1. kendine has yönetmen(di).

    filmografisinde oscar kazanmış gosford park, oscar adayı the player, richard gere'li dr t and women gibi seyiri hoş filmler bulunuyor. ancak bunların yanında paul newman'lı da olsa saçmalığın ve zorlamanın sınırlarında dolaşan the quintet, robin williams'ı sinemaya kazandıran acayip bir popeye, alışılmadık ilişkileri ve kişilikleri konu alan mccabe & mrs. miller, devasa uzunluktaki tanner '88 ve bence kült kategorisindeki brewster mccloud gibi acayip filmleri de mevcut.

    bir sinema izleyicisi açısından işin kötü yanı şu olabilir: robert altman bir kategoriye konulabilecek ve paketlenebilecek bir yönetmen değil. çoğunlukla kendi keyfine göre film çekti (ki keyfine düşkündü, amerika'da esrarın legalleşmesi için baya mücadele verdi). filmleri arasında tutarlı bir dünya görüşü veya politik bir kaygı bulunmuyor. filmleri her ne kadar kendine has üslubunun güzelliklerini taşısalar da, bir sanat filmi kadar ağır duruşa sahip değiller ve ortak bir temayı paylaşmıyorlar. bu yüzden filmlerini anlamlı bir paket içerisinde pazarlamak belki mümkün olmuyor. böyle olunca da brewster mccloud gibi bir filmi vhs kopyalardan izlemek zorunda kalıyoruz.
  2. 20 şubat 1925 doğdu, katolik bir eğitim alarak büyüdü, lisede cizvit okullarında eğitim gördü, yetişkin olduktan sonra dini takip etmeye veya uygulamaya devam etmedi, 1943 yılında 18 yaşında birleşik devletler ordusu hava kuvvetlerine katıldı ve ikinci dünya savaşı sırasında görev aldı. 1947'de terhis oldu. ateist ve savaş karşıtı bir eylemci olarak vietnam savaşı ile ilgili savaş karşıtı duygularını dile getirdi. köpekleri tanımlamak için bir dövme makinesi icat eden bir şirketin reklamında çalıştı. bir hevesle film yapımcılığına heveslendi ve 1948 yapımı bodyguard filmi için rko'ya george w. george ile yazdığı bir senaryo sattı. altman'ın ani başarısı onu new york'a taşınmaya teşvik etti ve burada bir yazar olarak kariyer yapmaya çalıştı. küçük bir başarı elde ettikten sonra, 1949'da kansas city'ye döndü; calvin company için endüstriyel film yönetmeni ve yazarı olarak bir işi kabul etti. calvin company için yaklaşık 65 endüstriyel film ve belgesel yönetti. endüstriyel filmler üzerine ilk çalışmaları boyunca anlatı tekniğini denedi ve örtüşen diyalogların karakteristik kullanımını geliştirdi. 1951 yılında 26 yaşındayken ilk yönetmenlik denemesini yaptı. 1951-1956 arası imdb'ye kayıtlı 10 kısa film (beşi belgesel) ve 1 tane dizi bölümü olmak üzere 11 tane yönetmenliği kayıtlı. gerisi kayıp demek ki.

    1956'da yerel bir işadamı tarafından kansas city'de çocuk suçluluğu üzerine bir uzun metrajlı film yazıp yönetmesi için işe alındı. 60.000$'a yapılan the delinquents adlı film, united artists tarafından 150.000$'a satın alındı ve 1957'de gösterime girdi. ilkel olsa da, bu gençlik sömürü filmi, altman'ın daha sonraki çalışmalarının temellerini, gündelik, natüralist diyalog kullanımında içeriyordu. altman, bu başarısıyla son kez kansas city'den california'ya taşındı. george w. george ile bu sefer the james dean story (1957) belgeselinde ortak yönetmenlik yaptı. aktörün ölümünün üzerinden iki yıl geçmişti. her iki eser de altman'ı cbs antoloji dizisi alfred hitchcock presents için yönetmen olarak işe alan alfred hitchcock'un dikkatini çekti. sadece iki bölümden sonra (1957-1958), altman bir yapımcı ile olan farklılıkları nedeniyle istifa etti, ancak bu maruz kalma onun başarılı bir tv kariyeri oluşturmasını sağladı. sonraki on yıl boyunca;

