1. çok gizli bir kaynağa göre^:kaynak: götüm^ gelmiş geçmiş en iyi gruptur. zaman zaman populer olmanın büyüsüne kapılmış olsalar da, protest ve marjinal duruşlarını kaybetmemişlerdir. tınılarının net, sözlerinin anlaşılır olmasıyla kendine özgün bir tarzları vardır. ee zaten ingiliz grubu olmak da bunu gerektirir.
  2. gelmiş geçmiş en iyi müzik grubu. şahsen bir teorim var. pink floyd teorisi adını verdim (çok yaratıcıyım) şimdi bu da dahil bütün genellemeler yanlıştır denilebilir ancak ben daha bunun yanlış çıktığına denk gelmedim. eğer yeni tanıştığınız birisi, pink floyd seviyorum diyorsa ondan zarar gelmez. korkmayınız.
  3. bundan seneler önce sevdiğim bir arkadaşımın telefonuna zorla şarkılarını indirdiğim, "dinleyeceksin" diye baskı yaptığım grup. dogs, comfortably numb, another brick on the wall,... ne varsa yükledim telefona. dinlemeden önce "bak bunları sessiz sakin ve karanlık bir ortamda dinle." diye de tavsiyelerde bulunmuştum.

    beğenmemişti, "eehh..." gibi bir ses çıkardı utanmaz. neyse, ileride biri pink floyd lafı açtığında "aa ben dinliyorum...." diye hava atarsın artık, dedim. içimden.
  4. okuldan sıkılan genç yüreklerin "hey teacher leave them kids alone" çığlığıdır pink floyd. bir de sevgiye muhtaç kalplerin "open your heart i'm coming home" yakarışı. :) (bkz: lise yılları)
    gulce
  5. son bir yıldır sadece pink floyd dinliyorum desem yeri var. yıllardır dinlememe rağmen hala marooned, set the controls for the heart of the sun, careful with that axe eugene ve daha nicelerini dinlerken ayaklarım yerden kesiliyor.
  6. bulutların üzerine çıkartan, fazlaca hayal dünyası ürünler ortaya koyan ve müzikaliyle üzerine söylenecek başka bir şey bırakmayan, aşmış demenin yetersiz kaldığı müzik güruhu. (bkz: lsd)
  7. yaptıkları müziğin zamana bu denli hükmedeceğinin farkındalar mıydı bilmiyorum? belki roger waters farkındadır ama, syd barret kesinlikle farkında değildir bence. istanbul'un bağcılarında, sadece otomobil egzosu duyan bir caddeye bakan genç, olimpos'da pink floyd dinlemeden yatamayan eleman, melbourne'de memlketinden uzak olmanın verdiği acıyla biraya dayanan kız, keşke sen de burada olsaydın diye en yakın arkadaşına ağlayan endenozya'lı, ve niceleri. hepsi pink floyd'dan bir şeyler buldular.

    ben de kendimce bir şeyler buldum. şarkılarını dinlerken kendimden geçtim. ama en çok hikayelerini okumaktan ve o sırada albümlerini sıra ile dinlemekten zevk aldım. syd barret'ın zekası önünde diz çöken roger waters'ı okurken oha dedim, david gilmour'un roger waters ayrıldıktan sonra high hope gibi bir şaheser yaratmasına saygı duydum ve roger waters'a taptım resmen.

    roll dergisinin istanbul'da ki ilk roger waters konseri için düzenlemiş olduğu bir sayı vardı. konserden sonra. kapağında racır abimiz elini seyirciye uzatmış bağ kuruyor. bence o el tüm dünyayı kapsıyor. bu arada o roll sayısı çok ayrı bir hazinedir. elinde olan varsa saklamaya devam etsin. ben de racır abimiz en son geldiğinde en yakın arkadaşıma bileti doğum günü hediyesi olarak alıp, o dergiyi de biletle vermiştim, al, oku, öyle git konsere diye.

    racır abimiz çok ayrı bir şahsiyet. yaptıkları, denedikleri, şarkı sözleri, şairliği, ve duruşu ile. gezi'de bize yolladığı selamı ara ara açar okurum. ondan bu mesajı alabilmek, evet doğru yoldayız dediğim anlardan biridir. live 8 konserleri için yıllardır görüşmediği david gilmour'a haydi yapalım şu işi demesi takdire şayandır. o kafa çok başka bir şey. dünyanın en nev-i şahsına münhasır adamlarından biri kendisi.

    bir de syd barret var tabi. hastalığı sebebi ile dışarı bile çıkmayan adam, uyuşturucunun kıskıvrak yakaladığı adam, bir dahi, dark side of the moon kaydı yapılırken stüdyoya girip, "ee ne zaman başlıyoruz" dediği anda grup elemanlarının tanımadığı adam, grubun kurucusu, beyni. bir çok floydian gibi ben de hala merak ederim eğer syd hastalanmasa grup ne alemde olurdu, racır abimiz ne yapardı?

    pink floyd, sadece bir müzik grubu değil, bir daha gelmeyecek olan yılların soundtrack'i. her daim yol göstericimiz, el fenerimiz.
  8. şarkılarını dinlerken içimden gerçekten bir şeylerin kıraştığını farkettiğim tek müzik grubudur. bana göre gelmiş geçmiş en iyi en başarılı müzik grubu. sadece bir grup değil onlar . onlar müzik yaparken düşüncelerini insanlara aktarmayı başarmış insanlar. çoğu kişinin söylemeye cesaret edemeyeceği şeyleri melodi halinde insanlara iletebilmiş efsane insanlar. pink floyd ... bir daha asla senin gibi bir grup gelmeyecek şu dünyaya. sizler iyi ki varsınız.