• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.57)
pardon - mert baykal
ibrahim, aydın ve muzaffer çok yakın 3 arkadaştır. ibrahim, resmi üniforma görmekten çok rahatsız olan biridir. ibrahim, bir gün resmi üniformalı birisiyle karşılaşınca hemen oradan kaçmak ister ancak durumdan şüphelenen polis, 3 arkadaşı da içeri alır. suçsuz yere 6,5 yıl hapis yatan arkadaşlar sonunda dışarı çıkmayı başarır.


  1. !---- spoiler ----!

    ibrahim: kaç sigaramız kaldı ?
    muzaffer: sigaramız diye genel bir durum yok.
    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    komiser: pkk'lı mısın?
    ibrahim: hayır, ankaralıyım!
    komiser: kürt müsün?
    ibrahim: hayır, çerkes'im!^:gururla^
    komiser: kimlerdensin?
    ibrahim: “şatıroğulları” derler…
    komiser: hangi örgüttensin, onu soruyorum… bana keriz numarası yapma!
    ibrahim: bi' numara yaptığım yok. o kerizlik bende doğuştan beri var. hiçbir örgütle ilgim yok. beni adamdan sayıp alacak örgüte zaten ben girmem. o örgüt ibrahim’e kaldıysa örgüt bile sayılmaz.
    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    gardiyan: siz dev-yol musunuz ?
    ibrahim: hayır; biz bok yoluna gittik.

    !---- spoiler ----!

    gibi örneklerden de görülebildiği gibi, müthiş bir dialog filmidir. adalet sistemine giydiren, eleştirel kaygısı olan ve bunu mizahla yapabilen ender türk filmlerinden. dikkatle izlenmeli.
  2. samimi arkadaşlarımla iken esprilerinin aramızda en çok döndüğü filmdir, başyapıttır.

    bi' yerde çay içilecektir, ekipten biri usta bize 4 çay der ve aramızdan bir diğeri mutlaka "niye, siz içmeyecek misiniz ki?" der... biri sigara paketini çıkarır ve yanındaki mutlaka ona, "kaç cigaramız kaldı" diye sorar. karşısındaki ise "sigaramız diye genel bir durum yok" der ama ikramda bulunmadan da edemez :)

    filmin başındaki sorgu sahnesinden de alıntılarımız vardır, orospu asuman repliğinden de, vırt yasasının bilmem ne fıkrasından da... biri diğerine lan derse diğeri ona muhakkak ki, "ben bu yüzden enişteyi bıçakladım" da der, biri birine kızdığında "seni çükünden tavana asarım" deyince diğeri göz ucuyla tavanı da ölçer...

    yani demem o ki, bu film bizde iyi yer etmiş, benimsenmiştir. bir filmden beklenen de budur veya bir filmin yapacağı da budur değil mi en fazla?

    !---- spoiler ----!

    adalet dediğiniz, o kadar da adil bir şey değil demek ki...

    !---- spoiler ----!
  3. kara mizahtır. filmin çoğu sahnesinde gözlerim doldu. "ağlanacak halimize gülüyoruz" sözü tam da bu filme göre.

    !---- spoiler ----!

    filmde kahkaha attığım yer:

    aydın:"ben her şeyi itiraf ettim."

    !---- spoiler ----!

    o sahne aklıma geldikçe gülüyorum ya.