1. insan denen varlığın zayıf noktalarından biri. ve son zamanlarda deli gibi yaşadığım duygu.

    kokusundan tut el ele yürümeye kadar ona dair herşeyi özledim. bir yandan tekrar bunları yaşayabilir miyiz diye hayal kurarken diğer yandan gün geçtikçe umutlar azalıyor ve artık zorda olsa yalnızlığa alışmaya çalışıyor insan.
    tes
  2. beli büküldü gecenin
    ağır aksak yanaştı sabah
    kokusunda mavilik vardı gecenin
    sabahın teni pamuk gibiydi
    ışığı özledi yalnız köpek
    gece lambasını sevemedi
    beli kırıldı gecenin
    ışığı söndü, fer kalmadı
    abi
  3. erkekseniz ve karşınızdaki kişi nazım hikmet in tabiriyle
    'hoşgeldin kadınım benim, hoşgeldin
    ayağını bastın odama,
    kırk yıllık beton çayır çimen şimdi'
    dedirten türden ise tarifi imkansız bir boyutta olabilir. erkekler odundur ve de en iyi yandıkları durum budur herhalde alev alev. ve gözlerinizde tüter. cahit zarifoğlu da demiştir ya zaten
    'öyle tütüyorsunuz ki gözümde hamdolsun hasret çekiyorum.'
    özleyebilme şerefine nail olabilmek bile aşırı büyük mutluluk verici bir şeydir artık. aşırı sıcağın vücut tarafından soğuk olarak algılanması gibi bir şey olsa gerek.
  4. uzun mesafeli ilişki yaşayanların vazgeçilmezidir, ilişkideki üçüncü kişisidir.
  5. elinden kayıp gideni özledim demek ne çare. yanındayken özleyeceksin ki onun adı pişmanlık değil özlemek olsun
    mavi
  6. kalbimdeki alevin dumanı burnumdan çıkıp, gözlerimi yakıyor. dumanı göstermektense yaşlara razıyım, şimdilik.
  7. ilk güzel anıları hatırlarsın anlamsız bi mutluluk kaplar içini daha sonra duraklarsın gerçeğe dönmeye başlarsın o dönüşteki o çöküş o çaresizlik insanı öyle bi dağıtır ki öylece kala kalırsın. sanki hayat durmuş ve hiç devam etmeyecekmiş gibi....
  8. cok nadir hissettigim bir duygudur benim icin.

    ve bu hisle kurdugum ozlem giderme hayali hep simsiki sarilmak ve alnimi onun yanagina dayayarak kokusunu hissetmektir.

    gec zaman gec.

    edit: gecmez dedigim zaman gecmisti, ozlemin en guzel yani sonunda kavusulabilmesiydi belki de.
  9. "...
    özlemek, o yakıcı istek,
    bilinen her şeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.
    ..."
    der, pek sevdiğim ahmet altan.