    whirlybirds (1958-1959 arası 20 bölüm)
    the millionaire (1958-1959 arası 13 bölüm)
    u.s. marshal (1959-1960 arası 16 bölüm)
    the troubleshooters (1959-1960 arası 14 bölüm)
    the roaring 20's (1960-1961 arası 9 bölüm)
    bonanza (1960-1961 arası 8 bölüm)
    bus stop (1961-1962 arası 8 bölüm)
    combat (1962-1963 arası 10 bölüm)

    1964 yılında 1 kısa filmi 1 tv filmi yönetmiş. 1965 yılında 1 kısa filmi daha var. 1-2-3 bölüm yönettiği diziler alfred hitchcock presents de dahil 23 bölüm, çok bölüm yönettiği yazdığım dizilerle birlikte 1957-1967 arası 25 diziye 121 dizi bölümü yönetmiş.

    1967 yılında düşük bütçeli uzay yolculuğu filmi countdown'ı yönetmesi için işe alındı, ancak filmi yönetilebilir bir uzunlukta düzenlemeyi reddettiği için projenin sonuçlanmasından sonraki birkaç gün içinde kovuldu. izlemeye değer bir şey yok ortada ama şunları not edelim:

    altman, aktörlerin birbirleri hakkında konuştuğu görüntüleri yayınladığı için filmin yönetmenliğinden kovuldu, o zaman için o kadar sıra dışıydı ki, stüdyo yöneticileri sahneleri daha gerçekçi hale getirme girişiminden ziyade yetersizlik olarak gördü. çekimleri bitirmişti ve kurgu sürecine başlamaya hazırlanıyordu ki o sırada warner bros.'ın baş yapımcısı olan william conrad'dan bir telefon aldı:

    "bana 'stüdyoya gelme, kapılardan geçmene izin vermezler' dedi, 'ne demek istiyorsun?' dedim. jack warner senin günlüklerini gördü ve 'bu aptalın oyuncuları aynı anda konuşuyor' dedi. stüdyoya girmeme izin verilmedi. ve filmi çocuklar için kestiler."

    altman'ın görevden alınması sonucunda filmin sonu değişti. "belirsiz bıraktım - adam muhtemelen ayda ölecekti... bir yöne gidiyor ve kamera geri dönüyor ve işaretin ters yönde olduğunu gösteriyor. ben de böyle bitirdim."

    örtüşen diyalog altman'ın tarzının bir imzası olmaya devam etti. altman belgeselinde yönetmen, "sadece gerçeklik yanılsamasını elde etmeye çalıştığını" açıklıyor.

    aynı yıl (1967) bir kısa filmi daha var sadece.

    1968 yılında da 1 tane dizi bölümü yönetmiş o kadar.

    1969 yılında that cold day in the park filmini yönetti. başrolde sandy dennis oynuyor. şu bilgiler dikkate değer:

    "altman'ın işlerine hakim olan bu izleyiciler, onun üslup açısından nereye gideceğine dair pek çok ipucu bulacaklar; film, daha sonraki başyapıtlarını karakterize etmeye yardımcı olacak sürüklenen uzun çekimler, yavaş yakınlaştırmalar ve örtüşen diyaloglarla doludur." the skinny - tom grieve

    yazar frank caso, filmin temalarını saplantı, şizofreni ve kişilik bozukluğu olarak belirledi ve filmi yönetmen altman'ın daha sonraki filmleri images ve 3 women ile ilişkilendirerek bir üçleme ilan etti.

