1. naneli şeker yiyip üstüne soğuk su içmişim gibi hissediyorum :(
  2. ağzımın içinde karıncalar dolaşıyor gibi hissediyorum.
    bu uyuşukluk, bu tedirginlik hissi nereden geliyor bilmiyorum. gözlerimi kapattığımda toprağın içinde kıpraşan solucanları ve onların henüz yeni doğmuş yavrularını görüyorum.
    tenya gibiler. incecik, sanki yok gibiler, ama var.
    karıncaları sevmem solucanları sevdiğim kadar. onlar tek başlarınayken daha sevimli. ama arkadaşlarıyla birlikte olunca kapkara bir ordu gibi. aynı hizada, bir yerlere gidiyorlar sıra olmuşlar.
    ateşin sesi bana karıncaları hatırlatıyor. sanki onlar yanıyor.
    ben biraz şey hissediyorum, hani derler ya, bozuk.
    beynim bozuldu galiba.
  3. tam anlamıyla cevabını hiçbir zaman alamayacağınız soru. 2 türlü bellek olduğunu düşünürsek: "2+2 kaç eder" ve "osmanlı beyliği ne zaman kurulmuştur" gibi sorulara cevap veren bellek kısmı ayrı; bisikleti nasıl sürdüğünüzün bilgisini tutan bellek ayrı.

    ilk bellek tipi gayet söze dokulebilen bilgilerden oluşuyor. sözle öğrendiğiniz şeyleri sözle açıklayabiliyorsunuz.

    öteki türlüsü zor. kimse bir insana gidip "bak hissetmek böyle böyle oluyor" diye öğretmediginden. birisi size gelip sorsa; "bisiklet sürmeyi öğrenmek istiyorum, bana bisiklet sürmeyi öyle bir anlat ki ben öğreneyim. yapabilir misin?". tam olarak bunu anlatmak mümkün değil. aynı şey "bana piyano çalmayı öyle bir anlat ki öğreneyim", "bana yürümeyi anlat" gibi sorularda da
    geçerli. beyninizde buna dair bilgi var, ama bunu söze dökemezsiniz.

    bu da öyle bir soru. "bana ne hissettiğini öyle bir anlat ki anlayayım". boşa uğraş. sadece ne şekilde hissettiğinizi ancak kabaca anlatabilirsiniz. üzgün, mutlu, heyecanlı gibi kelimelerle. yine de tam anlamıyla kapsamaz.

    z. e.: sebebi neydi ki?
  4. her şeye herkese yabancıyım.
  5. çıldırıcam. hatta sanırım çıldırdım. küçücük bir olay bile daha önce olmadığı kadar etkilemeye başladı. hayatımda yaşamadığım kadar kuvvetli ve acıtan duygular yaşıyorum. insanların çok kötü görünüyorsun tepkilerine karşı biraz geç uyudum ya ondandır demekten bıktım. kendi kendime daha dibe batmamaya çalışıyorum. cezaların en ağırı da olsa hepsini kaldırmaya hazırlandım. bu duygulardan daha ağırı olabilir mi onu da bilmiyorum gerçi.


    güneş tekrar doğacak mı üstümde ? yalvarırım doğsun ve kurtarsın beni
  6. çok sıkılıyorum ve hiçbir şey yapmak istemiyorum, sıkılmayacağım bir şeyler varsa bile sorumluluklarım yüzünden yapamıyorum. sorumluklarımı da yapamıyorum. isteklerim ve yapmam gerekenler arasında sıkıştım kaldım ve yapmam gerekenleri yaparken sosyal medyayı kurcalayım biraz diye diye sosyal medya bağımlılığına doğru gidiyorum. şuan proje çizmem gerekiyor eve geldiğimden beri instagrama bakıyorum, sıkıldım lol falan indirdim ekşiye girdim sonra stalk yaptım vesair. .( niye beyle oldum
  7. vegan mahallesinde yaşayan kedi gibi hissediyorum; mutsuz ve bir o kadar da umutsuz.
  8. boşlukta süzülüyormuşçasına hafif bedenim..öte yandan tam göğüs kafesimin sol tarafına doğru koca bir taş oturmuş gibi..

    24 nisan edit: nedenini biliyor olduğum o koca taşı bugün parçalayıp un ufak ettim..kuş gibiyim sözlük.. (:
  9. deprem olacak sanırım, sabahtan beri bir huzursuzluk var içimde.