• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (6.33)
mustafa - can dündar, hacı mehmet duranoğlu
10 kasım 2008, atatürk’ün ölümünün 70. yıldönümü. türkiye 70 yılda ata’sı için dört başı mamur bir film yapamadı. yapılan belgeseller, türkiye ölçeğiyle sınırlı, belli bir dönemle kısıtlı ve resmi bir dilde tutsak kaldı. selânik’ten dolmabahçe’ye kadar hayatını başından sonuna mercek altına alan, onu şablonlardan uzak olarak askeri, siyasi, insani boyutlarıyla anlatan bir filmin eksikliği hep hissedildi. mustafa, işte bu ihtiyaca cevaben hazırlandı.


  1. !---- spoiler ----!

    eleştirildiği konuları da az çok hatırlayınca insanımızın ne kadar bildiğinin dışındakilere tahammülsüz olduğunu birkez daha anladığım film. tabi atatürkün yabancı bir kadına yazdığı mektuplar ırkçıları, ordu kurmak için kendisine en büyük ve ilk yardımları sağlayan kişinin lenin olması ulusalcıları rahatsız ettiyse bilemem. can dündarın bu atatürk meselesinden çok ekmek yemiş olmasını ve süslü cümlelerle insan tanıtma işini hiçbir duruş ayırmadan envai insana uygulamış olmasını saymazsak ben filmde gerçek bir insanı gördüm. parasızlıktan yurttan çıkamadığını duyunca ulan yıl olmuş 2011 öğrencinin derdi hala aynı dedim , dişleri yüzünden kısa kesilen cumhuriyet ilanı konuşmasına çok güldüm.ama hayatta her istediğini bir şekilde almış ve bu uğurda hiçbirşeyim yok sanarken sahip olduklarını kaybetmiş bir insanın hazin hikayesidir film benim için. ben de pekçok hedefleri olan ve onlar uğruna an an hırçınlaşan bir insan olarak ya onlara ulaşınca ne yapacağımı bilemezsem dedim kendime atatürkün köşkte geirdiği sıkıcı günler anlatılırken. ömrü boyunca kendisi için birşey yapmamış bir adamın kimseye yaranamayışını ve başkaları adına düşünmenin bir ucunun diktatörlüğe yaslanabileceğini. film açık ve dürüst olmuş çekilemeyen budur bence. evet o heybetli adamın da son hayali çekip gitmektir belki yıkık dökük eski bir mekana ne var ki. bizim orada hayatında çok çile çekmiş ölülere edilen bir dua vardır. burada dinlenemedi allah yerinde dinlendirsin derler. atatürk yanlışlları olan bir figürdür benim için de ama kendince hep birileri için varolmuş , dinlenememiş çileli bir insandır. umarım yerinde dinleniyordur. ilk ve son sahnedeki tabloda gösterilenin yakınında bir yerlerdedir bir ruhu varsa

    !---- spoiler ----!