    peter miles'ın aynı isimli ilk romanından gillian freeman'ın senaryosunu yazdığı film başarı elde edince ilk büyük bütçeli filmini yaptı.

    kendi tarzını oluşturacak ve çok iyi filmler çekecek bu yönetmenin kendi sinemasını yapabilmesi için 23 yıl geçmiş.

    mash (1970) kore savaşı sırasında geçen filmi ile altın palmiye aldı. başta prodüksiyonu üstlenmekte tereddüt etmiş ve çekimler sırasında yine olaylar olmuş. elliott gould ve donald sutherland, altman'ı alışılmışın dışında çekim yöntemleri yüzünden kovdurmaya çalışmış. richard hooker'ın kitabından sinemaya uyarlayan ring lardner jr. en iyi uyarlama senaryo dalında oscar aldı. en iyi film dalında altın küre ödülü (müzikal veya komedi) aldı. amerika birleşik devletleri'nde artan savaş karşıtı duyguların bir döneminde yayınlanan altman'ın en yüksek hasılat yapan filmi oldu. tanrı inancıyla açıkça alay eden ve içinde fuck kelimesi geçen ilk büyük stüdyo filmi. önceleri kült ve yeraltı filmleriyle sınırlı olan, mash gibi geleneksel olarak gösterilen ve profesyonelce dağıtılan bir filmde kullanımı, büyük ekranda küfür için yeni bir toplumsal kabul edilebilirlik çağının şafağını işaret ediyordu. bu filmin vizyona girmesinden kısa bir süre önce hays yasası uyarınca amerika birleşik devletleri'ndeki herhangi bir büyük stüdyo filmi için düpedüz yasaklanıyordu. bunun dizisi de çekildi ama aynı yönetmen ve senarist yapmadı. dizi izleyici tarafından beğenilse de altman beğenmemiş. diziyi filmle "yapmaya çalıştığımız şeyin antitezi" olarak nitelendirerek küçümsemiş. zaten romanı da oldukça korkunç ve biraz ırkçı olarak tanımlamış (tek büyük siyah karakterin takma adı spearchucker). senaryonun sadece bir sıçrama tahtası olarak kullanıldığını söylemiş.

    aynı yıl bir film kara komedi filmi çekiyor brewster mccloud (1970) teksas'ta keşfedilen shelley duvall, brewster'ın sevgilisi suzanne olarak ilk film rolünde rol aldı. daha sonra altman'ın diğer filmlerinin birçoğunda rol aldı ve diğer yönetmenlerin filmlerinde unutulmaz karakterler oynadı. film oz büyücüsü filmine ve federico fellini filmlerine referanslar içeriyor.

    1971 yılında western karşıtı olan ve en iyi western filmlerinden olan mccabe and mrs. miller yönetti. şarkılarını leonard cohen yaptı. warren beatty ve julie christie oynadı (en iyi kadın oyuncu dalında oscar adaylığı aldı). görüntü yönetmeni vilmos zsigmond ile akıcı kamera çalışması kullanan sahneler, yakınlaştırma lensleri ve özel sis filtreleri kullanarak dumanlı efekt gibi güçlü bir görsel atmosfer yarattı. stanley kubrick, kamera çalışmasının harika olduğunu ve bunu nasıl yaptığını sormuş altman'a. uzun yıllar önce ilk izlediğim filmlerinden biri. kışın karlı ortamda geçen western filmlerinden biri. en iyi filmlerinden.

