1. sabancı üniversitesi'nin istanbul'da olmadığını başta anlamak gerek. çok ilginç bir yere kurulmuş olan güzide üniversitedir.

    öğrencilere, aslında okulda bulunan her kişiye sağladığı olanaklar gerçekten çok fazla, kullanmayı bilmek gerek.
    öğrenci profilinden bahsedersek - bu arada ben şu an bu üniversitede okumaktayım - sandığımdan daha az beynini kullanmayan tip var ama ne yazık ki hala amfilerde, dersi dikkatlice dinleyip not aldığımda "bir şeyi yanlış mı yapıyorum acaba?" diye düşünmüyor değilim (diğer öğrencilerin %70'i dersler ile soğuk bir ilişki içindeler).
    bununla beraber az önce de belirttiğim gibi gerek yurt dışı imkanları gerekse size sağladığı destek ile kendinizi geliştirebileceğiniz mekan (sorun bakalım sen şu ana kadar ne halt yedin diye ^^).

    he bir de hep iyi hep iyi demiyorum, bazen öyle hatalar yaparlar ve de sizin sabrınızı zorlarlar ki fena sinirlenirsiniz.

    edit: üniversiteyi eleştireceğim şimdi de. izole olan ortamdan dolayı rahatsızlanabilirsiniz. okula gelmeden önce bu uzaklığın bilincindeydim ve soyut ortamı severek geldim. tek başıma kalmak, yalnız yürümek, dinlenmek, bunları gerçekten çok sevdiğimi belirtmek isterim ki hala yapıyorum. bir sorun var, bu izole ortam sizi hayattan soğutabiliyor. ne kadar ben kendi halimde takılırım ve beni kimse etkilemez diye düşünseniz bile bunu gerçekleştirmeniz basit değil. okul soyut şeylerden elini eteğini çekmiş, soyuttan kastım kültür, din, yazılı olmayan kendi toplumumuzda süregelen kurallar vb. bunlar benim bir hayatımın parçası olduğu için şu an burada, bazen pek fazla düşünce içerisine giriyorum. bu konuyu dün bir arkadaşımla konuştuk. aslına bakarsanız benim düşüncelerime tercüman oldu. bunları bana bir de o anlattı. okuldaki insan profili neredeyse aynı, 10 kişiden 7-8 i aynı arkadaşlar, aynı giyiniş, aynı gerizekalılık, aynı boşluk, aynı salaklık, aynı umursamazlık, aynı düşüncesizlik, aynı gösteriş meraklılığı. ben çok iyiyim, çok güzelim diye demiyorum, bu yönde bir düşüncem yok zaten ama akıl ve mantığa aykırı birçok şey görüyorum burada. daha önce pek ilgimi çekmese de veya çekse dahi "bunlar beni çok etkilemiyor yahu" desem bile fark ediyorum ki etkilemiş. okuduğumuz kitaplar işlediğimiz derslerin konuları, hani evet, doğru, farklı şeyler işliyoruz ve bakış açımızı olabildiğince genişletiyoruz. söyle bir şey de var ki aslında pek de doğru olmayan, o konuya gelene kadar binlerce düşünce barındıran aşamaları atlamak gibi sıkıntılar var. bu çok da "normal" olmayan konular meşru hale getiriliyor ve gerçekten "normalmiş" gibi düşünülüyor. bununla beraber yemekhane. değinmek dahi istemiyorum, tek yemekhane değil direkt okulun yemek sorunu. kafeler falan fasa fiso arkadaşlar, ben az yemek yemedim kafelerde ama son 3 haftadır ilgimi çekiyorsa allah belamı versin. ortada bulunan köpüklü kafe harici yerlerde yemek yenmiyor, şahsi fikrimdir, bu tartışılabilir ama yemekhane konusu daha bi müsait tartışmaya. pahalı ve güzel değil. eskiden beri yemekhanede düzenli şekilde yemek yiyen biri olarak burada, yemekhane bana daha soğuk geliyor. tabi babam sağolsun olayım olmadığı için araba da yok. hal böyle olunca sıkıntı çekebilirsiniz. senin derdini s*keyim diyenler olabilir. bakış açım bu şekilde sevgili youserlar, iyi düşünüp gelin.
  2. çok fazla içselleştiremediğim okulu'm'. evet okul istanbul'da değildir. bundan dolayıda gürsel taşımacılık okulun shuttlerını düzenlemektedir. çok abez fiyatlara kadıköy, taksim gibi yerlere gidebilirsiniz. yemekhanesi belki de ülke deki en kötü üniversite yemekhanesidir . soğuk yemekler pişmemiş yemekler vs vs . ve tabiki bunlardan dolayı okul içindeki kafelerin uçuk yiyecek fiyatları da işin cabazı . peki tüm bunlar olurken ne oluyor öğrencilerin umrunda mı ? aslında çoğu kesimin değil. zengin olanın çok zengin olduğu bir okuldan bahsediyoruz. gerçi bu sene başında bi imza kampanyası başlatıldı fakat ne oldu sonuç ? rektörün cevabı : ilgileniz. peki ilgilenildi mi ? tabii ki hayır. kampüs deri saniyede olduğundan kampüste inanılmaz bir deri kokusu oluyor bazen. inanın nefes alamıyorsunuz. peki hiç mi iyi yanı yok abicim o zaman ne diye bu kadar yüksek sıralamalarda ? olmaz olur mu. yurtdışı imkanları exchange programları belkide ülkedeki en iyi üniversitedir. imkanı çok fazla olan bi okul .öğrencilerin çoğu takmıyor zaten dersleri falan. o yüzden eğer yukarıda saydıklarıma katlanabilirim diyorsanız kesinlikle tercih listesine yazın .

