-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (7.00)
"beş parasız kalmaktan o kadar çok bahsetmiştiniz ki; eh, işte beş parasız kaldınız ve hâlâ ayaktasınız." paris ve londra'da beş parasız, 20. yüzyılın en büyük romancılarından george orwell'in, avrupa'nın iki büyük şehrinde, paris ve londra'da yaşadığı sefaleti olanca gerçekliğiyle anlattığı, son derece önemli bir eser. bir gün paris'in orta yerinde meteliksiz kalan genç yazar, yoksulluk ve açlıkla mücadele etmeye başlar. rehineciler, iş bulma kurumları, umut tacirleri, karın tokluğuna günde on yedi saat çalışılan karanlık otel mutfakları arasında sürüp giden paris macerası, yazarın güç de olsa kendini londra'ya atmasıyla sona erer ama londra'da onu çok daha ağır şartlar beklemektedir.
orwell, modern insanın ısrarla görmezden geldiği bir dünyanın kapısını aralıyor. işsizlik, evsizlik, açlıkla damgalanan bu dünyanın insanları izbe pansiyonlarda, berduş barınaklarında yaşıyor, hayata bir ucundan tutunmaya çalışıyorlar. paris ve londra'da beş parasız, köleliğin hiçbir zaman, modern zamanlarda bile ortadan kalkmadığını, sadece görünüm değiştirdiğini anlatıyor."
-
orwell'in en iyi eseri değildir kuşkusuz, ama benim en sevdiğim eseridir. adıyla zaten neyi anlattığı rahatlıkla tahmin edilebilecek bu otobiyografik romanı şahsım adına daha da değerli kılan kitaba para vermeme alışkanlığımı -sebebi paramın çoğu zaman olmayışıdır- bir kenara atıp kendisini edinmiş olmamdır, tabi şimdi nerede olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok, aslında var fakat bir önceki cümlede kullandığım alışılmış klişe kalıpları kullanmaya bayıldığım için o cümleyi de aradan çıkardım. sözün özü gözlem gücü yüksek edebi değeri büyük olmayan mütevazi bir orwell romanı. -
okuması çok keyifli ve son derece içten bir orwell kitabı. okurken sohbetini sevdiğiniz bir insanı dinlermiş gibi hissettiriyor.