1. Ankara'da bulunan Milli Kütüphane'nin kapatılıarak içindeki eserlerle birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne kurulacak bir kütüphaneye taşınmasıdır.

    "2016 yılı yatırım programında ‘ek hizmet binası' olarak görünen, Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın da, “Ülkenin şanına, şerefine yakışan işleri yapmaya gücümüz var” diyerek ayrıntılarını açıklamaktan kaçındığı saray bahçesindeki yatırımın devasa kütüphane ve konser salonu olduğu ortaya çıktı. Sözcü'den Erdoğan Süzer 'in haberine göre, “Yargı organının da cumhurbaşkanıyım, yürütmenin de cumhurbaşkanıyım, yasama organının da cumhurbaşkanıyım” diyen Erdoğan’ın Saray’a 650 milyonluk opera binası projesiyle planladığı öğrenildi.

    Kütüphane ve konser salonu sarayın güney kısmında yer alan 322 bin 88 metrekare alana inşa edilecek. Daha önce Orman Bakanlığı'nın lojmanları ile dışarıya açık restoranın bulunduğu bu bölgedeki inşaatı da yine sarayı inşa eden Rönesans Holding yapacak. Saray kütüphanesinin tamamlanmasının ardından halen Ankara Bahçelievler semtinde bulunan Milli Kütüphane kapatılacak ve içerisindeki tüm kitap ve belgeler saray kütüphanesine taşınacak. Ayrıca halen İstanbul'da çeşitli saray ve kütüphanelerde bulunan Osmanlı İmparatorluğu'na ait resmi arşivler ile değerli kitaplar da Ankara'ya getirilecek. Erdoğan'ın kütüphanenin planına ve içeriğine karar vermeden önce İngiltere, Almanya ve Fransa'daki kütüphaneleri inceleme heyeti gönderdiği de öğrenildi."


    haber
  2. çok şükür ülkemde gün geçmiyorki skandal haberleri patlamasın..

    hayır gidip okumak istesen sittinsene içeriği giremeyeceğin bir yere 'taşınıyor',

    bunu yapan adam okuma-yazma olayından bir haber bir kişilik birde..

    hadi bunları bile es geçiyorum(yuh dediğinizi duyar gibiyim) bu adam bu kaynakların içeriğini değiştirmez diyebilir misiniz? ben diyemem..

    yiyin efendiler yiyin ne desek boş..
  3. bu ara fahrenheit 451 - ray bradbury okuyorum. haberi de duyunca iyice psikolojim bozuldu.
    şimdi bu saray muhtemelen yangına karşı korumalı /dayanıklıdır. külliye diye toplayıp hepsini orda yakmasınlar? başta da bir gariban montag...

    hayır ona da şaşırmayız ya asıl buna şaşırıyorum...
  4. bahçelievler de o büyüklükte bir arsayla ankaranın birki örtüsü olan avmlerin yer almasına kesin gözüyle bakıyorum. sanki herkes ulaşabilecek gibi oraya. gerçi eğer halk istediği kadar girecekse öğrenci kollektifleri kendilerince eylem yapmaya da gidebilir.
  5. üniversite hayatımın büyük bölümü okuldan çok orada geçti,istediğim kitaba ulaşmak büyük bir lükstü.çok değerli arkadaşlıklarım oldu.özellikle karla kaplı ankara akşamlarında dışardan verilen bir ışıklandırma oluyordu,salonların içine loş bir ışık düşüyor,şahane bir atmosfer oluşuyordu.geri dönüp baktığımda hayatımın en güzel,en dolu 4 yılıydı.artık bu gözü dönmüşlüğe söyleyecek söz bulamıyorum.en azından anılarımızı rahat bırakın.
  6. muhafazakar olmasıyla övünen ama hiçbir milli ya da manevi değeri "muhafaza etmeyi" beceremeyen ve ne yazık ki iktidarı elinde bulunduran zihniyetin yeni marifeti.
    bunlar muhafazakarlığı kendileri için saklamak olarak algılıyorlar. bana göre bir insan ya da topluluk muhafazakar olduğunu iddia ediyorsa, belli başlı şeyleri korumaya çalışmalı, yok etmeye değil. ve fakat bu güruhun her şeyi yalana ve talana dayalı...
    adı üstünde "milli kütüphane" orası, şahsi isteklerine göre şekillendirebileceğin bir şey değil. halkın orası halkın! nasıl kendi keyfine göre düzenleme yaparsın da kendi sarayının bahçesine süs olsun diye taşımaya kalkarsın?
    artık söyleyecek söz bulamıyorum gerçekten...
  7. halkın ulaşmasının çok zor olduğu giriş çıkışın çok daha zor olacağı bir yere taşınmasıdır.

    siyasi bir hamle olarak ne amaçlandığı anlaşılamamakta ayrıca neden yeni bir kütüphane oluşturmak yerine var olanı kapatmak ve taşımak yöntemlerinin izlendiğini de anlayamıyorum
  8. izlediğim bir belgeseli aklıma getirdi. sanırım ilgilterenin en büyük kütüphanesinden bahsediyordu. tamamen otomatik ve güvenli bir kütüphane dikkat çekiciydi. istediğiniz kitapları orada buluyor, kapaklarına bakarak işaretliyorsunuz ve ardından tamamen otomatik olarak elinize geliyor.

    aynı zamanda kitapların korunduğu yer ise bölmelere ayrılmış, ciddi depremlerde bile hasar görmeyecek ve yangın ihtimaline karşı oksijeni tamamen boşalmış bir yerde duruyordu. eğer yeni yapılacak kütüphane hem eskisinden daha iyi bir sosyal ortam sağlayıp, hem de bu ayarda bir kaliteyi barındıracaksa yapılsın.

    ancak sanmıyorum, böyle yapılsa da 2 yıl sonra haberlerde duyarız vakum aletinin bozulması sebebiyle yangın çıktı diye..
  9. milli kütüphane bahçeli'nin girişinde, konumu itibariyle rantçıların iştahını kabartmıştır. gene bir rant uğruna mimari bir çabayla, maddiyatla oluşturulamayacak bir birikimin yok edilmesidir.

    i. melih gökçek'in payı büyük. gelsin avmler, tiril tiril ihaleler.

    saraya taşınması ise "külliye" nin kelime anlamını doldurmak için siyasi bir hamledir. denilecektir ki, bakın biz bunu halk için yaptık bir makam için değil, opera binası, konser salonları, kütüphaneler vb.

    ulaşımı kolay, şehrin merkezinde, çoğu üniversiteye yakın olan eksikleri olsa da güzelim kütüphane, şehrin dışında ve girilmesi için mülakat vermeniz gereken muhtemelen yapılmış fişlemelerde adı geçenlerin alınmayacağı tanımlanmış ve benimsenmiş halk kesimine sunulacaktır.

    sonrası ise iyilik, güzellik.
  10. maalesef çok acı bi durum ancak daha da acı olanı ise artık böyle haberlere şaşırmıyor olmam...