• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.46)
peaky blinders
"birinci dünya savaşı’ndan yeni çıkmış ingiltere’yi, yasadışı faaliyet gösteren çeşitli çeteler sarmıştır. bunlardan biri de soygunculuk ve at yarışıyla para kazanan peaky blinders’dır. polislere rüşvet yedirerek paçayı kurtaran çete, bir soygunda yanlışlık yapınca, başlarına bela olacak yeni bir müfettişin şehre gelmesine vesile olurlar."


  1. ingiltere'de gerçekten yaşamış bir çeteden esinlenen güzel bir bbc dizisidir. anlamını kendim düşündüm. yanlıştır doğrudur bilemem ama solgun körler diye çeviriler vardı bir yerlerde. peaky burada solgundan çok sivri uçlu anlamında. peak zaten uç anlamında bir kelime. blinder ise görüş engelleme. kör edici de olabilir. peki ne alaka diyorsanız bu arkadaşların şapkaları ve kullanma şekillerine bakmak yeterli. ayrıca gidip tam ismin tanımını araştırmadım kafama göre yorumlamak da nereden aklıma geldi bilmiyorum.

    birmingham'da geçmesi ile ilgi çeken dizi ayrıca. neden birmingham ilgimi çekti sebebi oranın ingilizcesi. klasik british english değil çünkü, daha kaba anlaşılması zor ama nedense kulağıma daha hoş gelen. nasıl bir ingiliççe bu derseniz kısaca peaky focking blinders

    şu anda yayınlanmış olan 2 sezonu var. her sezonda 6 bölüm var. kısa olması konuların daha güzel işlenmesini sağlıyor. daha kaliteli çekimlere olanak veriyor. yaratıcısı Steven Knight. Cillian Murphy, sam neill, paul anderson, helen mccrory, annabelle wallis oynuyor. ikinci sezonda bu ekibe tom hardy ekleniyor.

    müzikleri de oldukça güzel. jenerik müziği red right hand.
  2. grace burgess : ok, i warn you i will break your heart.

    thomas shelby : already broken.
  3. dizinin esinlendiği gerçek çete üyeleri bunlarmış
    eale
  4. baş rolünde cllian murphynin bulunduğu 2013 başlangıç yılı olan ingiliz dizisi.

    dizi birinci dünya savaşı'ndan dönen tomy'nin hem bahisçi hem çete hem de çingene olan ailesinin başına geçmesi ve mafya babalığına soyunmasını konu almaktadır. aynı zamanda 1920'lerin ingiltere'sine, çete-çete, çete-devlet ilişkilerine ışık tutar. the godfather'ı ingiliz kafasıyla çekmişlerdir adeta.

    komünisti, yahudisi, çingenesi, at yarışçısı, polisi, politikacısı, ajanı ve daha nice çeşit çeşit karakterleri vardır. hepsinin üstünde de bıktırmadan detaylı bir şekilde durmuştur. olağanüstü müzikleri, harika diyologları, oyunculukları ve senaryosuyla keyfinize keyif katar. vakit kaybetmeden izleyin derim.
  5. ingilizlerin dizi isinde ne kadar iyi oldugunu gostermeye basli basina yetebilecek bi yapim. ingiliz aksanini amerikanlarin yayvan yayvan konusmasina tercih eden biri olarak da izlerken ayrica zevk aldim.

    uzun uzun cekim tekniklerinden, renklerden, atmosferden bahsetmeye gerek bile yok, dizi insani icine cekiyor zaten ilk bolumden itibaren. ancak o ilk sezonun turkce altyazisini google translate'den yapan greedy47 nickli isbilmeze cok tatli sovdum, haberi olsun. milletin serefe kadeh kaldirdigi sahnede gecen "toast" kelimesini kizarmis ekmek olarak cevirmeye kendisi utanmadiysa ben efendiligi bir kenara birakip sovmekten gocunmam.

    son olarak da peaky fookin' blinders diyelim de adet yerini bulsun.
  6. konusu yüzünden ön yargılı yaklaşıp izlemeyi ertelediğim bir diziydi ama beni utandırdı. gerçi konu olarak türk dizisi kıvamında bir dizi olsaydı çekim kalitesi, kostümler, müzikler için bile geçer not alabilecek bir dizi. dizinin herhangi bir saniyesinde durdurup fotoğraf niyetine izleyebilirsiniz her sahnesi ayrı bir görsel şölen. kıyafetleri durdurup ciddi ciddi incelediğim oldu özellikle erkeklerin tarzı muhteşemdi yelekleri, kasketleri -ya da adı başka bir şey olabilir.-, cep saatleri, hatta silahları o kadar güzeldi ki. normalde rahatsız edici bulduğum baş rolün göz rengi bile kullanılan renklerle ışıkla harika görünüyordu.

    eleştiri olarak sadece olayların çok hızlı geçtiğini düşünüyorum. bu sıkmaması için bir avantaj olsa da bazı şeylerin eksik kalmasına sebep olmuş gibi geldi bana. mesela !---- spoiler ----!

    ailenin dağıldıktan sonra tekrar bir araya geliş süreci daha detaylı olabilirdi. poly'nin oğluyla ailenin kaynaşması çok yüzeysel oldu ya da onun tom'u tuzak için uyarmaması daha büyük bir olay olmalıydı. gibi gibi

    !---- spoiler ----! bu şekilde yapılmasa daha uzun süreceği için belki daha fazla bölüm olacağı için kaliteden taviz vermeleri gerekebilirdi haklı olabilirler. bir diğer eleştiri de final yapmamış. ben final yaptı sanarak başlamıştım şimdi sezon bekleyeceğim bir dizi daha oldu.

    şiddetle tavsiye ediyorum. benden 10 aldı.
  7. her sezonun farklı bir yönetmence yönetilmesi dizinin izlenebilirliğini arttıran bir ayrıntı bence. hatta ilk sezon 2 farklı yönetmence yönetilmiş. bu durum bölümler arası bariz farklılıkları, özellikle tempo farklılıklarını beraberinde getiriyor tabii. ilk ve son sezonun temposu ara sezonlara göre daha düşük örneğin, son sezonda diyaloglar çok daha bol, ters ışıklar ile sanat manat bile yapılmış (!) ara sezonların aksiyon dozu daha yüksek, bence dizinin hikayesine çok daha uygun bir akışa sahipler.

    evet, çok fazla sigara ve içki içiliyor. evet kostümler ve müzikler çok güzel. trailer
  8. peaky blinders özeti:
    seks, uyuşturucu cinayet, seks, siyaset, uyuşturucu, seks, ticaret, seks... sonra yine uyuşturucu.
  9. şiddetle tavsiye ediyorum, izlensin.

    1920 ingiltere'sinde yasadışı bahis çetesi işleten bir aile, shelby'ler. oyunculuktan kılık kıyafete, özellikle sigara içişlere kadar muazzam bir dizi.

    not: sigara kullanımınız 4 kat artacak. çok tatlı içiyor şerefsiz..
  10. renkleri, görüntüleri, mekanları çok başarılı dizi...

    özetle godfather'ın ingiliz aksanlısıdır...
    türk dizicileri izleyip renk görüntü ve sanat nasıl olur bir zahmet baksınlar, aşırı turuncu/mavi diziler çekip gözleri kör etmesinler...