    1972 yılında psikolojik korku filmi images'i yazıp yönetti. başrolde oynayan susannah york filmde yer alan in search of unicorns adlı kitabı yazdığı için ortak yazarlık kredisi aldı. ayrıca hamile olduğunu öğrendikten sonra neredeyse vazgeçecekmiş. çekimler sırasında hamileliğini gizlemek için bol giysiler giymiş. cannes film festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülü almış. filmdeki karakterlerin isimleri, meslektaşlarını oynayan aktörlerin gerçek hayattaki isimlerinin tersiymiş: ana karakter cathryn (susannah york tarafından oynanır), aynı şekilde susannah adında bir karakteri oynayan aktris cathryn harrison, ayrıca rene auberjonois "hugh" karakterini, hugh millais "marcel" karakterini ve marcel bozzuffi de "rene" karakterini oynar. film, uzak yazlık evinde kalırken kendini hayaletler ve halüsinasyonlar içinde bulan dengesiz bir çocuk yazarını takip ediyor.

    raymond chandler kitabından leigh brackett'in senaryosunu yazdığı, elliott gould'un oynadığı harika bir neo noir gizem-suç filmi the long goodbye (1973) altman filmi "melankolik bir hiciv" olarak nitelendirdi.

    1974 yılında thieves like us daha önce nicholas ray tarafından they live by night (1949) olarak çekilen edward anderson romanının bir uyarlaması.

    aynı yıl elliott gould ve george segal'ın bir çift kumarbaz olarak oynadığı california split (1974) filmini çekti.

    1975 yılında başyapıtı olan, 24 ana karakterli müzikal komedi-drama filmi nashville ile şimdiye kadar bir film tarafından en çok alınan altın küre (11) adaylığı aldı. keith carradine i'm easy şarkısıyla en iyi orijinal şarkı akademi ödülü (oscar) ve altın küre ödülü kazandı. beş günlük bir süre boyunca tennessee'de country ve gospel müzik işleriyle uğraşan çeşitli insanları takip ediyor ve replacement party'den başkanlığa aday olan popülist bir yabancı için düzenlenen bir gala konserini içeriyor. ayrıca john lennon öldürüldüğünde, hemen washington post'tan bir telefon almış ve demişler ki, 'bundan kendini sorumlu hissediyor musun?' ve 'sorumlu ne demek istiyorsun?' dedim. "şey, demek istediğim, bir yıldıza siyasi bir suikast olacağını tahmin eden sendin." ben de 'eh, kendimi sorumlu hissetmiyorum' dedim, ama 'ama uyarımı dikkate almadığınız için kendinizi sorumlu hissetmiyor musunuz?' dedim.

    1976 yılında arthur kopit oyunundan alan rudolph ile senaryosunu yazdığı revizyonist western filmi buffalo bill and the indians or sitting bull's history lesson ile altın ayı ödülü aldı.

    1977 yılında ingmar bergman'ın persona filminin de etkisi olan 3 women çekti. shelley duvall bu filmdeki rolüyle cannes film festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülü aldı. evet şu üçleme olarak görülenlerin üçüncüsü. bu arada persona da bir üçlemenin ilk filmidir.

    aynı yıl saturday night live da (1977) bir bölüm yönetti.

    1978 yılından 1991 yılına kadar 14 yılda 19 film yönetti. bunların 15 tanesinden bahsetmeyi gerek görmüyorum ama onlarında isimleri aşağıda.

    1978 a wedding
    1979 quintet
    1979 a perfect couple
    1979 health

    1980 popeye: komedyen robin williams ve shelley duvall oynadı. yapım, malta'da çekildi. yönetmen de dahil olmak üzere oyuncu kadrosu ve ekibin çoğu arasında ağır uyuşturucu ve alkol kullanımı kısa sürede kafayı bulmuş. filmi çok eskiden biliyorum, belki çocukken izlemişimdir bile hatırlamıyorum. yine de izlemem ama film çekmek için gidilen yerde kafaları çekip neredeyse filmi çekememek hoşuma gittiği için yazayım dedim. film, 20 milyon dolarlık bir bütçeyle dünya çapında 60 milyon dolar hasılat elde etti ve altman'ın yönettiği en yüksek hasılat yapan ikinci filmi oldu.

