1. olayı gözlemleyip, bir hipotez oluşturduktan sonra deneyler yapıp teorinizi geliştirebiliyor ve bunu test edip aynı sonuçları verdiğini görüyorsanız bilimdir.

    fakat insan denen illet, doğanın çapkın kuşu bu konuda kendi kendini bile çözümleyemeyecek kadar profesyoneldir oyuncudur. ha ver ilacı uyusun, iştahı açılsın bilmem tabi.

    bu konuda pek bir şey bilmiyorum, bir arkadaşla mesajlaşırken bu soru türedi. belki birileri detaylı bilgi verir de kısa yoldan sonuca giderim hesabındayım açıkçası.
    abi
  2. kökeni modern psikolojinin başlangıcına kadar giden bir soru: psikoloji bir doğa bilimi midir yoksa sosyal bilim mi?

    almanya'da ilk psikoloji laboratuvarını kuran ve deneysel metodolojiyi kullanan wundt, psikolojinin bu zamana kadarki birikimden daha fazlası olduğunu biliyordu. wundt psikolojide deneyselliğin sınırlı bir rol oynadığını düşünüyordu ve ona göre daha yüksek zihinsel süreçleri anlamakta deneysel yöntem yeterli değildi. wundt'a göre yüksek zihinsel süreçleri anlayabilmek için din, tarih,sanat, gelenekler gibi ürünleri incelemeliydik. bunlar wundt'un zamanı için yeni fikirlerdi ve psikoloji kendine doğa bilimleri içinde yer bulmak isterken kimse tarafından değer görmedi.

    bugün ise psikoloji(sosyal psikoloji de dahil) iki koldan ilerliyor: geleneksel(deneysel) psikoloji ve eleştirel psikoloji. eleştirel psikoloji ontolojik ve epistemolojik olarak geleneksel psikolojiden farklı ve eskisine göre daha geniş bir kitleye hitap ediyor. ancak hakim olan düşünce biçimi bir tedavi öngörüsü de olan deneysel psikolojidir. yıllar içinde sadece iki bilim dalının hayatta kalacağına inanılıyor: biri genetik bir diğeri ise psikoloji.
  3. bilimin en temel özellikleri arasında olan evrensellik, kesinlik ve tekrarlanabilirlik özelliklerini barındırmayan bir daldır psikoloji.

    ancak bilimi sadece fizik veya kimya ile sınırlandırmak sanırım insanlığa yapılabilecek en kötü şeydir. sosyolojiyi, biyolojiyi, tarihi bir yana atıp birer hobi gibi görmek neye yarar ki?