1. nedir mafya?

    sinemaseverler için 'godfather'dır.

    italyanlar için sicilya, amerikalılar için cosa nostra, ruslar için organizatsiya, japonlar için yakuza'dır.

    türk dil kurumu için, yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan örgüt ve bu örgüte mensup olan kimsedir.

    hippolu aziz augustin için devletler, büyük haydut çeteleri, haydut çeteleri de küçük devletlerden başka bir şey değildir.

    dündar kılıç için haksızlığa başkaldırmaktır, yılmaz güney'le dost olmaktır, robin hood gibi zenginden alıp fakire vermektir, bunun için uyuşturucu kaçakçılığı dahil her türlü kara parayı mubah görmektir, kızını kurban vermektir.

    amerikalı ünlü gangster al capone için talebi karşılamaktır; asıl kapitalizm yönetici sınıfının yasal dolandırıcılığıdır.

    'suç örgütü lideri' alaattin çakıcı için hükümet düşürmek, ne zaman yurtdışına kaçması gerekse kırmızı veya yeşil pasaportu elinin altında bulmak, osurduğunda bu ülkede ihtilal olacağını söyleyecek kadar güçlü hissetmek, başkalarının fabrikalarına el koyup, kendi çocuklarının geleceğini garanti altına almaktır.

    eski başbakan mesut yılmaz için yüzüne gözüne bulaştırdığı türkbank ihalesinin ağır bedelidir.
    eski türkiye futbol federasyonu (tff) başkanı haluk ulusoy için seçim kazanmanın garantisidir.

    'suç örgütü lideri' sedat peker için paşalarla, emniyet müdürleriyle yakın olmak, milli maçta gol atan futbolculara hediye almak, hangi sanatçının hangi mekânda çıkacağına karar vermek, adını kullanarak haraç toplayanları cezalandırmak, yanında çalışanları kırbaçla dövmek, kendine yakın gördüklerini altın tespihle onurlandırmak, kutsal türk kadınları yerine yabancı uyruklu, ince belli 'lolita'larla yatmak, kolej sahibi olup kendine eğitimci diyebilmek ve tabii 'ruh adamı' olabilmektir.

    emekli tuğgeneral veli küçük için devlet adına kurşun sıkacak gençler devşirmektir, devşirdiği gençlerin büyüyünce ona ev alması, şoförünün maaşını ödemesi, konferanslarına izleyici toplamasıdır.

    eski bakan mehmet ağar için özetlenemeyecek kadar 'derin' bir konudur.

    merkez valisi ayhan çevik için birkaç silah ruhsatına göz yumup beş yıldızlı otellerde fahişelerle oynaşabilmektir.

    eski fenerbahçe başkanı metin aşık için fişsiz, faturasız arsa satabilmektir.

    abdullah çatlı için cinayetlerin 'meçhul faili' olmak, devlet için kurşun sıkmak, sonunda hâlâ aydınlanmamış bir kazada cebindeki yeşil pasaportla can vermektir.

    eski başbakan tansu çiller için ülke susurluk skandalıyla çalkalanırken 'devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir' diyebilmektir.
    eski tff yönetim kurulu üyesi tahir kıran için fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'ı diken üstünde tutabilmek, sarı-lacivertli yönetime kendi adamını sokabilmek ve gazetelerin fenerbahçe muhabirleriyle 'dayı-yeğen' ilişkisi kurabilmektir. ve tabii ki, hakkındaki onca suçlamaya ve aleyhindeki delillere rağmen paşa paşa beraat edebilmektir.

    sivasspor başkanı mecnun odyakmaz için 'üyesi' olduğu şeydir.

    eski asayişten sorumlu istanbul emniyet müdür yardımcısı mehmet betni için, güzel rus fahişelerle para vermeden sevişebilmektir.

    olgun (aydın) peker için menajerlik yapabilmek, futbol dünyasının önemli isimleri hakkında abuk sabuk dedikodular yayabilmek, kızılay ihalelerine girebilmek, giresunspor'a başkan olabilmektir.

    erol evcil için borçlu olduğu ortağını öldürtmektir, çok zengin olmaktır, eskiden üyesiyken şimdi lideri olduğu yapıdır.

    gazeteci güler kömürcü için ilgi dilenmektir, aracılık, buluculuk etmektir.

    iş adamı saadettin saran için fenerbahçe'ye başkan olma yolunda kullanabileceğini düşündüğü kaba kuvvettir.

    şarkıcı mahsun kırmızıgül için devlete vergi ödememek uğruna çalacağı kapıdır.
    şarkıcı serdar ortaç için "çağırdığınızda gelirim babacığım" diyebilmektir.

    gazeteci memet güler için 'abi'sinin aleyhinde haber çıkmasın diye uğraşmak, zarfta para almaktır.

    futbolcu sergen yalçın için bir bara ortak olmaktır, kaptanlığını yaptığı takımın yenilmesi için kulübede oturmaktır, altın tespih kuryeliği yapmaktır.

    şarkıcı alişan için bir mekâna ortak olmakta sakınca görmediği kişilerdir, hatta onlarla düşeş arsa kovalamaktır.

    oyuncu oktay kaynarca için sağda solda duyduğu her şeyi gidip yetiştireceği bir kardeşe sahip olmak, restoran açmayı planladığı bir mekânın ihalesi için yardım talep etmek ya da birilerini korkutmak istemektir, mesela can tanrıyar'ı!

    şarkıcı küçük onur için çevresindeki genç kızları tanıştırdığı 'baba'dır, bedavaya spor araba sahibi olmaktır, sık sık harçlık almaktır.

    iş adamı erdal acar için dayak yemektir, korkudan aylarca açık denizde yaşamaktır.

    gazeteci şansal büyüka için gururla altın tespih sallamaktır. belki de canlı yayında fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'a, "medya getirir, medya götürür" diyebilmektir.

    başbakan recep tayyip erdoğan için adı ergenekon olsa da sonuna kadar mücadele edilmesi gereken yasa dışı örgüttür, fakat doğduğu şehrin takımı olan rizespor'un birinci ligde kalmasını sağlayanlara göz yummaktır.

    sokaktaki 17'lik delikanlılar için polat alemdar'dır; çakır'dır; abdülhey'dir.

    lube ayar için 'tutto e mafia in turkei'dir.

    aslında bu bir italyan atasözü. doğrusu 'tutto e mafia in italia; yani 'italya'da her şey mafyadır'.

    devam etsem, yukarıdaki liste sonsuza kadar uzayıp gider. burada yer veremediklerimin kalbi kırılmasın, ilk aklıma gelenleri yazdım. benim bildiğim isimlerin tamamı bile, bilmediklerimin yanında çölde kum tanesi gibi kalır. türkiye'de siyasetten, sanattan, spordan, medyadan geçerken yolu mafyayla kesişmeyenleri listelemek daha kolay bir iştir.

    lube ayar - herkesin mafyası kendine!