1. mülteci veya sığınmacı; dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm gören veya göreceği korkusu ve endişesi taşıyan, bu sebeple ülkesinden ayrılan/ayrılmak zorunda bırakılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen, iltica ettiği ülke tarafından endişeleri haklı bulunan kişi.
    kuz
  2. müteci kavramı, 1951 tarihli mültecilerin hukuki durumuna dair cenevre sözleşmesi’nin 1. bölüm 1. maddesinde “1 ocak 1951’den önce meydana gelen olaylar sonucunda ve ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri yüzünden, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle, yararlanmak istemeyen; yahut tabiiyeti yoksa ve bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen her şahıs” olarak düzenlenmiştir.

    1967 tarihli mültecilerin hukuki statüsüne ilişkin protokol ile mülteci tanımına zaman ve mekan kısıtlaması getiren “1 ocak 1951’den önce meydana gelen olaylar” kısmı, tanımdan çıkarılarak kapsamı daha geniş bir tanımlama yoluna gidilmiştir. 1994 iltica yönetmeliği’nde ise cenevre sözleşmesindeki “1 ocak 1951’den önce meydana gelen olaylar” kısmı “avrupa’da meydana gelen olaylar” olarak değiştirilerek bölgesel bir mülteci tanılaması yapılmıştır. türkiye 1967 protokolünü çekinceli olarak kabul etmiş ve mülteciler için coğrafi olarak avrupa kıtası kısıtlamasını getirmiştir. 1967 sözleşmesinde, mültecilerin korunacağı ve non-refoulement ilkesine riayet adileceği taahhüt edilmiştir.

    1969 tarihli afrika'daki mülteci sorunlarının özel yönlerini düzenleyen afrika birliği örgütü(abö) sözleşmesi ve 1994 tarihli arap devletlerinde mültecilerin durumunu düzenleyen arap sözleşmesi’nde de 1967 tarihli mültecilerin hukuki statüsüne ilişkin protokolü’ndekine paralel biçimde bir mülteci tanımlaması yapılmıştır.
    yalan
  3. iltica eden.