• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
pia mater - serkan karaismailoğlu
pia mater, bir roman ancak bildiğimiz romanlardan çok farklı. yazarın tanımlaması ile o bir nöro-roman. bir sinirbilimci olan serkan karaismailoğlu daha önce yayımlanmış olan kadın beyni erkek beyni ve beyinde ararken bağırsakta buldum adlı kitaplarından sonra ilk defa bir roman denemesiyle okuyucunun karşısına çıkıyor. ancak bu kitabında da gene bilim var. bildiğimiz roman kurgusunun içine ustalıkla yerleştirilen bu bilimsel veriler, roman kahramanlarının eşliğinde bir hikâyeye dönüşüyor.

macera, bilim ve heyecanlı bir kitap okumak istiyorsanız pia mater tam size göre. elma yayınevi bir ilki daha buluşturuyor okuruyla; serkan karaismailoğlu ve nöro-roman…

nöro-roman: sinirbilimsel gerçeklerin, belli bir kurgu ve hayali karakterler eşliğinde okuyucuya sunulduğu bir roman türüdür.

adam bir türlü anlamıyordu. beyin üzerine onlarca kitap ve araştırma okumuştu. bu konuda kendisini önemli bir şekilde geliştirmişti ama gene de anlayamıyordu. nasıl olur da bir başka insanı bu kadar net içinde hissedebilirdi ki. onu gördüğü her an, sahip olduğunu sandığı bütün organlarının aslında ne kadar bağımsız ve başına buyruk olduklarını bir kez daha algılıyordu. yıllardır beraber yaşadığı kalbi artık başkası için atıyordu, beyni desen çoktan olay yerini terk etmişti. kendi hücreleri bile dinlemiyordu adamı. bir insanın hücresi neden bir başkası için kendi vücuduna ihanet ederdi ki... ama adam bir şeyden çok emindi. tüm hücrelerinin kendisini terk edeceğini de bilse, onu gördüğü tek bir anı bile dünyada hiçbir şeye değişmezdi.*

*bkm kitap


  1. (bkz: ortapia) youtube kanalından tanıdığımız, sevdiğimiz sinirbilimci güzel insan dr. serkan karaismailoğlu'nun nöro-romanı. (*:ne var lan, seviyoruz işte)

    kitabın arka kapağında "kitabı okuyup da beğenmezseniz iade edip paranızı geri alabilirsiniz" ibaresi var. bilmiyorum bu sebepten mi ancak daha okuyup da "ben beğenmedim" ya da "eh" falan gibi yorum yapan görmedim. bunun bir başka sebebi de bu kitabı alanların büyük çoğunlukla serkan karaismailoğlu takipçisi/seveni olmasından kaynaklanıyor olabilir.

    siz yine de okuyun, bir beyinci'nin elinden çıkan şeyin kötü olacağını tahmin etmiyorum.

    ilk baskıya yetişemedim ama ikinci baskı itibariyle 29 tele gibi oldukça yüksek bir bedel ile (etiketi 42 tele) aldım (çok para be hocam). kitabın büyüklüğü gözümü korkutsa da bir cesaret, bir gaz okumaya başladım. dakika bir gol bir. yok, gol olan bu değildi.

    gol şu abi.

    kitabı okumaya sol sayfanın ta en başından paragraf girintisi dahi olmadan satır başından başlıyorsunuz. sonra bir önceki sayfayı çevirip "ulan başını kaçırdık galiba" diyerek kitabın başını arıyorsunuz, yırtık sayfa mı var diye bakıyorsunuz falan. bir yandan okuyorsunuz ama diğer yandan o kısım akılda takılı kalılyor. bir süre sonra baskı hatası falan deyip unutacak oluyorsunuz ki ikinci bölüme gelince yine aynı şey. sol sayfanın en başından, paragraf girintisi dahi olmadan, falan filan...

    çok şekilci bir insan değilim (belki de öyleyimdir, şüpheye düştüm şimdi) ancak bu o kadar rahatsız ediyor ki bölüm bitince kitabı kenara koyuyorum, devamına sonra bakarız diyorum. henüz iki bölüm okuduğum kitaptan aklımda kalan tek şeyin bu olması izah etmiştir herhalde. bilmiyorum, belki bu da sinirbilimsel bir şeydir, sonuçta adam beyinci her şey beklenir (*::))