1. online şiir dergisi petroleus.org açıldı, çekinmeyin buyrun.

    (bkz: petroleus)
  2. "gördüm kuşağımın ağıp belden aşağımdakine dolandığını
    mermer gibi travestileri incesu’da, iyi kalpli -ama öyle-
    ülkücülerin işlettiği markette geceleyin birden arkamda.
    geçerken arkadaşını götüyle sıkıştırıp yüzüme
    hacının malı iyi diyen pazarcı dayıyı es-es’te.
    ense tıraşını uzun lafın, birçoklarının cinayete
    güle güle kurban gittiğini kafamda.
    bakıyorum burada da masalı kapattığımı,
    sezginize güvendiğinizi ile topukladığınızı sezdirilenden
    tabanları yağ yakarak.
    post-arabayı benim önü kesip biç istemek, gündelik dilinizle
    diyesi gelse gırtlağı daralan kekeç konuşuyor,
    konuş diyesi gelse gırtlağı daralan kekeç."

    ilker şaguj

    (bkz: ulama)
  3. "doğası gereği güç, benzinde çözülür.
    ama demokrasi hep peşin çalıştı.
    öldüğünü söyleyen biri olmaktan yoksunluk
    bana kendimi düşündürdü. (şıllık sözcüğü nedense beni hep erekte etmiştir. ve nedense kendimi düşünürken hakkımda ilk bunu buldum.)

    bana bir bakıyorum, slav zannederim.
    insanca davranırsam başıma gelecekler
    boşnaklıklardır.
    mezarsız bir şehrin üstünde ve kaybetmek.

    bilmiyorum. ordu filan neden durdu. devamını yaşamaktan saklanırken gördüm. tanrılar dedim. ya da rüstem. kim öncülük ediyor bu şamataya. ama sen ama ben
    ama ben. bir gigolette’nin eteğini kaldırırken bile.
    sopranos’tan aldığım hayat dersleri yanımda olmalı."

    liman mehmetcihat

    (bkz: ben death note'daki kira'yım)
  4. "senin adın eyalet. benim adım da eyalet olsun. yok öyle başka aksanlar.
    biraz mütevazı ol. biraz “dünyalıyız” de. biraz aynı yemekleri sevelim.
    daha fazla ifade ifade eden dilden daha fazlası.

    çağ başlatan çağ kapatan yeni ölüler daima sevilecek
    her ölünün şu an nefes alamayışı birbirine benzemiyor ama benzeyecek
    bardakçı anlatacak bunların bir kısmını.

    takas ediyoruz aklımızı bir ken loach filmi finalinde
    ülkemde rastgele rastladığım avrupalıdan akıl almak
    ve kendi aklımı ona vermek"

    fatma nur türk (bkz: petroleus)