14 aralık 2015 tarihi itibariyle, 103.1 radyo odtü'deki yayınlarına uzun zamandır ara verdikten sonra joyturk 106.0 adresinden devam eden fahir-ege-oktay üçlüsünün sabah programı.

herhangi bir yayın, eser, program ya da benzeri her şey belli bir izleyici, takipçi, kullanıcı kitlesine ulaştıktan sonra her nasılsa her tarafı reklamlarla bezeli bir saçmalıklar yumağı olarak tekrar gerisin geri kitleye sunuluyor. ve ben bu durumdan çok rahatsız olduğum gibi uzun zamandır gayet bakir bir şekilde izlediğim yayını terk etmek zorunda kalıyorum ki teknik olarak benim izlediğim yayın zaten ölmüş oluyor.

bu durumu kapitalist ya da liberal düzenle açıklamak mümkün. fakat benim anlamadığım insanlar müsaade etmedikçe bu ve bunun gibi durumlar yaşanmayabilir. her şey kolektif. medyada yayınlanan en büyük yalan izleyicinin talep ediyor olmasıdır. "e ama insanlar izlemek istiyor!" yalanı bir süre sonra balonun iyice şişerek patlamasına kadar gidiyor. o zaman kimse yargılamıyor yalnız.

insanlara ne sunarsanız insanlar onu izlerler. sabahtan akşama kadar bağrış çağrış dolu diziler, reklamlara ve özellikle banka reklamlarına boğulmuş radyo yayınları-efendim radyo da reklamlarla hayatta kalıyor, başka geliri yok-demeyin bana kürekle kovalarım sizi muhtemelen.

devletin radyosu trt radyoyu dinlemenizi tavsiye ederim. söylediklerimin en güzel örneğidir. elektrik faturamızdan bile para kesilirken her parçanın ardından verilen onar dakikalık reklamların geliri nerelere gidiyor acaba?!

konu dağılmadan bitireyim; ben yıllardır evden işe gülümseyen suratlarla giden insanların modern sabahlar dinlediğini biliyordum, ben yıllardan sonra sabahları radyo dinlemeye başlamıştım, ben işe giderken banka kredisinin aylık ödemelerini kolayca ödeyebileceğim yalanını dinlemek istemiyorum.

ben radyo dinlemek istiyorum!