-
aslında nasıl dinlenilirden ziyade, dinlenmeye nasıl hazır olunur, sorusunun cevabını merak ediyorum. kendimi dinlenmeye nasıl açabilirim? dinlenmek nedir? hangi zamanlarda dinlenilmelidir?
kafa göz yarmak, hele ki bu işlerde benim gibi yeniyseniz, gözünüze hoş gelebilir. makul. kabul edilebilir. ama mantıklı değil. sadece proaktif olmaya çalışıyorum. -
ev temiz ve düzenli olmalı bu biiir!
hava aşırı değil ama soğuk olmalı yağmurlu ise daha güzel olur. bu ikiii
evin en sevdiğiniz köşesinde bir yere yerleşmeli bu da üç!
sıcacık bir battaniye seçilmeli dört
izlenecek filmler yatacağınız yere yakın bir sehpaya dizilmeli bir tanesi izleyeceğiniz mekanizmada beklemeli beş
yine çok yakınınızdaki sehpaya ya da masaya sevdiğiniz okuyacağınız kitaplar dizili olmalı altı
yine sehpaya sevdiğiniz meyveler çerezler vs konmalı yedi
bir kupa tercihen kahve yanınıza getireceğiniz sıcaklığını muhafaza eden çay ıhlamur da masada yerini almalı sekiz
telefon kapalı ya da sessizde dokuz
pofuduk yastıkları da unutmayalım on
sonra gel keyfim gel, ister filmini izle ister durdur ya da kapat kitap oku bir yandan sevdiğin şeylerden atıştır bir yandan içeceklerini yudumla uyu uyan, oku, izle böylesi bir tatil ne güzeldir. ne güzel dinlenmedir bu.
işte böyle dinlenilir.
ertesi gün ölü deniz gibi dalgasız, sinirlerin alınmış gibi pelte ve şefkatli yeni güne merhaba de... -
ağız hafif açık olacak. başkasını dinlerken de bu böyle, kafayı dinlerkende. -
uyuyun, uyuyabilince geciyo. -
düşünmeyi bir kenara bırakıp uyumaya yogunlasirsaniz ve incecik bir pikeyle de olsa örtünmeyi unutmazsınız şirinleri görebilirsiniz. aksi halde sabah ezanıyla uykunuzun dağılması olasıdır. kimine göreyse ninni gibi gelir.
yogun bir antrenmandan sonra alınan bir duş, siz farkında olmadan sorunun cevabını verecektir. -
ilk önce neden dinlenmemiz gerekiyor bunun cevabını bulmamız lazım :
- plansız, düzensiz ve aşırı yüklemeli bir iş hayatımız varsa, zamanında yapılması gerekenleri sonralara erteliyorsak,
- aynı anda bir kaç işi düşünüp, farklı bir kaç işi bir arada yapmaya çalışıyorsak,
- titiz gerçekleştirmediğimiz işlerimizden dolayı sonrasında oluşan büyük sorunlarla boğuşuyorsak, ve asıl yapmamız gerekene odaklanamıyorsak,
bunlar hep bünyede yorgunluk yaratır ve insana dinlenme ihtiyacı hissettirir.
oysa ki günlük işlerimizi kapasitemize göre planlayarak halletsek (bkz: pomodoro) , ve yaşantımızda sade yaşam felsefesini merkezimize alsak (bkz: minimalizm) daha az yorgunluk hissedeceğiz, mutlu olacağız ve uyku esnasında dinlenme süremiz, zinde hissetmek için çok çok yeterli olacak. -
radiohead dinleyerek. -
dinlenmek beyninde off düğmesi olmayan insanlar için çok mümkün olmuyor.. kendimi düşünüyorum gece bir de yatıyorsam sabah dört-beşe kadar kendimle konuşuyorum ya da kafamın içinde olaylar, fikirler, diyaloglar hıncahınç. yağan yağmura karşı bitki çayımı alıp balkonda otururken de tüm bu düşünceler kafamda oluyor fakat yağan yağmura bakıp kokusunu hissettikçe kafamdan geçen düşünceler bulanıklaşıyor ve hepsinin farkında olup ayrıdına varamıyorum. yani en iyisi kendinizi bir şeye hafifçe verebileceğiniz medidatif bir ortam. yağan yağmura ya da bir manzaraya bakmak, belki güzel bir heykele tabloya bakmak, belki gözünüzün bir yere boş boş takıldığı kısa anlar.. tüm bu anlarda aklınızdan bir şeyler geçse bile farkındalık düzeyiniz yüksek olmadığı için dinlenebilirsiniz. o yüzden size haz veren şeyleri duyumsamaya çalışın.