to say goodbye.

    and that’s ok.
    i’m ready to let you go.
    i want you to know now
    so we both can savor every moment we have left together.
    the good and the bad.
    we have given each other
    all that we have.

    and we both know, no matter what i do next
    i’ll always be that kid
    with the rolled up socks
    garbage can in the corner
    :05 seconds on the clock
    ball in my hands.
    5 … 4 … 3 … 2 … 1

    love you always,

    kobe
  3. "mamba out" diyerek çıkışını yapmış, 2000li yıllara damgasını vurmuş los angeles lakers'lı ünlü basketbol oyuncusu. son çıktığı maçında 60 sayı atarak da kendisine yakışır bir şekilde veda etmiştir.
  4. son maçında 60 sayı atarak, kaçıranlar için kariyerinin küçük bir özetini sundu. kendine yakışır bir vedayla bıraktı. kendimi onu izleyebildiğim için şanslı hissediyorum.

    büyük oyuncuydu. nba'nin gördüğü en büyük oyunculardandı hatta. bütün şampiyonluklarına şahit oldum. harika anlar yaşattı. eline son kez mikrofonu aldığında içim burulmadı değil. ve son olarak "mamba out" diyerek çıktı sahadan. son kez soyunma odasına girmeden önce bu sahada neleri bırakıyorsun sorusuna, "kalbimi ve ruhumu burada bırakıyorum" diyerek gitti.

    babamla izlerdik maçlarını. 81 sayı attığı maçta, potaya bakmasına gerek olmadığına karar vermiştik. bana babamla bu güzel anları yaşattığı için çok mutluyum.

    teşekkürler mamba.
  5. golden state'in 73-9 yaptığı tarihi maçını canlı izlettirmeyecek tek bir adam varsa o da kobe bryant. kariyerinin son maçında dahi rekor kıran, takımına maçı kazandırırken 60 sayı atan, bir nesile basketbolu sevdiren bu adamı odamda ayakta alkışladım. tarihe tanıklık ettik.
  6. sabah karganın bokunu yemediği saatte biraz abartıyorum neredeyse babam yaşında çoluk çocuk sahibi bir abim aradı. ben uyanalı yarım saati geçmişti.

    ''ben shaqçiydim. neden ağlıyorum ben extracts?'' dedi.

    ''bilmiyorum abi. kalkalı yarım saati geçti. neredeyse uyandığımdan beri ben de ağlıyorum.'' dedim.

    neden çok üzüldüğümüzü anlamayanlar, abarttığımızı, kitleye oynadığımızı söyleyenler oluyor. evet ben de aynısını düşünüyorum. içimizde ihmal edilemeyecek kadar önemli bir kısmımız kitleye oynuyor. her ölen kişinin ardından ya da popüler olan gündeme bir ucundan yapışmaları huyları kobe bryant'ın vefatı konusunda da aynen devam ediyor.

    her neyse, üzülüyoruz çünkü hem bizim için hem de genel olarak değerli, özel ve eşsiz anlamında farklıydı the black mamba.

    ''if you don't believe in yourself, no one will do it for you.''

    “great things come from hard work and perseverance. no excuses”

    the black mamba

    haberi aldıktan sonra bu başlığa defalarca geldim gittim...yazamadım.

    mamba out

    neredeyse her gün “nba all time stats-points/scoring” e baktım yıllarca. acaba ” önümüzdeki maç kaç atar, yarı sezonu, sezonu kaç sayıyla bitirir? kaç sezon oynar, o sezon ortalamaları kaç sayı olur, toplamda kaç sayı daha atar ve genel toplamı kaç olur? bıraktığında kaçıncı olur? ” diye düşündüm, hayaller kurdum.

    asla çalışmaktan vazgeçmeyen, asla pes etmeyen bir oyuncu, bir karakterdi.

    rip mamba

    ekleme: anlamayanlardan mesaj atanlar oluyor. toptan cevap vereyim.

    ''kendinize inanmaktan ve çok çalışmaktan, direnmekten(acılar) asla vazgeçmeyin. başarmanın tek yolu.'' bu demiş.

    bunu söyleyen 17'sinde draft edilmiş, ebeveynleri de pro basketbolcu genetik üstünlüğü olan saf doğal yetenekli bir süper atlet.

    the black mamba her allah'ın günü 15 saat hatta zaman zaman naçizane bence yanlış olarak 3-4 saat uyuyup 20 saat kaytarmadan hayatının anıymış gibi çalışıyordu.

    kobe bunu 10 milyon dolar daha kazanayım diye yapmıyordu. hırslı, rekabetçi hatta korkunç rekabetçi bir insandı.

    banka hesabında yüzlerce milyon dolar vardı ama çalışma temposunu gittikçe arttırıyordu. takım arkadaşları bütün nba oyuncularının başta sosyal ve gece hayatı, lakers oyuncularının şehirde ki popülariteleri nedenleriyle gelmek için can attığı los angeles'ın nimetlerinin peşinde koşarken o tüm kariyerini geçirdiği los angeles'da gttikçe artan bir tempoda çalışmaya devam ediyordu.

    eşyanın tabiatı, hayatın doğal akışı gereği yani doğal olarak, elbette bazılarımızın ona antipati duymasına neden olacak kadar egoluydu, büyük hatta devasa bir egosu vardı. ona yakın yeteneklerde ki ve tıpkı onun gibi çok çalışarak onunla kıyaslandığı seviyeye gelen tüm rakiplerinin olduğu gibi.

    nba'de olduğu uzun dönem boyunca diğer isim değişse de hep ''en iyi hangisi?'' sorusunun bir seçeneği o oldu.

    farkını anlamışsınızdır sanırım ya da umarım.
  7. nam-ı diğer black mamba
  8. son maçı ancak bu kadar güzel olabilirdi, 60 sayı. bir efsane emekli oluyor.
  9. her güzel şeyin bir sonu varmış. adına yakışır bi final yaptı.
  10. Jübile maçında 60 sayı attıktan sonra "mamba out" deyip mikrofonu yere bırakarak kariyerine son veren basketbol efsanesi.

    son

    #thankyoukobe
    #mambaout
    dkare