-
yar. doç ' larda sık görülür. prof olunca geçer. -
kısaca ocd (obsessive compulsive disorder) olarak da bilinen psikolojik sorun... bizim halk arasında takıntı dediğimiz şeyin bilimsel adı yani...
kişinin mikrop kapacağı düşüncesiyle el sıkışmaması, aşırı sıklıkla ellerini yıkaması, eski binalara girmemesi; yürürken adım saymak, eşyaların sabit yerlerinde veya belli bir sırada olmasına aşırı özen göstermek, yanından geçerken kendini eşyalara dokunmak zorunda hissetmek gibi semptomlardan bahsedebiliriz.
obsesif kompulsif bozukluk bulunan kişinin zorunlu gördüğü (kompulsif) alışkanlığı çoğu kere çevresi tarafından tuhaf karşılanır elbette... -
3 sene önce kapıyı kilitleyip kilitlemediğimi kontrol etmek için birkaç kez yumruklamam ve tekmelememden bugün kapıyı öylece üstüne çekip giden biri haline geldim, çözüm mü? (bkz: lustral) tabii ki doktor kontrolünde, kafanıza göre içerseniz daha da sapıtabilirsiniz. -
bu dertten muzdarip olanların şanslıları hafif hafif atlatır, ocağı kapıyı 16 defa kontrol eder ve hayatlarına devam ederler. şahsım gibi şanssızları ise günün her saatinde, yalnız başlarına olmadıkları her an işkence çekerler.
tanım: hastalığın isminden ve yaygın görünümünden ötürü çoğunluk için bu durum tekrar eden davranışlar ve akıldışı kontrolden ibarettir. gelgelelim okb, çok farklı şekillerde açığa çıkabilen psikiyatrik bir bozukluktur. ne gibi mesela? insanların nefes alış verişlerinde çıkardıkları seslerden rahatsız olmak, bu rahatsızlığın ciddi manada hayatı zorlaştırması, sürekli dikkatini bu seslere vermekten kendini alıkoyamamak. bu ve benzeri durumlar da oluyor yani. tahmin etmezdiniz muhtemelen fakat yıllar önce doktor çok net bir şekilde çakozlamıştı mevzuyu. demek ki sandığımdan daha fazla insan var böyle.
ilaç demeyin. şahsi ön-kanaatim ilacın kalıcı çözüm olmadığı yönünde. zira internette yaptığım küçük bir araştırma bana gösterdi ki ciddi boyutlardaki rahatsızlıklar ilaç kullanımı sonrası çoğunlukla aynı şiddette nüks edebiliyor.
edit: kısa bir süre anafranil kullanmış ve fakat yan etkilere dayanamayıp bırakmış youserın yorumudur. tamamen şahsidir ve herhangi bir tavsiye içermez. -
bu bozukluğun ne olduğunu bilip de "ben bundan muzdaribim" demeyene ne yapıyorlar anlayamadığım bozukluk.
cidden, bugüne kadar ne olduğunu bilip de "ben de bundan var yea" demeyeni pek görmedim. -
girişleri okuyunca kendi adıma "acaba" dedirten kısaca "bir şeylere aşırı derecede takıntılı olmak." manasındaki hastalık...
hepimizde bundan bir parça vardır da bu hayatımızı mahvetmeye yöneliyorsa işte o zaman hastalık oluyor sanırım... -
tüm psikiyatrik hastalıklar gibi bu hastalık da "kişinin sosyal yaşamını etkileyecek düzeyde" rahatsızlık veriyorsa hastalık olarak adlandırılır. üç dakika boyunca el yıkamak yaşamında negatif yönde etki yaratmıyorsa sen okb hastalığına sahip değilsin demektir. -
nevroz başlığı altındaki anksiyete bozukluklarının bir türüdür.
bu hastalığa sahip kişilerin kafasında bir şeyi yapmasını söyleyen sürekli tekrar eden düşünceler vardır ki buna obsesyon denir ve kişi bu düşünceler ne kadar saçma olursa olsun kendini bunları uygulamak zorunda hisseder ki bu da kompülsiyondur.
genelde dominant kişilikli anne babayla büyümüş ve baskılanmış, erken çocukluk döneminde (genelde anal dönem) travmatik olaylar yaşamış kişilerde bir stres yaşantısı ardından ortaya çıkar.
arkasında gerçek olmayabilen belki de hayali suçluluk hissi barındırır. kişi bu suçtan cezalandırılacağını düşünerek bunu engellemek için kompülsiyonlara başvurur.
çoğu davranışının altında yatan temel sebep belirsizlikten kaçma, güvende hissetme ihtiyacıdır. beklenmeyen bir durumla karşılaşmaktan kaçınmak için kişi her şeyi kontrol altında tutmaya çabalar. çünkü belirsizlik bir tehdittir.
terkedilme korkusu had safhadadır.
o ayağından çorabını hiç çıkarmıyorsa çocukluğunda anne ya da babası onu ayağında çorabı yokken terk etmişlik hissi vermiş olabilir. bir daha bunu yaşamamak için hiç çıkarmıyordur.
ya da ellerini yıkayıp duruyorsa uğradığı tacizden arınmaya çalışıyor olabilir.
işin kötü yanı bu takıntılara her geçen gün yenisi eklenir çığ gibi çoğalır.
neyse ki tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. -
takıntı olarak nitelediğiniz şeyleri bir kağıda yazın
ve her madde için destekleyen ve desteklemeyen kanıt olmak üzere iki alt başlığınız olsun
destekleyen kanıtlar çoğunluktaysa gerçek, desteklemeyenler coğunluktaysa okb
sonrası düşünce sisteminizi değiştirmek ki en zoru da o -
trt1 de bir zamanlar bu duruma sahip temizlik aşığı ve temizlikten nefret eden insanları gösteriyordu, onları anlamak açısından izlemenin de keyif vereceği bir program, bulun izleyin.