• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.66)
pk - rajkumar hirani
p.k. bi şehirdeki yabancının düşünceler komedisidir. p.k.(aamir khan) daha önce kimsenin sormadığı sorular sorar. bunlar masum, çocuk gibi sorulardır ama cevapları enteresandır.p.k.'in masum gözlerini gören insanlar kendi monoton hayatlarını gözden geçirirler.p.k.'in sadık arkadaşları ve dostları olur. kırık kalpleri düzeltir öfkeleri dindirir. p.k.'in çocuksu merakı kendisi ve milyonlarca insan için manevi bir yolculuğa dönüşür.film karmaşık felsefelerin iddialı ve benzersiz yönlerini orijinal bi şekilde ortaya koyuyor. ayrıca basit, kahkaha dolu, insani bir aşk masalı da süregidiyor. sonuç olarak ayrı dünyalardan gelen yabancılar arasında dostluk destanı işlenmiş diyebiliriz. ( sinemalar.com dan alıntı)


  1. tanrı kavramından ziyade, din kavramı üzerinden korku ve umut tacirliği yapılmasını, insanların sorgulamayışını,koşulsuz kabul edilen dinsel ritüelleri eleştiren, aracılardan ziyade kişisel inanç sistemini öne çıkaran komik başarılı film.bunun yanında para , cinsellik gibi konularda da göndermeler mevcut. tabi birde aşk teması. izlerken gerçekten keyif aldım. kendi sorgulamalarımla ilgili örnekler bulmak güzeldi.
    yoda
  2. "o kadar galaksi içinden sadece bizim gezegenimizde hayat olması, imkânsız değil midir? sorusuyla seyirciye çengel atan film, ardından " tıpkı bizim onları kanıtlamak için ay'a ve mars'a gitmemiz gibi onlar da buraya varlığımızı kanıtlamaya gelebilirler." diyerek bizi yine etkileyici bir aamir khan performansıyla baş başa bırakıyor.

    dil öğrenme konusunda gösterdiği çaba, birinin ellerini tutarak dili kendine aktarması ilginç. "bizim dünyamızda dil yoktur. herkes zihin yoluyla konuşur. karışıklığı mahal vermez" dedikten sonra "gerçekten mi?" ifadesini beş farklı anlama gelecek şekilde ifade ettiği ve şaşkınlığını dile getirdiği sahneyi izlemek hem düşündürücü hem keyifli.

    pk, dünyayı ve insanları tanıdıkça "olayları daha iyi anlıyorum. birileri milleti kandırıyor." der. özellikle yaratıcı ve insanlar arasına giren, onların dini duygularını sömürerek adeta din ticareti yapan tapasvi denen adam için söylediği şu sözler sanki bize bir yerlerden tanıdık geliyor: "bu gezegende tanrı ile insanlar arasındaki iletişim sistemi çökertilmiş. tapasvi herkese yanlış numara veriyor."

    filmin en güzel yanı beyin fırtınası gibi sürekli sorular sorulması, filmin koşulsuz kabul yerine sormayı, sorgulamayı telkin etmesi.

    dünyadaki yalancı tanrıların insanların korkularını kullandığına dair tespitini ispatlamak için sıradan bir ağacın altına bir taş koyar, üzerine biraz kırmızı boya sürer. biraz da bozuk para koyduktan sonra yoldan geçen insanların taşın önünde dua ederek oraya para koyması, inanç yoluyla insanları kandırmanın ne kadar kolay olduğunu gösteriyor. benim güzel ülkemde de insanları gaza getirmek için "benim başörtülü bacımın..." diye başlayan uydurma bir cümle kurmak yeterli olduğu gibi.

    pk dünyada âşık da olur. ama jaggu başkasını sevmektedir. gitmeden önce onun sesini gizli gizli kaydeder. kasetleri dinlemek için giderken yanına iki sandık dolusu pil alır. jaggu'ya ise insanların, hayvanların, trafiğin seslerini kaydettiğini söyler. oysa bütün kasetlerde jaggu'nun sesi vardır.

    arkasından jaggu "hem bir şey öğretmişti hem de bir şey öğrenmişti. yalan söylemeyi öğrenmişti. öğrettiği şey ise aşkın gerçek anlamıydı. beni bırakabilecek kadar çok sevmişti." der.

    pk'nin dünyada ilk karşılaştığı şey hırsızlık. giderken öğrendiği şey yalan söylemek. demek ki dünyada diğer gezegenler için öyle pek öğrenilecek bir şey yok.
  3. aamir khan'ın oynayıp da kötü olduğu görülmüş bir filmi var mı?
  4. diğer birçok şey gibi dinlerin de, anlamlarının da içlerinin boşaltılıp sadece biçimcilikle yoğurulmalarına getirdiği naif görünümlü sert eleştirilerini sunan bir film. bir adım geriye gelip büyük resmi görmenizi isteyen bir film. mark twain'in şu sözü kadar "benim inanmadığım bir dine inananları kafir saymanın rahatlığı beni de kendi dinimi sorgulamaya götürdü." etkili bir film. izleyin izlettirin belki birilerinin bir şeyleri kahkahalarla sorgulamasına vesile olursunuz. :)
    hubot
  5. çekilmesi için hindistan'dan daha uygun bir ülke olmayan film. filmde verilen mesaj çok açık. en inançlı insanın bile filme yapabileceği eleştiri en fazla saçma yaaa gibi bir şey olur.
  6. filmde oluşturulan farklı bir bakış açısıda, amaçla sonuc arasındaki ayrışmadir.dünyaya gelen bir varlığın kendini zeki sanan ama bir okadarda dusunmemesinin sonuçlarını yaşıyan insanlara ,gerçeği metaforlardan ayirip aciklamanin yaninda düşünmelerini sağlamasıdır. ünlü bir düşünürün dediği gibi ''allah bana bu akli düşünmemin dışında vermiş olamaz".sonuç olarak beğenerek izleyeceginizi dusündugüm ,sayılı filmlerden birisidir.
  7. çok ama çok keyifli bir filmdi, herkes en az bir kez izlemeli, bir kişiye de izletmeli.
  8. aamir khan ın şov yaptığı son filmi. mutlaka izlenmeli. izletilmelidir.
  9. dinleri sorgulatan insanı bir güzel düşündüren çaktırmadan da kahkahalara boğan şeker adamın şeker filmi.=)
  10. !---- spoiler ----!

    iki çeşit tanrı var. biri bizi yaratan, diğeri sizin yarattıklarınız

    !---- spoiler ----!.
    repliğiyle deizm inancına selam çakan film. yalnız filmde birçok insan yaratısı tanrıyı görme fırsatımız oldu, evreni yaratan tanrıyı -en azından ben- göremedik. herneyse, dini propagandayı kenara bırakacak olursak izlemesi gayet eğlenceli bir film.

    bu arada filmin yönetmeni (bkz: rajkumar hirani) değil miydi?