1. bir osman baydemir sorusu.

    aslında teknik olarak mevcut dünya düzeninde ve devletler arası hukuk göz önüne alındığında türkiye'nin iskoçya iç siyasetiyle alakası ne kadarsa ırak ile de aynı olması gerekir. yani haklı sorudur.

    !---- spoiler ----!

    "neredeyse iki yıldır türkiye’de hükümet kendi bekasını, akp kendi iktidarını sürdürmek için içeride ve dışarıda kürt düşmanlığı üzerinden bir savaş politikası sürdürüyor. bunun son örneği de güney kürdistan halkının her fırsatta tehdit edilmesidir. bugün mgk, yarın olağanüstü şekilde meclis toplanacak. ne için? güney kürdistan’da halk referanduma gidiyor. referandum milletin iradesinin açığa çıkmasının meşru bir yoludur. neden türkiye cumhuriyeti’nin bir beka sorunu olsun? çok açık ve net söylüyorum; kürtler referanduma giderek kimseye savaş açmıyor. sadece ‘irademi açığa çıkartıyorum’ ki daha referandumda sonuç olacak daha belli değil. parlamentosunun daha nasıl karar alacağı net değil. ama meclis suça ortak edilerek bir savaş tezkeresi çıkartılıyor. hukuken de ihtiyaç yok. bütün bunlar tehdidin boyutunu yükseltmek içindir. savaş ve tehdit bu güne kadar hangi sorunları çözdü, bu sorunu da çözsün. bir halkı tehdit etmek hiçbir kimsenin hakkı ve haddi değildir. iskoçya referanduma gitti, neden tezkere almadınız, savaş kararı almadınız? katalonya referanduma gitmek istiyor oraya da mı yığınak yapacaksınız? mesele kürt olunca, kürtün iradesi ortaya çıkmasın."

    !---- spoiler ----!
  2. iskoçya ile ne bağımız varmış da referandumuna karışmamız gerekiyormuş merak ettiğim tamamen haksız soru. iskoçya ile ırak'ı aynı kefede tutmamızı isteyen yazarı da tebrik ediyorum. ancak bu kadar körü körüne siyaset yapılabilir.
  3. bunu diyen adam çözüm sürecini çok çabuk unuttu. kürt düşmanlığı varmış. ah yavrum keşke bu soruyu abd'ye sorsaydın. abd sonrası adamınız referandumdan vazgeçti. irak sonrasında sıra türkiye cumhuriyeti sınırları içinde terör saldırıları ile bağımsızlık istemeye gelecekti, o sebepten iskoçya ile alakamız olmayabilir. iskoçya referandum sonrası terör eylemlerini t.c.de sürdürme gibi bir amacı yoktu. ha ama tabi işine gelince terör saldırıları bizi bağlamaz bizim dışımızda, işinize gelince özgürlük için mücadele. güneydoğu anadolu halkı bile sözde devletinizi istemiyor. ama haritanız ile bölge halkını kendinize bağlama hayalleriniz var.
  4. görünce direk random güldüğüm başlık.

    yani bir insan herşeyi geçtim,ben ne söylüyorum diye düşünmez mi ya. düşünmemiş. bize ne lan iskoçya’dan senin sınırına tehdit var,iç karışıklık tehditi var. iskoçya da bizi sadece celtic-glasgow maçı ilgilendirir o da oynanmıyor artık.

    edit: bugün celtic-glasgow maçı varmış.
    eale
  5. ya bu nasıl bir akıl tutulması, bu nasıl bir saçma sorudur? yemin ederim harita bilgisi olan herhangi bir çocuğa bu soruyu sorsan, sen salak mısın ya der. hevallerin beyni iptal olmuş, kendi akıllarınca tespit yapmaya, siyasal arena da çözümleme yapmaya çalışır olmuşlar.
  6. irlanda'nın kuyruk acısıyla söylenmiş bir tümce olsa gerek.
    olm kuzeyi ile yetinmiyor musunuz ülen siz?
  7. irak referandumunun türkiyeye "terör" olarak dönmesini öngören çözümlemeler, iskoçya kim la ırak komşumuz diyenler... bu akılla daha çok dizayn edilirsiniz siz.

    bir kere osman baydemir'in ait olduğu siyasi grup türkiye ve ırak için ortak vatan vurgusunu yapıp ilk hdp tüzüğünden beri de sorunların bu şekilde çözülmesini amaçlıyor. fakat referandum konusunda bm ile yapılan anlaşmalarla ortada ki, mevcut dünya düzeninde referandum en demokratik haklardan biri, her yapı referandum yapabilir fakat sonuçlari konusunda yasal zemin tartışmalıdır. yani meşrudur ama yasal olmayabilir. kendi kaderini tayin hakkı meselesine burada girmeyeceğiz.

