• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.50)
köşeyi dönen adam - atıf yılmaz
fakir bir mahallede yaşayan odacı adem'in tüm işleri ters gider. beceriksizliği yüzünden işinden kovulur, ev sahibinin kızı şükran'ı kaçırmaya kalkar bu sefer evden de kovulur; tam sokakta yatıp kalkarken amerikan konsolosluğu kendisine miras kaldığını haber vermeye gelir. diplomat plakalı konsolosluk araçlarını gören mahalleli hemen adem'in çok zengin olduğunu düşünerek ona yavşamaya başlar. işyerindeki müdür, oynak sekreter, holdingin ortakları, ev sahibi ve hafifmeşrep kızı, herkes adem'e kul köle olmaya başlar. derken miras teslim edilir ki, bu sadece bir sıpadır. adem'in etrafındakiler hayal kırıklığına uğrayarak dağılır. artık etrafındakileri çözen, şükran'ın bile kendisini kullandığını anlayan adem bambaşka bir oyun kurar. bir gazeteci "eşeğin midesinde elmas var" diye haber yapar ve tüm insanlar adem'le eşeği mr. dörtnal'a kul köle olmaya başlarlar...


  1. kemal sunal'ın kibar feyzo'yla aynı dönemde oynadığı bu film (ki iki filmi de atıf yılmaz çekmiş), ömründe oynadığı en politik filmlerden. özellikle bir mayıs marşının korodan girdiği sahneler ve finalde adem'in taksim meydanındaki 1 mayıs kutlamalarına doğru yürüdüğü coşkulu planların sansürlenmesiyle hatırlanır. ancak film restore edilirken bu sahneler eklenmiş ve filmin finali bile değişmişti (tüm bu sahnelere girmesin diye filmin ortalık bir yerinde keserlerdi hep).

    ayrıca filmde başka tespitlerim de var:

    !---- spoiler ----!

    yabancı sermaye: sadece yabancı olması bile kul köle olmamıza yetiyor. başlangıçta herkesin dalga geçtiği sıpa, "midesinde elmas olabilir" diye anıdein kıymete biniyor, şirkete ortak yapılıyor, altın tepside karpuz kabukları geliyor... halbuki gerçekten elmas yutup yutmadığı bile belli değil hayvanın. sırf yabancı diye ne olduğunu bile bilmediğimiz şeylerden medet umuyoruz.

    sınıf bilinci: adem'in dairedeki tek arkadaşı olan çaycı halil, sık sık işinden istifa edeceğini ve bir fabrikada iş aradığını söyler. daha ağır şartlarda, üstelik muhtemelen daha az maaşa çalışacağı fabrikalarda rahat edeceğini düşünür, çünkü endüstride sendika çok yaygınken, işçi dayanışması güçlüyken; bu ofiste sınıf bilinci yerine oturmamış, sürekli kupon toplayarak çekilişlere katılan adem'le çaçaron sekreter müjde dışında hiçbir arkadaşı yoktur. nitekim adem de sınıf bilinci yerine oturdukça, başlangıçta "tövbe tövbe, pisletmişler" dediği sloganları bizzat yazmaya, halil abisine "fabrikaya işçi yazılınca bana da bir iş baksana" demeye başlar. finalde de işçi bayramına gitmeden hemen önce tüm kuponlarını havaya savuruverir. çünkü piyangodan o da ümidini kesmiş, mavi yaka bilinci yerine gelmiştir.

    !---- spoiler ----!