1. bu işin piri cemaatlerdir. bi bakarsın mesaj gelir, "ariel almıyoruz israil malıdır" linç etmek cemaatlerin dağılmasını önleyen şeydir. ne kadar linç o kadar mürid.
    abi
  2. kültürel linç dediğimiz bir şey de var.
    edebiyattan az çok anlayan- hadi geçtim; edebiyatı biraz okumuş insanlarda - özünde bir ego sorunu da varsa şayet- kendini kanıtlama adına karşısındaki lince girişiyor. ortamda bir linç başlatıyor.

    "i-na-na-mı-yo-ruuuuummm borges okumadın mı yha?"
    "ay borges okumamış"
    "neeeee dostoyevski sevmez misin? sevmem ne demek??"
    "dostoyevski sevmeyen insan kitaptan ne anlar"
    "kafka anlamıyorsan bence hiçkimse okuma"

    gibi karşılaştığım cümleler linç başlatma cümleleri. devamında bu ego sorunlu "edebiyatsever" kişilerimiz yanında ortamdan bir iki destekçi de buldu mu coşuyor coşuyor.

    karşısındaki insanı taşlamayla başlayarak sonucunda bir gömme çabası...
  3. topluluğun adaletinin adıdır.
  4. (bkz: siber zorbalık)
    teknolojinin gelişmesi, dijitalleşmenin artması ile artık zorbalıkta internet aracılığı ile yapılan bir şiddet eylemidir.
    şiddet, arapça kökenli sertlik, katılık anlamına gelen bir sözdür.

    sosyal medyadaki linç ise, iletişim teknolojileri kullanmak sureti ile bir kişinin, bir birey veya grup tarafından, kasten ve zarar vermek üzere, şiddet başvurulmasını ifade eder.
    sosyal medya linçleri anonim olarak yapılır. her zaman , her yerden yapılabilir, geniş bir alana yayılır. sosyal medya linçlerinde, foto, video lar internet'ten silinmez. bireyler ömür boyu bunu çekmek zorundadır.
    bu sebeple daha acımasızdır.