    gelelim asıl konuya, tc hükümeti ve devleti (artık akp) yıllardır barzani'nin ırak devletinden bağımsız olarak petrol satmasına göz yumdu. sırf bu ve ışidden geln petrol için bakan değiştirildi. zaman zaman barzani'nin iç siyasette güçlenmesi için türkiye adımlar attı, zaman zaman da tersi oldu.

    başından beri belli ki barzani devlet olduğunu ilan etmeyecek ama referandumu yapıp lehine kullanacak, lehine kullandığında türkiye kendisine yardım etmeye devam edecek. akp ise bunu iç siyaset malzemesi olarak "asarız keseriz, izin vermeyiz" diye milliyetçiliğe oynayacak, barzani de buna izin vercek. barzani kurtler konusunda, rte de iç siyasette yıllarca haftada bir siyaset değiştirdi. milliyetcileri de her seferinde hareketlendirebildi.

    yani bu olaylara hala vatan millet edebiyatıyla yaklaşmak akp'nin kuklası olmaktır. yok devlet prestiji, yok ne olursa olsun devleti temsil ediyor... yerle yeksan olmus bir prestij kaldı dünyada, bu prestiji arttırmanın yolu da akpnin bikaç haftada bir körüklediği milliyetçi histeri değil.

    siyasetsizlik ideolojisizlik matah bir seymiş gibi satılıyor vatan kavramı üzerinden, yapmayın kendinize gelin, devlete faydasi yok bunların. doğru tavır referandumun demokratik olmasıdır. arka plandaki hesaplar ayak uydurduğunuzu zannederken sizi yutmak üzerine kurulur.

    gelmiş harita diyor şovenin biri, ben de size gülüyorum, teknik olarak emperyalist olma konusunda iskoçyaya mudahale ile ırak'a müdahale arasinda fark yok. siz önce silah bırakma noktasına gelen barış görüşmelerinin neden kesildiğini sorun. biz devlet olmak istemiyoruz diyen pkk ile tekrar nasıl savaşıldığını sorun. ölen her asker gerilla ve sivilin vebali hükümet kadar dizayn ettiği bi akıllların da boynunda. irak için de aynı sey olacak, onlar anlaşacak siz ortada kalacaksınız.
  8. buradan "iskoçya ile bir bağımiz mı var" diye eleştirenlere sesleniyorum, zaten işin absürdlüğü buradadır;

    ırak ile bağının olması oradaki referanduma karışmanı mı gerektiriyor. referandum bu ve referanduma getirilecek tek eleştiri demokrasinin bir üst normuyla yapılır o da orneğin ne kadar insan haklarına saygılı ve ne kadar müdahalesizce yapılacağıdır. ancak daha demokratik bir eleştiriyle müdahil olunabilir, ırak halkının gaspedilen bir hakkı varsa oradan yapılan eleştiri haklıdır. askeri müdahale tehdidiyle değil. askeri müdahale tehdidiyle ancak emperyalist olursunuz ve sizden daha emperyalisti çıkıp haddinizi bildirir.

    demirtaş'ın yıllarca size ögretmeye çaliştığı da buydu;ilkeli siyasetle ancak büyük devlet olunabilir, halklarınız ve komşu halkların barış içinde yaşaması sizin için bir ilke olabilir. referandumu uluslararası dengeleri göz önüne alıp oradaki halklara bir faydası olmayacağını düsünebilirsiniz fakat "müdahale ederim" baska bir şeydir. mevcut hükümet size bu müdahaleciliği kanıksatmış "ne yani en basit basın açıklamasına izin vermeyen bir yapı yanı başındaki referandumu tehdit etmeyecek mi, ah gayet olağan bir şey bu". yazık gençliğinize yazık, siyaseti domine edenlere kiraya vermeyin aklınızı.
  9. katolanya'yayi niye örnek vermedin birader derler adama, iskoçya tarihte de bağımsızdı birleşik krallığa kendi isteğiyle girdi. sen bunları benden iyi bilirsin baydemir kardeş popülizm yapasın tutmuş belli.
  10. işte en çok da buna uyuz oluyorum. her devletçi, her ulusunu seven akpli değil bu ülkede, önce bunu bir ayırt edelim. atılan adımları sırf hükümetimiz olan akp atıyor diye eleştireceksek hiç girmeyelim bu işe. a partisi de aynı şeyi yapsa, b partisi de yapsa bu aynıdır. ve elbette referanduma da karışılır. olası bir referandumdan çıkacak sonuç gayet açık. ve bu iskoçya muhabbetini de hala diretiyorsunuz o zaman şöyle söyleyeyim, yan ülkende yangın çıksa mı telaşlanırsın, yoksa iskoçyada mı? en fazla başsağlığında ve iyi dileklerde bulunabilirsin. ama yan ülkendeki yangına önlemini almadığında o yangının sana sıçraması işten bile değil. bilal'e anlatır gibi oldu mu?