• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.31)
Yazar stefan zweig
korku - stefan zweig
mesleğinde başarılı bir avukatla sekiz yıldır süren mutlu bir evlilik, konforlu bir hayat, sağlıklı çocuklar ve genç bir sevgili... bir gönül macerasından sonra maruz kaldığı şantaj yüzünden hayatı tuzla buz olan irene'nin o çok güvenli burjuva dünyası, bir daha eski haline kavuşabilecek midir?

korku, ünlü italyan yönetmen rossellini'ye de esin kaynağı olmuş, ingrid bergman'ın başrolünde oynadığı aynı adlı filmle beyazperdeye uyarlanan küçük bir başyapıt. behçet necatigil'in kusursuz türkçesi ile, stefan zweig'ın kaleminden bir solukta okuyacaksınız. daha ilk sayfada doruğa çıkan gerilim, sürpriz finale dek irtifa kaybetmeksizin sürüyor.

yordam kitap, avrupa'nın 20. yüzyılda yetiştirdiği en büyük yazarlardan stefan zweig'ın en önemli yapıtlarından oluşan seçkiyi okurlarına kıvançla sunuyor. behçet necatigil, tahsin yücel, salâh birsel, hamdi varoğlu, ali avni öneş, deniz banoğlu gibi usta edebiyatçı çevirmenlerimizin yarattığı dil lezzetiyle...


  1. öykü konusu basit. basit derken; filmlerde dizilerde çokça gördüğümüz olay.
    ama asıl önemli olan zweig ın bu konuyu, ana karakterin düşünceleri-hisleriyle nasıl işlediği. öyle duru öyle güzel bir anlatımı var ki... o gerilimi korkuyu içinizde yaşıyorsunuz..

    behçet necatigil çevirisinden midir nedir aldığım tat biraz azaldı.bunu itiraf etmem gerek. zweigh okurken "cigara" "müphem" hatta "kaynanasıgiller" gibi kelimeler beni rahatsız etti. oldukça komik geldi.
  2. "aslına bakarsan hala anlayamadığım şey,insanın tehlikesini bilerek bir suçu işledikten sonra itiraf etme cesaretini bulamayışıdır. itirafı engelleyen bu basit korkuyu her türlü suçtan daha zavallıca buluyorum." sözüyle o nasıl tespit be üstat dedirtmiştir.
  3. okurken ellerim terlediğini ve gerildiğimi hissettim. ilk kez kitap okurken böyle bir şey başıma geldi. okuduğum tek zweig kitabı ama diğerlerini de okumak istiyorum. olayı bu kadar yoğun hissettirmesi müthiş. çok beğendim.
  4. "korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar kötü değildir."
  5. lyon'da düğün adlı öykü kitabında okuduğum eserlerinden biri stefan zweig'in.. tamamlanmışlık hissinin nasıl da yanıltıcı olduğunu vurgulayan bir tarafı var. diğer taraftan insanın korkuları ile nasıl yüzleştiğini bize gösteriyor, derin betimleme ve kelimelere vurduğu derin darbelerle yazar. yine bir kadının ruhuna bürünmeyi ustaca kelimelere dizi vermiş, tespih taneleri gibi.. bu adamın bu yönüne hayran kalmamak elde değil..
  6. "o neydi yahu?" dedirten, hakikaten "korkutan" ve müthiş bir betimlemeye, hissettirmeye sahip; incecik fakat kafaya inen tuğla etkisi yaratan zweig kitabı.
  7. şimdiye kadar okuduğum en güzel stefan zweig kitabıdır kendisi.
    daha önce okuduğum kitaplarda da kadınların ruh halini ne kadar iyi yansıttığını görmüştüm ancak bu kitapla dehşete düşecek kadar iyi görmüş oldum.
    okurken tam olarak gerildiğimi söyleyemem ancak bu benim biraz hissizleşmemle alakalı bir durum.yani okurken gayet tedirgin olunacak bir kitap bu.ben daha çok o 'korku'yu yaşamanın tedirginliğini yaşadım.
    hayatımla fazlasıyla bağdaştırabileceğim bu dönemde okumuş olmam ayrı bir etki yarattı bende.
    üç kitap daha okudum stefan zweig'dan ama hiçbiri bu etkiyi yaratmadı.bundan sonra daha fazla kitabını okumayı düşünüyorum ancak hiçbirinden bundan aldığım hazzı ve gerçekçiliğin tatminkarlığını alabileceğimi sanmıyorum.
  8. sürpriz sonlu kitaplardan.