-
bir ikilem yüzünden. hem ne yapıp edip herkesten kaçıp yalnızlığa koşuyorum hem de dayanamayıp telaş içinde yalnızlıktan kaçmaya çalışıyorum. kaçmaya çalıştıkça da daha bi yapışıyo insanin ustune. hem yalnizlığa böylesine ihtiyaç duyup hem de yalnızlıktan böylesine kaçmaya çalışmanın sonucu; değişken bir kişilik doğası ve kronik yalnızlık. sanırım benim en büyük sorunum bu. -
"yalnızım çünkü razıyım. "
(bkz: geçmek süresi - kargo) -
tercih edilmeyen yalnızlığın kurbanıyız çoğumuz. sadece tercihmiş gibi yapmaya çalışıyoruz. oyun içinde oyun. -
“dışarıya kapanmak esasen içeri açılmaktır.huzur mu istiyorsun?az eşya, az insan." diye özetlemiş franz kafka -
uzak dur yakınıma
bu mesafe beni bozar
kimseler yanaşmasın
yalnızlık paylaşılmaz
inceden hatırlarım
o eski dostlukları
simdi herkes ayrı uçta
kaderini inkar eder
kimi yerer kimi över
her biri ilgi bekler
aman abi bulaşılmaz
yalnızlık paylaşılmaz
herkesle kaynaşılmaz
hiç mi yalnız kalmadın
su garip dünyada
ah o zaman anlarsın
yanlızlık paylaşılmaz
bir şarap bi sigara
sonbahar koynumda
yalnızlığı kokluyorum
kurutulmuş yapraklarda
yağmur yemiş topraklarda
hislerime tercüman. -
korkutucu derecede seviyorum yalnızlığı. her zaman değil ama çoğu zaman tersini soruyorum: niçin yalnız değilim? insan ilişkilerinin çoğu zul geliyor. hastalıklı bir durum tabi. belki bir gün yazarım yalnızlık başlığına. -
yalnızım çünkü yalnız olmayı seçiyorum.
yalnızım, çünkü terk edilmiş değilim.
yalnızım çünkü kimsesiz değilim.
yalnızım çünkü yalnız olmanın bir seçim olduğunu, dahası çok değerli olduğunu biliyorum.
yalnızım çünkü uzun zamandır bunun hazzını bilmeden, insanların gözlerinin, bakışlarının ortasında, grupların göbeğinde deli dolu yaşadım.
yalnızım çünkü kalabalık yaşamın, istediğim şey olmadığını anladım.
hepimiz yalnız gibiyiz. peki değerli youreads yazarları, siz niçin yalnızsınız?
edit : sentaks -
yalnızım çünkü hayattan keyif alabilmek için kimseye ihtiyacım yok. çünkü şu boktan hayatta, günün yorgunluğundan sonra kaçmak istediğim tek yer kendimle başbaşa kalabildiğim sığınaklarım. teorik yalnızlığımın giderilmesi kolay, ama ben böyle hissederken yine böyle hissettiğini düşündüğüm bir yalnıza yaklaşamadığım için yalnızım. -
"kendine inancını kaybettiğin gün,o gün yalnız kaldığın gündür." dememiş bir yazar. -
dünya çok kalabalık bir yer ve herkesin bir şeyler için acelesi var, kimsenin kimseye ayıracak o kadar da zamanı yok. yalnız insanlar özgüven eksikliği yaşar ve kendini ön plana çıkarmayı sevmezler, bunu yapamazlar genellikle. bu yüzden de pek yaklaşım gösterilmeye değer bulunmaz. iletişim kurma becerileri yeterli olmadığından ve doğru yaptıklarını düşündükleri şey geri teptiğinden, kendilerini daha çok frenlerler. bir de ruh ikizini, kendine seviye atlatacak kişiyi bekleme sanrısıyla belki de kendileri için gelen treni defalarca kaçırmaya devam ederler. bizim gibileri için bu durum hiç değişmiyor. bilinçli mutlu bir yalnızlık bile bir süre sonra insanın kendisinden sıkılması, paylaşma arzusunu karşılayacak birinin yokluğundan bunaltıcı bir hal alıyor. velhasıl kelam, siz böyle olmayın.