• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.27)
nietzsche ağladığında - irvin d. yalom
konu ümitsizlik. bir gün, erkeklerin başını döndüren kadın, salomé, nietzsche'den habersiz breuer'e gelir. "avrupa'nın kültürel geleceği tehlikede, nietzsche ümitsiz. ona yardım edin" der. breuer, salomé'yi tekrar görebilmek umuduyla "peki" der. ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade... ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar... kendisiyle ve hayatla yüzleşmekten çekinmeyenlere...
(tanıtım bülteninden)


  1. nietzsche alınması gereken bir ders olsaydı bu kitap sanırım nietzscheye giriş 1 olurdu. çoğu okuyucu yalom'un bu meşhur eserini okuyarak nietzsche okuduğunu iddia ediyor, halbuki bu sadece buz dağının görünen kısmı.
  2. belli pasajlarını okumam üstünden kaç sene geçmiş olsa bile unutamadığım kitap. insanların arkadaşlık ve teslimiyetle ilgili pasajı hayatınızın her anında karşınıza çıkar. ve hayatın öncesi ve sonrası ile ilgili pasaj size yaşamınızı derinlemesine düşündürebilir. okuduktan sonra beni farklı bir düşünce tarzına itmiştir ve kitaplardan soğuduğum bir dönemde beni kitaplara geri döndürmüştür. herkese okumasını tavsiye edeceğim bir kitaptır, okuyunuz.
  3. yıllar önce okumuştum. freud'un nietzsche ile tanışmadığını bilemeyecek kadar küçüktüm. yazar her ne kadar kitabın sonunda gerçekleri açıklasa da hiç kulak asmamış olmalıyım çünkü bugün bile her şey yıllar önce kafamda canlandırdığım gibi. hocalarımın ısrarlarına rağmen tekrar okumuyorum. zaten kafamda freud'un, breuer'un, wagner'in gercek portreleri var. izin verin de çocukluğumun hatıraları aynı kalsın.

    bir de (bkz: niçin ağlıyorsun elizabeth mutlu değil miyiz?)
  4. youreads eş zamanlı kitap okumaları etkinliğinde aralık ayının kitabı olmasına rağmen kimsenin hakkında bir şeyler karalamamasına şaşırdığım kitaptır. aşağıda spoiler var. spoiler var dedim yalnız...

    nietzsche, breuer ve freud gibi büyük insanların yolunun kesişmesi sonucu başa gelen olayları, daha doğrusu kişisel sorunları ve çözülmeleri için yapılan girişimleri anlatıyor bu kitap.

    psikanalizin ortaya çıkışında gerçekten böyle bir şey yaşanmamış olabilir. ancak şu nokta kaçırılmamalıdır ki psikanalizi anlatmaktadır. baca temizliğinin basit bir tamlamadan ibaret olmadığını, insanı gerçekten çözüme ulaşabileceğini anlatıyor.

    bana gelecek olursak üzerimde gerçekten büyük bir etki bıraktı. en çok da nietzsche'ye kulak verme fırsatını buldum bu kitapta. fikirlerini teorik olarak değil, uygulamalı olarak gördüm. breuerun sık sık kurduğu "ama bunlar benim ne işime yarayacak, bana nasıl yol gösterecek? sözleriniz benim için bir dizi gösterişli sözden ibaret" cümlesinin cevabını buldum. gerçek özgürlüğe kavuşamayacak olsam bile üzerimdeki baskılardan kurtulmak için kendime bir yol belirledim. sanırım gerçekten etkileyen kitaplardan birisi oldu bu kitap hayatımda.

    ve okuyan herkesin hissedebileceği bir şey hissettim. tüm kitap boyunca breuer ve nietzsche arasında bir ayna varmış gibi değil miydi? buna bayıldım gerçekten
  5. üniversite yıllarında üç dört sene evvel oluyor, tek solukta okuduğum kitaptır. filmi kendi tadının yüzde 10'uunu bile vermeyen kitaptır aynı zamanda
  6. içeriği, felsefesi, kurgusu youserlar tarafından yeterince dile getirilmiş. kitabı okuyanlar bana hak verecektir. nietszche'nin çektiği ağrıları, acıları ve sancıları buram buram hissedebildiğiniz bence olağanüstü akıcı bir yapıt. okumayanların bir çoğunun gözünün korkmasındaki en büyük etken nietzsche'nin karmakarışık kafa yapısının eserlerinde hissettirdiği düzensizlik. irvin d. yalom, harika bir kurgu çıkarmış, bizlere nietzsche'nin elini sıkma şerefini nail kılmıştır.

    ayrıca sakın ama sakın filmini izlemeyin.
  7. kurgu olup da bu kadar inandırıcı başka bir eser daha var mıdır bilmiyorum .
  8. anlatımı gayet güzel sürükleyici bir romandı. nietzsche'nin birkaç vurucu aforizması dışında felsefesi aşırı mercek altına alınmamıştı. bu bağlamda roman demek daha uygun olur. ayrıca mesleği gereği yalom daha çok psikanalizde ilgilenmiş ve vurguları bu konuda yoğunlaştırmış kitap boyunca.

    en önemli mevzu bana göre saplantı konusuydu ve çözümlemesi basitti; saplantılarımız sadece rolünü oynayan birer makine idi, biz onların ardına kendi acizligimizi gizledik ve sevdik saplantıları hem de vazgeçmeyecek kadar.

    nietzsche'nin yaşam tasarımları ve anlatımları ayrıca okunmalı. yine de tadımlık olsa da çok güzeldi. amorfati: yazgını seç, yazgını sev.
    abi
  9. nobel edebiyat odulu sahibi yazar irvin d. yalom'un kendisiyle tanismami saglayan kitabi. yalom bu eserinde tip, felsefe ve psikolojiyi muhtesem bir sekilde harmanlamis ve azicik murekkep yalamis olan herkesin anlayabilecegi bir basitlikte kullanmistir. ustelik freud, dr.bruer ve nietzsche arasindaki kurgusuna salome vasitasiyla biraz da ask ekleyerek hikayeyi daha da ilgi cekici hale getirmistir. kendisini okumayanlara uzuldugum kitaptir.
  10. yeni bitirdiğim kitap. gayet akıcı ve güzel bir kurgu olduğunu düşünüyorum