1. benim bildigim iki turu vardir: 1-dogramacı, 2-mobilyacı

    dogramaci marangozlar genelde çam ve bazen de kavak agaçlarini kullanarak daha sade isler yaparlar, ancak bu ustalik acisindan bir eksiklik degildir: cogu zaman kapi ve pencere, bazen eski tip masa, sandalye vs, bazen de kulube, bildigin ev filan yaparlar. bu adamlarin atelyeleri hep agac ve talas doludur ve cok guzel çam kokar; hizar ve planya en sik basvurulan makinelerdir; cekic ve civi en buyuk dostlaridir.

    mobilyacilar ise kendilerine marangoz denmesinden hoslanmaz, biraz daha ince islerle ugrastiklarindan olsa gerek bir sanatcilik iddasi guderler. bir evde kullanilabilcek her turlu dolap, masa, cekmeceli/kapakli esya vs filan yaparlar. kullanilan malzeme sunta ve mdf'dir. kaliteli is yapmak isteyen mobilyacilar suntayi gurgen, mese veya nadiren çam ile mastarlarlar, yani her sunta parcasinin etrafina 1.5-2cm'lik bir agac cervece doserler. bunun disinda agacla isi olmaz mobilyacinin, nadiren cekmecelerde nispeten hafif olan kavak ve kus agaci kullanilabilir. hizar, planya, freze, bas keski, yan keski, bir suru el makinasi ve bol bol iskence (baski), sunta/mdf ve agacin hazirlanmasinda ise yarar.

    cogu zaman suntalar 1mm inceligindeki agac kesitleri ile kaplanir, ki en muteber olanlari dis yuzeyler icin mese (sari), ceviz (kahverengi) ve gul (kirmizi) iken, ic yuzeyler icin gurgen (pembe) ve çam (sari) dir. farkedilecegi uzere dis yuzeylerde kullanilan agaclarin dogal desenleri goz alici iken ic yuzeylerde kullanilanlar oldukca sade ve tekduzedir. mdfler ise genelde kaplanmaz, cunku dogrudan boyanabilir, veya sentetik/yapay kaplamalarla insanlara yutturulabilirler. o yuzden mobilyacilar mdf'yi cok sever, musteriye mumkun oldugunca satmaya calisir; ama goz zevki olan hic bir mobilyaci da 10+8'lik sunta kombinasyonun yaratacagi guzellikten vaz gecemez. bu arada hem sunta hem mdf icin tipik kalinlik 18mm'dir, gereksiz bilgi, ama olsun.

    iyi bir mobilyaci civi kullanmaz, bu bana iskenderun'daki ustamin, hristiyan olan nikola ustasindan bir oguttur, ki son derece dogrudur. civi agaci ve malzemeyi zayiflatir. ayrica dunyanin en guzel mese/ceviz/gul desenleri ile kapli bir yuzeyi civi delikleri ile dolu bir citayla bozmaya kiyamasiniz. yapilmasi gereken gurgen/mese mastarlari suntaya tutkal + iskence (baski) ile tutturmaktir ki bu hem guzel gorunur hem de cividen saglam olur.

    kaplamalar icin ise isiticili, devasa hidrolik makineler kullanilir ki, bu makinelerden her sehirde 2-3 tane bulunur. her mobilyaci isleri biriktikce kaplamaya gider; burada ustalar diger ustalarla, ciraklar diger ciraklarla karsilasir. ciraklar ustalarindan nefret etseler bile - ki genelde bu boyledir - hafif bir rekabet hissi icinde canlarini disine takip ustalarinin gogsunu kabartmaya calisir, azman makinenin plakalari arasindan ates gibi sicak parcalari cekmek icin yaris ederler.

    burada duruyorum sozluk, cunku farkettim ki yazli kisli toplam 4 yilimi verdigim, asil hayati ogrendigim, ancak universite sinavini kazaninca terketmek zorunda kaldigim bu meslegin bende epey bir yeri var. kolay degil tabi, o vakit sinavda isler yolunda gitmese 18 yillik marangoz levenspiel usta olacaktim bugun

    2011-10-20