1. "saudi" aramco'dan onceki tarihcesi bence farklidir, o yuzden ayri baslik altinda tartisilsa yeridir.

    bugun petrolun anavatani gibi gorunen arabistan'in petrolun ilgi alanina girmesi aslinda epey gecikmelidir. nerdeyse 100 yil kadar hem de. birinci dunya savasindan sonra iran ve irak'ta petrol cikarmaya baslayan ingilizler bile arabistan'i uzun sure bi petrol kaynagi olarak ciddiye almamistir. o zamana dek tum dunyanin petrol ihtiyacinin yaklasik %70'ini saglayan, ve kendi petrolunun bollugunun yarattigi sorunlar ile bogusan abd'nin de gidip ortadogu'da petrol aramak gibi bi derdi hic olmaz uzun sure.

    amerikalilar icinde ilk hamle, standard oil'in dagitilmasi sonucu kendi topraklarindaki uretimi yetersiz kalan ve bu yuzden disariya acilmaya calisan socal (`standard oil of california`)'den gelir. 1932 yilinda bahreyn'de petrol bulduktan sonra, john philby haric, o zamana dek kimsenin petrol bulmayi ummadigi arabistan'da da petrol aramak icin yavru sirketleri california-arabian standard oil'i (casoc) kurarlar. ancak uzun sure tum cabalari bosa cikar, finansal olarak sikintiya girerler. 1936 yilinda texaco (bagimsiz, `standard oil` ile alakasi yok) bunlarin imdadina yetisir ve casoc'un %50'sini satin alarak socal'e ortak olur.

    1938 yilinda ilk ciddi petrol kesfi yapilir. 1944 yilinda sirketin ismi casoc'tan aramco'ya (arabian-american oil company) cevrilir. yalniz bu isimlendirmeler yaniltmasin, sirketin sahipleri tamamen amerikalidir ve araplarla hic bir baglari yoktur, tipki anglo-persian oil company'nin iran ile, turkish petroleum company'nin turklerle, iraq petroleum company'nin iraklilarla hic bi baginin olmamasi gibi.

    isim degisiminden sonra da isler umuldugu gibi gitmez, casoc batmaya meyilli bir girisim gibi durur. ancak 2. dunya savasi dunyadaki tum dengeleri degistirmis, ve petrolun onemi tartisilmaz hale gelmistir. farkedilecegi uzere savasi petrol rezervlerini kontrol eden ulkeler kazanir ve petrole ulasimi olmayan almanya ve japonya savasin sonralarina dogru petrol yetersizligi nedeniyle ucaklarini havalandiramaz bile. hatta kuzey afrika'da yakitsizlik yuzunden kamyonlarini develere cektirmisleri vardir, o derece. dolayisiyla savasi kaybederler. amerikan hukumeti de gelecekteki herhangi bi savas ihtimaline karsin rezervlerini koruma altina almayi oncelik haline getirir. kendi petrollerini kullanmak yerine disardan petrol bulmak icin sirketlerine gerekli tum tesvikleri saglar.

    1948 yilina gelindiginde casoc'un cazibesi iyice artmis, ve arabistan'in devasa petrol rezervlerine hakim oldugu anlasilmistir. petrolun kokusunu alan jersey (standard oil of jersey, daha sonraki adiyla exxon) aramco'ya ortak olmak ister. yillardir tum ceremeyi cekmis ve sonunda buyuk odulu elde etmis olan socal muhendisleri jersey'in hazira konmasina itiraz ederler. ancak jersey'in economik gucu agir basar ve 1948 yilinda aramco %30 socal, %30 texaco, %30 jersey + %10 socony vacuum (sonraki adiyla, mobil) oraniyla 4 amerikan sirketi arasinda paylasilir.

    1950 yilinda gelindiginde sirket resmen para basmaktadir. meshur marshall plani cercevesinde avrupa'nin yeniden ayaga kaldirilmasi surecinde arabistan petrolu cok onemli yer tutar. bu sirada kral ibn saud da ihya olmaktadir tabi, gelirin cok cok cok kucuk bi kismini almasina ragmen. oyle ki gostermelik atip tutarken israil'in kurulusuna bile mudahale etmez, hatta dolayli olarak destek olur.

    bu sirada venezuela'da, o zamana dek ulkenin petrolunu amerikalilara peskes cekmekte olan diktator juan vicente gómez'in olumu ile beraber bazi ciddi degisimler vuku bulmaktadir. 1943 yilinda, hukumetin petrol gelirlerinin %50'sine el koymasi yasalasir, ve bu gelisme deyim yerinde ise essegin aklina karpuz kabugu dusurur. (burada irkcilik yapmak istemiyorum ama petrol tarihini okudukca bu araplara essek demekten de kendimi alamiyorum, kusura bakmayin.) 1950 yilinda, ibn saud ayni taktige basvurarak aramco'nun karinin %50'sine ortak olur.

    bu sirada sirketin merkezi new york'tan dahran'a tasinir. ilerleyen bir kac yilda halen dunyanin en buyuk petrol rezervi olan devasa ghawar petrol yatağı kesfedilir. bu oyle boyle bir petrol yatagi degildir, insanin aklini ucuklatir.

    1973 yilindaki arap-israil savasindan sonra amerikalialr ile suudiler arasindaki ipler iyice gerilir; kral, aramco'nun once 25%'ini, sonra %60'ini, 1980 yilinda ise tamamini kontrol altina alir. amerikalilar bu surecte calismaya ve araplarin petrolunu cikarmaya devam etmektedirler.

    1988 yilinda sirketin ismi saudi arabian oil company olarak degistirilir, yani amerikan ibaresi isimden cikartilir, ve sirketin tum kontrolu suudilere gecer. amerikan izleri sirketin kisaltmasinda yasamaya devam eder sadece; `saudi aramco`.