1. bir ifadenin nefret söylemi olabilmesi için, suç yaratma potansiyeli/ihtimali olması gerekir. eğer söz konusu cinsiyetçi veya ırkçı ifade böyle bir potansiyele sahip değilse, nefret söylemi kategorisinde yer almaz.

    örneğin şu duvar yazısına bakalım. aslında bu haliyle oldukça absürt bir yazı. "erkekler" yerine mesela "erkeklik" denseydi bence anlamlı olurdu. neyse. bu duvar yazısı bir cinsiyete yönelik olmasına rağmen nefret söylemi sayılamaz. "erkek cinayeti^:erkeklere yönelik^" diye bir olgu yok çünkü. yazıya saçma diyebilirsiniz, anlamsız diyebilirsiniz ama nefret söylemi diyemezsiniz.

    şimdi de aynı duvara bir ayet yazıldığını düşünelim. kadınların teşhirci olmaktan sadakatsiz olmaya dek suçlandığı ve şeytanlaştırıldığı bir yazı. gerçi duvar yazısı olması da gerekmez, isterseniz köşe yazısı diyelim. tam da bu köşe yazısında geçen nedenlerden dolayı kadın cinayetleri işlendiği için tartışmasız bir nefret söylemidir.

    bu yüzden nefret söylemi dediğimiz şey esasen ezilenlerle ilgili bir kavram. onların susturulması, pasifleştirilmesi, toplumsal hayattan soyutlanması ve demokratik katılımın engellenmesi için yapılır.

    tabii bunun istisnaları var. ama özetle böyle.
    ulgan