• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.06)
Yazar jack london
martin eden - jack london
jack london'ın, kendi hayatından izler taşıyan romanı martin eden, denizci bir gencin kişiliğinden ödün vermeden sınıf atlama çabalarını anlatıyor. zengin bir ailenin kızına âşık olan martin eden, ona erişebilmek uğruna kendini ilme ve ünlü bir yazar olma hayaline adıyor; bu hayal uğruna takıntılı denilebilecek bir şekilde varını yoğunu ortaya koyuyor.edebiyat tarihinin kuşkusuz en özgün karakterlerinden biri olan martin eden, azmi ve zekâsıyla yalnızca işçi sınıfını değil, girmeye çalıştığı burjuva dünyasını da aşıyor. böylece maskelerin ardında yatanı görüyor, toplumun gerçek yüzünü idrak ediyor. neticede her iki sınıfa da ait olamamanın yorgunluğu, yazarlık serüveninde çektiği fiziksel ve ruhsal zorluklara eklenince martin, derin bir yalnızlığa sürükleniyor. başarı sürecinin haşinliğinin sonunda başarının tatminsizliğiyle karşı karşıya kalıyor. jack london'ın başyapıtı olan bu trajik roman, okurlarını tıpkı martin'in hayatı gibi dalgalı bir yolculuğa çıkarıyor.(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. etkilenmemenin mümkün olmadığı, uzun sayfalar boyunca -neredeyse romanın yarısından fazlası- martin'in azmine, potansiyeline, inancına hayran kaldığınız; fakat sonra martin ile beraber alışık olduğunuz ikiyüzlülükle karşılaştığınızdan olsa gerek motivasyonunuzun düştüğü bir çırpıda okunacak kitaplar arasında yer alan jack london kitabı. roman kısmen otobiyografiktir ve london martin eden'in kendisi olduğunu dile getirmiştir.

    ne yazık ki, kitabı daha okumadan sonunda ne olacağını biliyordum. bu tür edebi yapıtlar böyledir zaten; tek bir sayfa dahi okumazsın, ama konuyu da, içeriği de, kısmen sonunu da bilirsin. sonunu bilmemin bende yarattığı hiçbir kötü yanı olmadı işin ilginç tarafı. bilmeme rağmen aynı şevkle, heyecanla, merakla okudum.

    dosteyevski, yer altından notlar'da, yazarlık hayatı boyunca yaptığı belki de en güzel tespiti yapar: "her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; hem de tam anlamıyla gerçek bir hastalık.." işte martin bu anlamanın, farkındalığın kurbanıdır.