-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (8.93)
bir "ilk kitap", türkçe edebiyatta yeni ve pırıltılı bir yazar... "yeniçeriler kapıyı zorlarken" düşler üstüne düşüncelere dalan uzun ihsan efendi, kapı kırıldığında klasik ama hep yeni kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir: "dünya bir düştür. evet, dünya... ah! evet, dünya bir masaldır." geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve "puslu kıtalar" üzerine bir roman. hulki aktunç'un önsözüyle... (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
-
lisedeyken ödev olarak okutulduğu için midir bilinmez, bir türlü sevemediğim, zamanında zar zor bitirdiğim kitaptır. üstelik konusu bile aklımda kalmamış, yalnızca dilinin ağırlığını hatırlıyorum.
burada yazılanlara bakınca tekrar okumaya karar verdim. umarım güzel bir edit'le geri dönerim. -
karakterlerinden arap ihsan'ın kolundaki (bkz: ah minel aşk ve minel garaib) dövmesinden etkilenen birçok okurun "aşktan ve gariplikten" anlamına gelen bu arapça deyimi dövme yaptırmasına sebep olmuş kitaptır. -
puslu kıtalar atlası'nı büyük beklenti içinde okudum ve kitabın bana ulaşması esnasındaki yaşadığım gecikmeler nedeniyle de daha çok heyecanlandım.
kitap benim hayal ettiğimden de güzeldi. harika bir kurgu, ihsan oktay anar'ın muhteşem dili ve yazarın tarih, felsefe bilgisi de eklenince muhteşem bir eser çıkmış.
okumaya başladığım andan itibaren elimden bırakamadım ve bir solukta bitirdim.
spoiler
!---- spoiler ----!
"fakat meyhanede okuma yazması olanlardan hiç kimse bu kağıda ne kadar baktıysa da bir şey anlamayı başaramadı. elden ele dolaşan kağıt üç gün sonra mutfakta bulunacak ve bir dua olduğu sanılıp duvara asılacaktı" -
kelime seçimleri, vurucu(aslında komik gelen) cümleleri ve ilginç kurgusuyla okunası bir kitap. bir çırpıda okumuştum.
ancak aynı keyfi 'yedinci gün' kitabından alamadım. yarım kaldı, duruyor öylece. -
zevkle okunan kitaplardan biri.
!---- spoiler ----!
bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.
!---- spoiler ----! -
ihsan oktay anar okumadıysanız bu kitap ve "yedinci gün" iyi bir başlangıç olur. kitabı okuduktan sonra gerçekten yazarın farklı bir dünyası var diyeceksiniz. -
ihsan oktay anar a giriş kitabı kabul edilen roman-mış
zerre tarih sevmeyen, osmanlı'ya karşı en ufak ilgisi olmayan beni bile içine aldı o düş dünyası
!---- spoiler ----!
uzun ihsan efendi nin yazarın kendisi olduğunu belirtmek lazım
hele kitabın sonundaki o 308 yıl sonra izmir'de oturan mahzun ve şaşkın adam, tanımı
!---- spoiler ----!
'dünya bir düştür... dünya bir masaldır.' -
tekrardan okumaya başladığım ihsan oktay anar kitabı. fakat bu muhteşem kitabın çizgi romanı kitapla farklılıklar içermiyor olması çizgi romanı okutacak en büyük sebeplerden biri. ayrıca o muhteşem dünyanın nasıl yansıtıldığını görmek istiyorum. ayrıca kitapta hiçbir boş karakterin olmadığı, her birinin ayrı bir önemi olduğu kitap. -
geçtiğimiz günlerde çizgi romanının çıkmasıyla aklıma şimdiye dek hiç gelmemiş bir soruyu getirmiş kitaptır. tam uyarlama bir film dahi olsa kitabın yerini tutamıyor tamam. pekii çizgi roman da hayal gücünü baltalamıyor mu? bu soruya kafa yoruyorum birkaç geceden bu yana. -
çok zaman önce bir çırpıda okuduğum harika kitap.beni ihsan oktay anar hayranı yapıp tüm kitaplarını takip etmemi sağlayan kitaptır ayrıca.