1. yanlış bilgi olmasın yanlışsa düzeltme yapabilirsiniz. tarih hocam zamanında kapatılma gerekçesi olarak şöyle bir şey demişti: " türkiye'yi nato'ya sokmak için kapattılar bunları, hem kore'ye asker gönderme hemde köy enstitülerinin kapatılması karşılığında aldılar türkiye'yi."
  2. köy öğretmeni ve köye yarayan diğer meslek erbabını yetiştirmek üzere ziraat işlerine elverişli arazisi bulunan yerlerde milli eğitim bakanlığınca açılan okul. köy enstitüleri kanunu'ndaki tanımı bu şekilde. kanunda öğretmenlerle ilgili ilginç^:bana göre^ maddeler var:^:özet mode on^

    kanun söz konusu okulların öğretmen yetiştirmek için kurulduğunu gayet iyi hissettirmiş.

    öğrenciler tam devreli köy ilkokullarını bitirmiş sağlıklı ve akıllı^:müstaid^ çocuklardan "seçiliyor". eğitim süresi en az 5 yıl. öğretmen olmayacağına kanaat getirilen öğrencilerin ayrıldıktan sonra eğitimini alacakları mesleğin öğrenim süresini milli eğitim bakanlığı belirliyor. bunun dışında sağlık sebepleri hariç olmak üzere herhangi bir nedenden öğrenci ayrılır veya çıkartılırsa öğretim masrafları kendisinden veya kefillerinden tahsil ediliyor.

    mezun olup öğretmen olanların mecburi hizmet süresi 20 (yirmi) yıl. eğer mecburi hizmeti tamamlamadan ayrılırlarsa tekrar devlet memuru olamıyorlar ve kurumda bulundukları süre içerisinde yapılan masrafların iki katı kendilerinden veya kefillerinden tahsil ediliyor. bu da demektir ki öğretmen olduktan sonra meslekten ayrılmak çok zor. ama bunun karşılığı olarak da ekonomik konularda pek çok maddeye yer verilmiş. örneğin: köy öğretmenleri tekaud sandığı ve köy öğretmenleri sağlık ve içtimaî yardım sandığı kuruluyor, aylık ve masraflar yanında tayin edildiği köyün sınırları içerisindeki tarıma uygun bir arazi satın alınarak öğretmenin ve ailesinin geçimi ile öğrencilerin ders materyalleri için kullanılacak şekilde özgüleniyor. bunlarla birlikte köy okulunun gelirleri de öğretmene ait.

    köy enstitülerine sadece enstitüden mezun olmuş kişiler öğretmen olarak atanmıyor. yüksek okul ve üniversite mezunları, gazi terbiye enstitüsü mezunları,^:gazi eğitim fakültesi^ öğretmen okulları mezunları, ticaret liseleri ve orta ziraat okulları mezunları, erkek sanat okulları ve kız enstitüleri mezunları, inşaat usta okulları mezunları ve buna benzer diğer teknik ve mesleki okul mezunları köy enstitülerinde öğretmen olabiliyor.

    köy öğretmeninin işlerinin normal bir şekilde yürümesi için kamu çalışanlarının yardımcı olması zorunlu tutulmuş.

    öğretmen köyde işe başlamadan önce okul ile öğretmen evinin bitirilmesi zorunlu. öğretmen atanacağı 3 yıl önceden köye bildiriliyor. köy bütçesi ayarlanıyor ve milli eğitim bakanlığı’nın planına göre köy ihtiyar heyeti bu binaları yaptırıyor. binaların tamiri ve masraflarından da ihtiyar heyeti sorumlu.

