1. oyunlara körlemesine dalmayı severim, bir iki satır tanımı okuyup, kapak resmine ve belki bir iki ekran görüntüsüne bakıp pek çok oyun almışlığım var. hype’a girmek yok, gereksiz beklentilere girmek yok ve trailer’lardan spoiler yemek yok. sadece beni bekleyen sürprizler var, tıpkı olması gibi.

    oxenfree’yi de iki tane ekran görüntüsüne denk gelip aldım; geceleyin bir adaya eğlenmeye giden 5 arkadaşın hikayesini anlatıyor; daha doğrusu anlatmaktan çok hikaye içinde ilerlemenizi sağlıyor. ana bir hikaye var fakat seçimleriniz bu hikayenin aldığı yönü şekillendiriyor.

    bu tarz seçimlere bağlı oyunlarda en önemli şey diyaloglar ve seslendirmedir. oyunun en büyük artılarından biri bu diyebiliriz. seslendirme tek kelimeyle mükemmel. diyaloglar ise oldukça doğal. benzer oyunların aksine, bunda karşınızdakinin cümlesi bitmeden lafını kesebiliyorsunuz, ve ayrıca oyundaki diyalogların çoğunda cevap vermek zorunda değilsiniz. kısa bir süre içinde cevap vermezseniz karakteriniz sessiz kalıyor ve karşınızdakilerin konuşmaları buna bağlı olarak değişiyor.

    diyalogların derinliği hakkında tekrar ve tekrar konuşmam lazım; diğerleri konuşurken siz uzaklaşabiliyorsunuz ve bu bile yeni diyalog seçenekleri sunuyor.

    oyunun türüne gelirsek, yapımcılar “supernatural thriller” olarak tanımlamış. grafiklerin güzelliğine aldanmayın, korku dolu bir oyun. ben bilinen korku yapımlarından, yaratıklardan veya scarejump’lardan hiç korkmadım asla korkmam ama zamana bağlı paradokslar, timeloop’lar falan olunca oyun film ne olursa olsun aşırı korkuyorum.
    (sanırım burada, project almanac’tan öylesine korkup o gece uyuyamadığımı eklemem gerekiyor. )

    oxenfree ne güzel mutlu mutlu başlamıştı, saçma teenage stuff şeklinde ilerleyeceğini sanıp devam ettim fakat oyun gittikçe bu şirin havasından uzaklaşmaya başladı. 2. saatte normalde 2spooky4me deyip oyundan çıkardım, fakat oyun o kadar güzeldi ki, çıkarsam da başka bir pişmanlık yaşayacaktım.
    işıkları açıp devam ettim, ki iyi ki de etmişim.

    80’lerin korku filmlerinin en güzel ögelerini bir araya toplayıp hepsini mükemmel diyaloglar ve seslendirme, ilginç karakterler ve gizemle dolu bir hikayeyle bizlere sunan oxenfree; adventure oyunu seven herkesin oynaması gereken bir oyun.

    ayrıca oyunu tekrar tekrar oynadığınızda hikayenin değişiyor olması hem daha çok oynamak isteyenlere bu imkanı sağlıyor, hem de oyunun ele aldığı timeloop’lara güzel bir gönderme olmuş.

    oyunu oynarken kesinlikle kulaklık kullanmanızı öneririm. ayrıca gelişmiş bir titreşim sistemine sahip olan controller’lar da deneyiminizi ikiye katlıyor.

    oxenfree xbox store’da ve steam’de mevcut.

    fiyatlandırması ise bölgelere göre:
    $20 (60 tl) - €20 (65 tl) – 31 tl – r$37 (27 tl) – 419rub (16 tl)


    teknik detaylar:
    oyun, tam ekran modunda otomatik olarak sizin ekran boyutunuzda açılıyor, sanırım bunu değiştirmenin tek yolu pencere modunda oynamak. oyun içindeki çözünürlük seçeneği supersampling/downsampling yapmaya yarıyor. bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi çözemedim henüz, fakat bir zararını görmedim. tek eksisi vsr ile devasa boyutlarda ekran görüntüsü alamamam oldu.

    aydınlatma pre-baked değil, dinamik ışıklandırma var. indie bir oyundan beklemezdim ama olması çok hoşuma gitti.

    optimizasyon konusunda yorum yazamayacağım, i5 6600k ve sapphire r9 390’a sahip sistemde maksimum ayarlarda 4k çözünürlükte sabit bir 60 fps verdi.


    grafikler
    80
    atmosfer
    90
    hikaye
    90
    diyaloglar
    95
    seslendirme
    90
    oynanış
    75
    performans
    80
    soundtrack
    80


    artıları
    * tek kelimeyle mükemmel seslendirme
    * kusursuz yazılmış diyaloglar
    * gizemle dolu bir hikaye
    * her detayına ilgi gösterilmiş, iyi tasarlanmış bir adada geçiyor
    * ideal uzunlukta

    eksileri
    * backtracking olması gerekenden biraz daha fazla, aslında neden böyle olması gerektiğini çok güzel belirtmişler ama yine de benim hoşuma gitmedi.