1. nasılsan öyle gel, süslerinle oyalanma!
    saçının örgüleri çözüldüyse
    ayrımı düzgün değilse
    korsenin kurdeleleri bağlanmamışsa, aldırma!
    nasılsan öyle gel, süslerinle oyalanma!

    çimenlerin üzerinden, koşar adımlarla, gel!
    dudağının boyası çiğ taneleriyle silindiyse
    ayaklarında şıngırdayan bilekliklerin gevşek duruyorsa
    kolyenin incileri koparak yere düşüyorsa, aldırma!
    çimenlerin üzerinden, koşar adımlarla, gel!

    gökyüzünü kara bulutlar kaplıyor, görmüyor musun?
    irmağın karşı kıyısından turnalar havalanıyor
    ve anında, rüzgar gibi, arka arkaya
    geniş fundalıklar üzerinden geçip gidiyorlar
    ürkmüş koyun sürüleri ağıllarına koşuyor
    gökyüzünü kara bulutlar kaplıyor,görmüyor musun?

    aynanın önündeki feneri yakma boşuna
    alev yine titreyecek ve rüzgar onu yine söndürecek.
    gözlerin sürmesiz olsun, ne fark eder ki?
    gözlerin gökyüzündeki bulutlardan daha siyah, bilmiyor musun?
    aynanın önündeki feneri yakma boşuna

    nasılsan öyle gel, süslerinle oyalanma!
    eğer çiçekten tacın örülmediyse, kimin umrunda?
    eğer bileziğini bağlayamadıysan, bırak kalsın.
    gökyüzü bulutlarla dolu, vakit geç oldu
    nasılsan öyle gel, süslerinle oyalanma!