    kanunun sonunda öğretmenlerin maaşlarına da yer vermişler. 4. derece öğretmenin maaşı 90 lira. aynı dönemde milletvekili maaşı bu makaleye göre 433 lira. diğer ödenekler de düşünüldüğünde aradaki oran benim fikrime göre çok da kötü değil.
  3. her iki dedemin mezun olduğu kurumlardır. bu kurumlar, bilfiil okuyan öğrencileri tarafından inşaa edilmiştir.
    biri hariç.kızılçullu köy enstitüsü.burası izmir/buca'da bulunur. binaları önceden amerikan kolejidir. parası ödenerek alınmış ve köy enstitüsüne çevrilmiştir.eğitim çiftlikleri , atolyeleri ile örnek bir çalışmadır. enstitüler kapatılınca burası abd-nato'ya verilmiş, askeri üs olmuştur.
    komünist propaganda ve kapatma meselesi için ise , (bkz: kinyas kartal)
    enstitüler : çağdaş şartlara uygun ; tarım , hayvancılık,inşaat,marangozluk,müzik,edebiyat vsvs alanlarında yetişirler. mezunlarının hepsi en az bir ensturman çalar ve halk oyunu bilir.
    buradan mezun olanların ortak özellikler 70-80 yaşlarından sonra dahi , sürekli traşlı,düzenli,öğrenmeye ve okumaya meraklı,aktif ve yurtsever olmalarıdır.
    bu fikri destekleyenler ve köy enstitülülerin çocukları-torunları, yeni kuşak köy enstitülüler derneği çatısı altında çalışamalar yürütmektedir.
  4. tekrar kurulmasını istediğim enstitülerdir. zararın neresinden dönülse kardır.
  5. tekrar kurulsa öğrenci bulmakta sıkıntı çekebileceğini düşündüğüm enstitülerdir. köylülerin çoğu türkiye'de tarımın kötüye gitmesiyle çocuklarını olabildiğince tarımdan uzakta tutuyorlar şuan. bu yüzden de arkalarından gelen nesil çiftçilikten başka meslek sahibi olabilsin diye çocuklarını yakın ilçelerdeki, şehir merkezlerindeki okullara göndermeye çalışıyorlar.
  6. tekrar kurulsa kesinlikle öğrenci bulunur. durumu olmadığı için yakın şehirlere bile gönderemeyen aileler var. kapatılması ülkemiz adına kötü bir dönüm noktası oldu. eğitim kafa yapısından yaşam stiline kadar her şeyi değiştirirdi oysa. şuan ülkenin batısı dışında kalan yerlerin oy haritasında belkide hep aynı 2 partiyi görmezdik.
  7. tekrar kurulması söz konusu olamayacak türkiyeye özgü öğretmen okulu. şartlara uygun olarak (bkz: hasan ali yücel) döneminde açılan milli kalkınma ve eğitim devrimi açısından büyük önem arz eden oluşumdur. ancak günümüz ilerlemeci eğitim yaklaşımı açısından değerlendirildiğinde kesinlikle uygun bir eğitim ortamı değildir.
  8. ibrahim kaypakaya gibi bir insanın içinden çıktığı bir oluşumdu.
  9. kırsalda yerleşik iktidar düzeni, köylülerin toprak sahiplerine ve diğer muktedirlere bağımlılığı için hem ekonomik hem de kültürel sermayelerinin olmamasını gerektirmekteydi. zira meşhur bir fransız feylezofun belirttiği üzere, bilgi ve güç aslında bir madalyonun iki yüzüdür. tıpkı para gibi, kültür de bir sermaye biçimidir.

    köy enstitüleri işte köylü çocuklarına bir kültürel sermaye kazandırma projesiydi. onlara tarımla, hayvancılıkla, bilimle, sanatla ve feslefeyle ilgili bilgiler ve çeşitli zanaatlar kazandırıyordu. bir de mezunlardan, bu bilgileri köylerindeki diğer çocuklara aktarmaları bekleniyordu.

    bu şartlarda kırsaldaki eski iktidar ilişkileri ve "kültür" elbette dinamitlenmiş olacaktı. köy eski halinde olmayacaktı. ancak nüfusun büyük çoğunluğunun köylerde yaşadığı o dönemin türkiye'sinde bu projenin ekonomik ve sosyal getirileri muazzam olacaktı. ne var ki okudukça, eğittikçe ve eğitildikçe, bu okullardaki çocuklar kırsalda ailelerinin ve çevrelerinin içerisinde olduğu iktidarlar ilişkilerini daha çok farkettiler, yereldeki sömürü düzeninin "doğallaştırılmasına" karşı çıktılar. tabi kırsalda egemen olanları aldı bir telaş ve hemen gereken yerlere haber salındı. dönem abd'ye yanaşılan "komünizm karşıtlığı" dönemiydi. bu okulların kapısına da "komünist yuvası" olmaya başladıkları için kilit vuruldu. böylelikle ülkede huzur ve sükunet sağlandı. o kısa dönemde köy ensititüleri'nde okuyan az sayıdaki mezun arasından bile kaç tane romancı, şair, sanatçı ve düşünür çıktığına bakarsanız, kaçan fırsatın büyüklüğünü de görebilirsiniz. ama türkiye tarihizaten kaçırılan büyük fırsatların tarihi değil midir?
  10. 1950li yıllarda adnan menderese marshall planı ile yardım yapılıp kapatılmasını istenen okullardan biridir.neden bu haldeyiz sorusunun bir nevi cevabıda olabilir