    1982 precious blood (tv filmi)
    1982 come back to the 5 and dime jimmy dean jimmy dean
    1982 rattlesnake in a cooler (tv filmi)
    1983 streamers

    1982'de altman, university of michigan'nda igor stravinsky'nin the rake's progress'inin bir prodüksiyonunu sahneledi ve burada aynı zamanda filmleri üzerine bir ders verdi.

    1984 yılında aynı üniversite'de philip baker hall'ın richard nixon'ı içgörü kazanmaya çalışan kurgusal bir rolde oynadığı secret honor filmini çekti. film tek mekan ve tek oyuncu var.

    1985 the laundromat (tv filmi)
    1985 fool for love
    1985 o.c. and stiggs
    1987 beyond therapy
    1987 basements (tv filmi)

    1987 aria (on farklı yönetmenin on kısa filminden oluşan ve her biri yönetmenin bir veya daha fazla opera aryasına görsel eşlik seçimini gösteren antoloji filminde louis de cahusac'ın librettosu jean-philippe rameau tarafından bestelenen "les boreades" bölümü yönetti)

    1987 the caine mutiny court-martial (tv filmi)
    1988 tanner '88 (18 bölüm)

    1990 yılında vincent and theo filmini yönetti. senaryoyu julian mitchell yazdı, başrolde tim roth oynadı. film, televizyon için 200 dakikalık uzunlukta bir mini dizi olarak yapıldı ve 138 dakikalık bir versiyonu sinemalarda yayınlandı. abd'de mütevazı bir başarı elde etti ve yönetmenin eleştirel dirilişinde önemli bir dönüm noktası oldu.

    1992 yılında michael tolkin'in yazdığı kara komedi filmi the player'i yönetti. cannes ve bafta da en iyi yönetmen ödülü aldı. en iyi film dalında altın küre ödülü (müzikal veya komedi) aldı. tim robbins hem cannes hem altın küre de en iyi erkek oyuncu ödülü aldı. açılış sahnesi en iyi filmlerden biridir. ilk izlediğim filmi bu olabilir sanırım.

    1993 yılından 2006 yılına kadar 14 yılda 13 film yönetti. bunların da 9 tanesi hakkında bilgi vermiyorum izlemeyeceğim.

    1993 yılında raymond carver'in dokuz kısa öyküsünden ve bir şiirinden frank barhydt ile senaryosunu yazdığı komedi-drama filmi short cuts filmini yönetti. altın aslan ödülü aldı. 22 ana karakterin eylemlerini hem paralel hem de ara sıra gevşek bağlantı noktalarında izler. şans ve şansın rolü filmin merkezinde yer alıyor ve hikayelerin çoğu ölüm ve sadakatsizlikle ilgili.

    filmde matthew modine, julianne moore, fred ward, anne archer, jennifer jason leigh, robert downey jr., madeleine stowe, chris penn, jack lemmon, frances mcdormand, lori singer, andie macdowell, buck henry, lily tomlin gibi bir oyuncu kadrosu yer alıyor. ayrıca oyuncu ve şarkıcı annie ross ve müzisyenler huey lewis, lyle lovett ve tom waits.

    1993-1996 great performances (3 bölüm yönetmiş)

    1994 pret-a-porter (paris moda haftası sırasında bir dizi uluslararası yıldız, model ve tasarımcı ile hiciv komedi-drama. filmde anouk aimee, marcello mastroianni, sophia loren, kim basinger, stephen rea, lauren bacall, julia roberts, tim robbins, lili taylor ve sally kellerman gibi geniş bir kadro yer alıyor. filmin almanca gösterimi için, alman tasarımcı karl lagerfeld'den "intihalci" olarak bahseden bir satır kaldırıldı. lagerfeld filmin kendi ülkesinde vizyona girmesine karşı mahkemeye başvurmuş olsa da, filmin alman dağıtımcısı senator film, referansı kesmeyi kabul etti ve vizyona planlandığı gibi devam edildi.

