• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.05)
Yazar andy weir
marslı - andy weir
goodreads okurlarına göre 2014'ün en iyi bilimkurgu romanı! altı gün önce, mark watney mars'a ayak basan ilk insanlardan biriydi. şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.

"çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. zeki, eğlenceli ve gerilim dolu. marslı, bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip."
-hugh howey, wool serisinin yazarı-

"sürükleyici… defoe'nun robinson crusoe'su sanki daha zeki biri tarafından yazılmış gibi."
-larry niven, hugo, nebula ve locus ödüllü halka dünya romanının yazarı-

"bu kitap tam da benim gibi okuyucuların seveceği türden."
-john scalzi, yaşlı adamın savaşı serisinin hugo ve locus ödüllü yazarı-

"andy weir'in yazdığı marslı şimdiye kadar okuduğum en iyi bilimsel bilimkurgu romanı. bu romanı -başka bir kitap hakkında hiç böyle bir şey söylemedim- edebi anlamda da elden bırakmak mümkün değil."
-dan simmons, hugo ödüllü hyperion serisinin yazarı-

"marslı aklımı başımdan aldı!"
-ernest cline, başlat romanının yazarı-

"aksiyon ve uzay macerasının kusursuz bir karışımı."
-library journal-
(tanıtım bülteninden)


  1. son zamanlarda okuduğum en tutarlı, sürükleyici ve heyecanlı bilim kurgu; okuyun, okutun diyorum.
  2. henüz bitirdiğim kitap. aynı zaman da 415 sayfalık kitabı 5 günde bitirerek kendi adıma büyük bir rekora imza attım. o kadar sürükleyici. şu zamana kadar okuduğum/izlediğim/dinlediğim en tutarlı bilim kurgu hikaye. bilim titri ağır basmakla kalmayıp, hap şeklinde fen bilimlerine giriş niteliğinde.

    evinden 14 ışık dakikası uzakta bir başına kalan mark watney umutla beslenen bir mücadele içerisinde. dünya bazında normal şartlar altında evrilen bir organizma için kullanıcı dostu arayüze sahip olmayan mars atmosferinde yaşamaya çalışmak, 4.5 milyar yıldır emek verdiğin bir sınavda çalışmadığın yerden soru çıkması gibi. kendini, centilmenlikten nasibini almamış ölümcül bir oyunda bulan mark watney, hamlelerinde kurnaz ve sarkastik tutum sergiliyor. yazar ise sahip olduğu analitik düşünme yeteneğini yarattığı karakter üzerinden okuyucuya aktarmayı başarıyor.

    anlatımın edebi değeri pek yüksek değil. metin, romandan ziyade film senaryosu havasında. özellikle diyalog ve monologlarda kullanılan argo ve teklifsiz konuşma dili derinlik ve üslup anlamında büyük şeyler vadetmiyor. bunun çeviriden kaynaklandığını düşünüyordum ancak orijinal metinde de bolca "fuck^:hatta f***^" ile süslenmiş mahalle ağzına başvurulmuş. yine de, ifade ettiklerini ingilizce düşünmek bazı cümleleri/tepkileri daha anlamlı kılıyor. çeviriyi yeterli bulduğumu söyleyemeyeceğim.

    karakterlerin ve ortamların betimlemeleri de yetersiz kalmış. ana karakter haricindeki yan tiplemeler fazlasıyla ikinci planda. ancak bu beni rahatsız etmedi. çünkü hikaye tabiatıyla marsta tek başına kalan bir adam etrafında dönüyor. hatta bütün kitap mark watney'in sol^:mars günü^ günlüklerinden oluşsa hiç şikayet etmezdim, zira kısa olmasına rağmen günlük girişi haricindeki bölümleri bir an önce geçip, mark'ın mars üzerindeki solluk yaşantısına tekrar dalmayı heyecanla bekledim.

    ara ara girilen detay tasvirler ileride bizi bir tehlikenin beklediği haber verir nitelikte.^:branda imalatını anlattığı fabrika sahnesi gibi^ büyük heyecanlar uyandırmakla birlikte, - belki de gizem unsurunu yerinde kullanamadığı için - moderatörün gözünden kaçmış troll spoilerı gibiydi.

    aslen yazılım mühendisi olan andy weir, amatör bir fen ve astro bilim hayranı, araştırmacı ve hayalperest. kendi deyimiyle bu konuda tam bir nerd^:inek^. kişisel bloğunda yayınladığı hikayeleri derleyip romanlaştırarak, the maritan ile yazarlık kariyerine heyecan verici bir giriş yapmış. blogunda yayınladığı diğer kısa hikayeler de zihin açıcı, hayallere sürükleyici.