• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
rosemary's baby - roman polanski
genç bir çift, rosemary ve tanınmak için çırpınıp duran bir aktör olan kocası guy, new york'taki kötü şöhretli eski bir binaya taşınırlar.
rosemary yeni yaşantısından tedirgindir. komşu evlerden tuhaf seslerin geldiği bir ortamda, bir gece rüyasında şeytansı bir varlık tarafından tecavüze uğradığı görür. ardından hamile kalır. bu arada broadway'de güzel bir rol kapan guy'un kariyeri yükselmeye başlar.


  1. bilinçaltıma girip hayatımı alt üst eden bir filmdir.

    filmi izleyenler çiçeği burnunda çiftimizin ilk gittikleri komşu ziyaretini hatırlayacaklardır.

    2 sene önce tanıştığım japon bir aile beni evlerine davet emişti. evlerinde gördüğüm ilk manzara evin dekorasyonunun neredeyse castevet çiftinin evinin dekorasyonuna benzemesiydi.

    daha ilk dakikadan s*kmeseler bari psikolojisine girdim zaten. bir de ailenin çocuğu yok veya yaşlı insanlar. böyle olunca insan daha da tırsıyor.

    bir de evin reisi tıpkı roman castevet gibi koltuğuna oturmaz mı ve o koltuk da roman'ın koltuğuyla aynı şekilde ve aynı pozisyonda bulunmaz mı...

    işte bu film yüzünden bu insanlar beni anca silah zoruyla evlerine davet edebiliyorlar. anladığım kadarıyla çok da iyi insanlar ama insan tırsıyor işte. mesela adamın yemekleri çok güzel "x bey yine döktürmüşsünüz" diyorum (japonca olarak tabii, lol) adam "lan keranacı o zaman neden seni anca silah zoruyla eve davet edebiliyoruz?" diyor.

    diyemiyorsun ki "şu evin dekorasyonunu ve oturma alışkanlıklarınızı değiştirin gözünüzü seveyim" diye... neyse bir gün bu aile ile bu filmi izlemek istiyorum kısmet olursa.