    son bir not : unutmayın, hiç kimsenin ilk tercihi sabancı değildir. koç olmaz sabancıya gelinir.
  3. sabancı üniversitesi mükemmel eğitiminin yanında hazırlık sınavının zorluğuyla da ünlüdür.
    bunun bug'ını buldum. sabancı mezunuyum. ne ielts e ne toefl a ne de sabancı'nın hazırlık sınavına girdim.
    başka bir üniversitede başladım, 2.sınıfta sabancı'ya yatay geçiş yaptım. ilk girdiğim okulun basit hazırlık sınavını kabul ettiler.
    bu küçük kurnazlığımın dışında, sabancı üniversitesi kampüsüyle, eğitimiyle bambaşka bir okuldur. son zamanlarda yurt sıkıntısı ve kontenjan sıkıntısı çektirse de gerek hocaların kalitesiyle gerek sosyal aktiviteleriyle en iyi okullardan biridir. zorunlu cip adında bir dersi vardır, burada 1 yıl boyunca bir sosyal sorumluluk projesinin parçası olursunuz. seçtiğiniz projeye göre ( bu barınakta hayvanlarla ilgilenmek, her hafta huzur evi ziyaret etmek, engelli çocuklarla vakit geçirmek vs) haftada bir bu sorumluluğunuzu yerine getirmekle yükümlüsünüz. bir de metin kunt diye bir biraz yaşlı tonton hoca vardır ki, bugün bir şey daha öğreneyim şu hayatta diye düşünüp hiçbir dersini kaçırmak istemezsiniz.
  4. ilk tercihim olan okulum. her zamanda hayatımda verdiğim en doğru kararlarından biri olduğunu düşünürüm. kampüs imkanları çok fazladır, hatta bu konuda türkiye'nin en iyisi diyebilirim, hafta içleri istanbul dışında bir hayat sürmeyi problem olarak görmüyorsanız kesinlikle önerebilirim, onun dışında her üniversitede olduğu gibi sabancının da sorunları vardır ancak diğer üniversitelere de gittikçe sabancı'da bunun minimuma indirgendiğini göreceksiniz, derse ilgisiz birçok öğrenci barındırılması da sıyrılmanız yönünden sizi oldukça olumlu olarak geri dönebiliyor ayrıca. insanları nasıl gördüğünüze bağlı olarak da değişebilir ama benim en yakın arkadaşlarım ya burssuz ya %25 burslu onlardan farkınız tamamen sisteme dayanan bir sınava daha fazla çalışmış olmanız sadece. başka bir konu daha olarak öss verilerini incelediğinizde sabancı'nın 2007 yılına kadar taban puanlarında koç'u ezdiğini rahatlıkla görebilirsiniz bu tamamen o andaki öğrencilerin tercih trendine göre değişen bir durum taban puanlarda geriye düşmesinin temel sebebi de saçma sapan burs politikalarıydı bu seneden itibaren o konuda da güzel bir iyileştirmeye başladılar ve daha ilk senesinde çok olum sonuçlar aldılar, üniversitenin sitesinden inceleyebilirsiniz o yüzden dediğim gibi tercih yapmadan önce mutlaka detaylıca araştırın gezin görün, bana da mesaj atın istediğiniz her konuda memnuniyetle bilgi verebilirim.
    ulsa