• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.79)
kürk mantolu madonna - sabahattin ali
"her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "kürk mantolu madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. kollarıyla bizi sarar. sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran sabahattin ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.


  1. üslup ve içerik açısından samimiyet ve sadelik olarak özetlenebilecek roman. şunu da belirteyim; rakıdan muzdarip, raif'ten hallice.
  2. muhteşem psikanalizler yapan ve insanı ilk sayfalardan etkisi altına kitap. kendinizi raif bey'le ilişkilendirmekten alıkoyamıyorsunuz.
  3. öyle bir kitaptır ki, bitmesini istemeye istemeye bir solukta okursunuz. normal bir ruh halinde değilseniz ve bu kitabı okuyorsanız üstelik bir de erkekseniz, size tavsiyem, çevrenizde kimse olmasın. bilirsiniz ;
    (bkz: erkekler ağlamaz)
  4. okurken gözyaşlarımı tutamadığım kitap. bir yazara bu kadar yoğun duyguları ne yaşatmış olabilir dedim içimden, kalemini nasıl bu kadar mükemmel kullanmış dedim. defaatle okuduğum ve ömrümün devam edecek kısmında tekrar tekrar okuyacağım eser.
  5. daha önce türkçede yazılmış hiç bir kitap beni bu kadar etkilememişti. raif efendi, içimi sizlattin nasıl bir susmaktir bu beni sağır ettin.
  6. okuduğum kitaplar arasında en çok etkilendiğim kitaplardan birisidir ve okuduktan sonra üzerine uzun zaman düşündüğüm bir kitaptır. bence herkesin okuması gereken kitaplardandır.
  7. bir insan bir insana herhalde yeterdi.
  8. 15 yıl kadar evvel, mithatpaşa köprüsü'nün altından geçiyorum. orta yaşlı bir teyze, seyyar kitapçıya bir kaç metre mesafeden sordu: "kitaplar kaça?". kitapçının bakışı mealen şöyle diyordu: "çorap mı satıyoruz burda? fiyatından önce içeriğiyle ilgilensen, hiç değilse sergiye yaklaşıp kapaklarına bir göz atsan!".

    okumanın platese gitmek gibi bir hevese dönüştüğü koşullarda bir çoğu vakit kaybı sayılabilecek popüler kitaplara ihtiyatla yaklaşılması bence de gereklidir. sabahattin ali'yi de bu güdüyle okuyanlar muhtemelen çoktur. ancak bu onun değerini azaltmaz, esaslı bir okuma olduğu gerçeğini değiştirmez. bozuk saatin günde iki kere doğruyu göstermesi iyi bir şey, ferrarisini satan bilgeyi okuyacaklarına sabahattin ali okusunlar, evladır.

    kürk mantolu madonna'ya ilişkin popülarite, feyza hepçilingirler'i dahi kıllandırmış. kamil koç'un yolculuk diye bir dergisi var, şubat 2015 sayısına bu mevzuyu yazmış.^:web'de bulamadım...^
    mutlu
  9. oldukça uzun denilse de, giriş kısmı da övgüyü fazlasıyla hak eden sabahattin ali eseri. nazım hikmet'in bu eseri ilk inceleyip eleştirenlerden olduğu söylenir. hatta mayıs 1943'te bursa hapishanesinden gönderdiği bir mektupta sabahattin ali'ye şöyle yazmış:

    "Kürk Mantolu Madonna, ben bu kitabı hem sevdim, hem kızdım. Evvela niçin kızdığımı söyleyeyim. Kitabın birinci kısmı bir harikadır. Bu kısmın kendi yolunda inkişafı yani bir küçük burjuva ailesinin içyüzünü tahlili öyle bir haşmetle genişlemek istidadında ki, insan buradan ikinci kısma geçerken, elinde olmayarak, yazık olmuş, bu çok orijinal, çok mükemmel başlangıç ve imkân boşuna harcanmış, keşke bu başlangıç harcanmasaydı, diyor. Ben başlangıcı okurken yani Berlin’e kadar olan pasajı, senin benim anladığım manadaki realizmine hayran oldum. Beni dinlersen o başlangıcı almak ve kahramanın ölümünü kısaca tekrarlamak suretiyle o ailenin efradı ve eşhasının hayatları etrafında bir ikinci cilt, ayrı bir roman yapabilirsin, böylelikle de dinlemeye başladığımız harika musiki birdenbire kesilmiş olmaz. Gelelim ikinci kısmına, o kısım, başlı başına bir büyük hikâye olarak güzeldir ve böyle bir tecrübe gerek senin için gerekse Türk edebiyatı için lazımdı. Sen bu tecrübeyi başarıyla yaptın. "

    konu olarak bakıldığında günümüz okuyucularının bir kısmına gayet bayağı gelse de böylesine değerlendirmeler yaparken eserin ortaya çıktığı koşulların dikkate alınması gerektiği kanaatindeyim. sürükleyici bir anlatım veya sıra dışı bir konu bekliyorsanız, bunlara kıyasla sizi daha fazla zenginleştirecek, kürk mantolu madonna gibi eserlere de şans vermenizi tavsiye ederim.
  10. türk edebiyatına bakış açımı değiştiren kitaptır.