sandviç, iki ekmek dilimi arasına yerleştirilen et, peynir, marul çeşitli soslar ya da başka gıda maddeleriyle hazırlanan yiyecek.

tembel yiyeceğidir.

tutkulu insanların yiyeceğidir. açsındır. ama o an yaptığına yemek için bile ara vermek istemiyorsundur. imdada sandviç yetişir. seni yaşamından mahrum etmez.

pratiktir. ne giyse yakışır. içine ne konduğunun önemi yoktur, o hep lezzetli olur.

yaratıcılığı artırır.

sandviç büyük bir olasılıkla et ve ekmek kadar eskidir. ancak ona sandviç denmesi 18. yüzyılda ortaya çıkmış.

ilginç de bir hikayesi var.

sir edward montagu, kral iii. henry’e ilk fili hediye etmek için sandwich köyünü tercih etmiş ve buradan londra’ya fili götürmüş. bunun üzerine kral montagu’ya kont manasına gelen 1. earl sandwich ünvanını vermiş. toplamda on bir tane sandwich kontu olmuş. ama sandviçi icat edeni 4. sandwich kontu john montagu imiş.

john montagu büyük büyük babasının aksine serseri ruhlu biriymiş. zamanının çoğunu kumar masalarında geçirirmiş. bir gün uzun saatlerin sonunda karnı acıkmış, o sırada ardı ardına oyun kazanmaktaymış. garsondan bir parça et istemiş ama bunu iki dilim ekmeğin arasına koymasını söylemiş. ondan sonra da bu fikir çok tutulmuş ve arkadaşları da ‘’sandwich’inkinden istiyorum’’ demeye başlamışlar. ve böylelikle sandviç önce ingiltere sonra da tüm dünyaya yayılmış.