    1996 kansas city
    1997 gun (bir bölüm yönetmiş)
    1998 the gingerbread man
    1998 killer app (tv filmi)

    1999 cookie's fortune küçük bir kasaba mississippi'de işlevsiz bir aileyi ve zengin teyzelerinin intiharına verdikleri çeşitli tepkileri işleyen kara komedi filmi. oyunculardan bazıları glenn close, julianne moore, liv tyler.

    2000 dr. t and the women

    2000 yılında kasım ayında george w. bush seçilirse paris'e taşınacağını söylemiş, ancak seçildikten sonra teksas paris'i kastettiğini söyleyerek şaka yapmış. ayrıca bush devletten çıkarsa devletin daha iyi durumda olacağını söylemiş. ayrıca açık sözlü bir esrar kullanıcısıydı ve norml danışma kurulu üyesi olarak görev yaptı.

    2001 yılında julian fellowes'in jean renoir'in la regle du jeu'dan (oyunun kuralı) etkilenerek yazdığı kara komedi gizem filmi gosford park filmini yönetti. en iyi orijinal senaryo oscar ödülünü kazandı. altın küre en iyi yönetmen ödülü ve en iyi film bafta ödülü aldı. aynı yazar downton abbey dizisini yazarken başlangıçta bu filmin yan ürünü olarak planlamış ancak sonra filmden esinlenerek bağımsız bir seri olarak geliştirmiş.

    filmleri tipik olarak politik, ideolojik ve kişisel konularla ilgiliydi ve altman "kendi sanatsal vizyonundan ödün vermeyi reddetmesiyle" biliniyordu. sektördeki diğerlerini etkileyen ve filmlerinin çoğunu izlemesini zorlaştıran sosyal baskıları genellikle görmezden gelen "hollywood karşıtı" olarak tanımlandı. bir film yapımcısı olarak bağımsızlığının kendisine genel olarak yardımcı olduğunu söyledi:

    "yaşayan ya da şimdiye kadar yaşamış, benden daha iyi sarsılmış bir film yapımcısı olduğunu sanmıyorum. hiçbir zaman projesiz kalmadım ve her zaman kendi seçtiğim bir proje oldu. o yüzden daha ne kadar iyi olabilir bilmiyorum. moğol olmadım, kaleler inşa etmiyorum ve çok büyük bir kişisel servetim yok ama yapmak istediğim şeyi yapabildim ve çok yaptım."

    2003 yılında ırak'ın işgaline karşı çıkan not in our name bildirgesini imzalayan dilbilimci noam chomsky ve aktris susan sarandon da dahil olmak üzere çok sayıda tanınmış kişiden biriydi.

    2003 yılında the company filmini yönetti.

    2004 tanner on tanner (4 bölüm yönetmiş)

    2006 yılında a prairie home companion filmini yönetti (son filmi)

    filmlerinde en çok oynayan oyuncular:
    shelley duvall ve bert remsen (her biri 7 film); paul dooley (6 film); michael murphy (5 film); jeff goldblum, lily tomlin, lyle lovett, henry gibson, david arkin ve john schuck (her biri 4 film); elliott gould, tim robbins, carol burnett, belita moreno, richard e. grant, geraldine chaplin, craig richard nelson, sally kellerman ve keith carradine (her biri 3 film).

    beş kez en iyi yönetmen akademi ödülü'ne aday gösterildi ve new hollywood döneminden kalıcı bir figür olarak kabul edildi. yedi adaylığa rağmen asla rekabetçi bir oscar kazanmadı.

    2006 yılında "sanat biçimini defalarca yeniden icat eden ve hem film yapımcılarına hem de izleyicilere ilham veren bir kariyerin tanınmasıyla." akademi onur ödülü (oscar) aldı. ödülü meryl streep ve lily tomlin sundu. yönetmeni çağırmadan önce lily'nin kendisini meryl streep, merly'in liliy tomlin diye tanıtması ve yaptıkları konuşmayı aynı anda yapmaları yönetmenin filmlerine harika bir selam. kabul konuşması sırasında, yaklaşık on veya on bir yıl önce bir kalp nakli aldığını açıkladı. yönetmen daha sonra, belki de akademi'nin, önünde kırk yıl daha yaşayacağını hissettiği için, çalışmalarının gövdesini tanımakta erken davrandığını söyledi youtube aynı yıl 20 kasım'da öldü.

