1. mercimek çorbası kıvamlılıklığını tutturamamış youser.

    bi eyyorlayalım bakalım.

    imagine ile kıvam tutturamamazlıklığa son!1!bir!!

    süzme mercimek çorbası tarifi için malzemeler:

    1 su bardağı kırmızı mercimek,
    1 adet soğan,
    1 adet patates,
    1 adet havuç,
    1 tatlı kaşığı tuz,
    4 yemek kaşığı sıvı yağ,
    6 buçuk-7 su bardağı su (kullanılan su bardağı ölçüsü: 200 ml.)
    biber de atın haa. boğazınızı gıdıklasın en azından eheh.

    mercimek çorbası yapmak için öncelikle patates ve havucun kabukları soyulup, yıkanır ve minik minik doğranıp, düdüklü tencereye koyulur.
    soğanın kabukları soyulup yıkanır ve küp küp doğranıp, tencereye eklenir.
    üzerilerine 4 yemek kaşığı sıvı yağ ilave edilip, orta ateşte sebzeler hafif yumuşayıncaya kadar karıştırarak kavrulur (kavrulunca patates ve havuç rengini yağa veriyor).
    sebzeler hafif yumuşayınca, üzerine yıkanıp süzülen kırmızı mercimekler ilave edilerek karıştırılır.
    son olarak 6 buçuk-7 su bardağı su ile tuz ilave edilip, tencerenin kapağı kapatılır ve çorba kaynamaya bırakılır.

    çorba kaynamaya başladıktan sonra, tencerenin düdüğü kapatılır ve orta ateşte 10-15 dakika pişirilip, ocaktan alınır.
    düdüklü tencerenin havası çıktıktan sonra kapağı açılır ve çorba karıştırılır.
    çorba henüz sıcakken, başka bir tencere içerisine tel veya plastik süzgeç yardımı ile süzülür (süzgeç üzerinde kalanlar, kaşığın tersi ile ezilerek geçirilir).

    hazırlanan mercimek çorbası tekrar ocağın üzerine koyulur ve 2-3 dakika daha kaynatılır.
    ocaktan alınan çorbanın üzerine tercihe göre kızdırılmış pul biberli, naneli tereyağı gezdirilir ve sıcak olarak servis edilir.
    bu ölçüler ile 4-5 kişilik çorba elde ediliyor.
    çorbayı blenderdan geçirmeyin, süzme çorba ile blenderdan geçirilen çorba arasındaki farkı, kendi gözlerinizle göreceksiniz kıpss :)
  2. bu yazarın yorumlarını okuduktan sonra koca bir "hmm" çekip günlük yaşantıma kaldığı yerden devam ediyorum.
  3. bilgi birikimi ve kelime dağarcığına bayıldığıhdjsjdk. pardon, bunu demeyeceğim tabii ki. çünkü bu yazarı ne zaman görsem ya absürt derecede anlaşılmaz felsefi entryler giriyor -ki felsefe okuması da epey yapmış biri olarak yakından uzaktan bu yazarın diliyle alakası yok zaten felsefenin özünün anlamak ve anlamlandırmak olduğunu düşünürsek fail oluyor- ya da işi gücü yokmuş gibi şurada yazan üç beş yazarı yazdıklarıyla eziyor. hababam sınıfı ahmet moduna bağlamak istemiyorum ama size ne be kardeşim? felsefeden hoşlanan yazar, diyelim ben sporla ilgiliyim ve ben ilgiliyim diye her yazar sporla mı yazmak zorunda? nedir bu dayatmacılık. durum böyle olunca da isterse varlığın hakiki özünü bulmuş olsun, isterse atomu parçalamış olsun pek de bir değeri kalmamış oluyor.
  4. bir elebaşı olarak sabah çetemi topladım ve bir toplantı yaptık.

    menemen nasıl yapılır tartışmasını çözdükten sonra mps'nin konusuna geçtik. (çok iyi kalpli bir çete olduğumuz için) yaşadığı zorluklara çok üzüldük ve yılbaşı için kendisine yepyeni, tertemiz, hiç kullanıcısı ve yemek başlığı olmayan pırıl pırıl bir sözlük hediye etmeye karar verdik!

    ehehe biliyoruz, teşekkür etmene gerek yok, biz de seni seviyoruz şapşik!
  5. youreadste, arada bir "ne yazmış, ne etmiş" diye baktığım bir iki yazardan biri. aklıma, kendisinin de pek iyi bildiğini düşündüğüm bir sözü getirir;