    ölmeden birkaç ay önce altman, film yapım tarzının arkasındaki nedenleri özetlemeye çalıştı:

    bu çalışmayı tiyatro ya da edebiyattan çok resimle özdeşleştiriyorum. hikayeler beni ilgilendirmiyor. temel olarak, davranışla daha çok ilgileniyorum. ben yönetmiyorum, izliyorum. seyircinin heyecanlanmasını bekliyorsam, heyecanlanmam gerekir. çünkü bir aktörden gerçekten görmek istediğim şey daha önce hiç görmediğim bir şey, bu yüzden onlara ne olduğunu söyleyemem. oyuncuları sıra beklememeleri için cesaretlendirmeye çalışıyorum. konuşmayı konuşma olarak ele almak. demek istediğim, iş bence bu. bir oyuncunun yapabileceğini düşündüğü şeyin ötesine geçebilmesi için rahat bir alan yaratmaktır.

    altman, filmleri berlin'de altın ayı, venedik'te altın aslan ve cannes'da altın palmiye kazanan üç yönetmenden biri (diğer ikisi henri-georges clouzot ve michelangelo antonioni)

    yönetmen alan rudolph, altman'a özel bir saygı duruşunda, onun film yapım tarzını "altmaesk" olarak adlandırıyor.

    nashville'de oyunculuk yapan charlie chaplin'in kızı geraldine chaplin ilk provalarından birini hatırlıyor:

    "senaryolarını getirdin mi?" dedi. evet dedik. "pekala, at onları. onlara ihtiyacın yok. kim olduğunu, nerede olduğunu ve kiminle olduğunu bilmen gerek" dedi. her saniye dolu dolu sahnede olmak gibiydi. vücudunda yaptığın tüm sirk hareketlerini onun için yapardın."

    ve filmlerindeki mizahı babasının filmlerine benzetiyor:

    "doğru şekilde komikler. eleştirel anlamda komik - dünyanın ne olduğu ve içinde yaşadığımız dünya. her ikisi de kendi tarzlarında birer dahiydi. gerçeklik deneyiminizi değiştirirler. onların dünyaları ve mizahları var. bu mizah çok nadirdir."

    tim robbins, yönetmenlik yönteminin bazı benzersiz yönlerini şöyle anlatıyor:

    yaramaz babanın "çocuk oyuncuları" oynamaları için serbest bıraktığı setlerinde eşsiz ve harika bir dünya yarattı. hayal gücünüzün teşvik edildiği, beslendiği, gülündüğü, kucaklandığı ve altmanlaştırıldığı yer. bob'un vahşi kalbinin serbest bıraktığı, okul bahçesinden beri çoğumuzun hissetmediği tatlı bir anarşi.

    paul thomas anderson 2007 yılında vizyona giren there will be blood filmini ona adadı.

    filmleri westernler, müzikaller, savaş filmleri veya komediler gibi çoğu film türünü kapsamasına rağmen, "tür karşıtı" olarak kabul edildi.

    etkilediği yönetmenlerden bazıları: paul thomas anderson, wes anderson, richard linklater, alejandro gonzalez inarritu, noah baumbach, safdie brothers, harmony korine, michael winterbottom, judd apatow ve david gordon green...

    yazının içinde de geçen en iyi 9 filmi:

    mash (1970)
    mccabe and mrs. miller (1971)
    the long goodbye (1973)
    nashville (1975)
    buffalo bill and the indians (1976)
    3 women (1977)
    the player (1992)
    short cuts (1993)
    gosford park (2001)

    kaynak wikipedia, imdb, youtube