    "güçsüzler bizi gücümüzden utanmaya zorlayarak kazandılar."
  6. sen üç milyar 750 milyon sen o kadar parayı ne yaptın demek istediğim yazar.

    farklılıklar her zaman güzeldir, seni de bir gün anlayacağım azizim.
  7. zamanında ekşi'de yazdığı felsefi konular hakkında uzun ve ağır teknik entryleriyle hatırladığım yazar. buraya gelmiş, hoş gelmiş diyelim.

    bir gece delirip çılgın attığı entrylerin peşinden uçurulmuştu. o anlaşılamamış olmakla hemhal çıldırış halini hatırladıkça hala gülerim, yalan yok..

    şu aralar felsefe kanalının tozunu attırmakla meşgul.

    iflah olmaz derecede felsefe düşkünü olmayanların hayatta anlamayacağı yazılarıyla bilinir.

    eh, bu da bir çeşit trollük, düşünüldüğünde. şimdi ben de kendi uzmanlık alanıma dair, ilgili olmayanların zerre anlamayacağı ileri seviye teknik konularda yazılar döşeyebilirim buraya. bunu çoğumuz yapabilir sanırım. ama kime ne faydası var, muamma.

    kendisinden dileğim, arada da olsa temel düzeyde felsefe hakkında yorumlar paylaşması olur.

    kabul, felsefe özü itibariyle "gafam yanmadan anlat hacı" denebilecek bir alan değil. fakat "felsefeci olmakla", "felsefeye ilgi duymak" arasında bariz bir çizgi var.

    en azından felsefeden bihaber beni gibi okurların da ilgisini çekebilecek temel düzeyde yorumlar paylaşırsa ucundan bucağından yakalayıp yazılarını takip etme şansımız artar diye düşünüyorum.

    nihayetinde güzel adamdır.

    anlamadım ama öyledir herhalde...
  8. sözlüğün kalitesini artırması açısından herkesten çok uğraşan youser. felsefeyi modernize ederek oldukça sade bir şekilde aktarmaya çalışması felsefeyle ilgilenenleri daha da aydınlatıyor. sözlük açık kalıyorsa bu gibi insanların hatrınadır.
  9. dün kendisi hakkında;
    sol frame içindeki themis sendromunun, evet ben themis sendromu diyorum buna, arasına serpiştirdiği yorumla uzun uzun okuyacak bir kaynak bırakmış yazar.

    demiştim.

    gün itibariyle buraya bırakılan uzam başlığındaki tüm yazılanları okumuş ve önerilen yazarları takibe almış birisi olarak bir iki şey söyleyeyim istiyorum buradan. eminim kendisi hakkında bu kadar uzun bir yazı görünce okuyacaktır.

    herhangi bir sözlükte hangi yazarları takip edebileceği hakkında bir fikir elde edebilecek kadar fazla zaman geçiremeyen, girdiğinde ise güzel fikirler okumak isteyenler adına tek bir entry'de toplanmış takip edilesi yazarları buluşturan bir uzam bu uzam. yazılan tüm girdileri heyecanla okudum. fikir güzel, ama fazla kalın kırmızı çizgileri var.

    daha önce bu listeye dahil edilmiş ve bir adet spor kanalına ait bir başlıkta entry girdiği için listeden çıkarılmış bir yazar mevcut orada. sadece spor başlığına yazdığı ve yazabileceği ihtimalini ifade ettiği için bu listeden bir yazar adını çıkarabiliyor olmak fazlasıyla yersiz. hatta, spor kanalına her yazanın sözlüğü kirletiyor olduğunu düşünmek hastalıklı bir düşünce. zira spor kanalında yazıyor olup, bu kanal ile alakalı gayet doyurucu yorumlar okumak da mümkün.

    eğer entelektüellikten kasıt bilim teknik felsefe müzik ve sair ise, her ülkede olduğu gibi bu ülkede de spor bilimleri ile alakalı enstitüler yüksek okullar var bu konuya da entelektüellik çerçevesinde yaklaşılabilir. ve bu konuya holiganizmin dışında yaklaşabilen ve malum sözlüğün malum mottosu doğrultusunda fikirler beyan edebilen yazarlar da mevcut.

    bu açıdan bakınca aslında entelektüel nefes alma uzamı, sadece belirli kesim yazarları tatmin edebilecek uzam olmaktan öteye geçemeyecektir.