• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.79)
Yazar trevanian
şibumi - trevanian
rus bir anne, alman bir babanın çocuğu olan nicholai hel kağıtla bile adam öldürme yeteneğine sahip, son derece komplike ve inanılmaz derecede güçlü bir insandır. japonyada bir bilgeden go oyunu öğrenir. bir çok dili kendi anadili gibi bilir. hisleri o kadar kuvvetlidir ki fotoğrafı bile çekilemez.
bir çok düşmanı olan hel en sonunda emekli olur ve şatosuna çekilir. zamanını mağaracılıkla ve bahçesinde geçirirken istemeden de olsa bir dostuna borçlu olduğu için bir olaya karışır. bu olay onun hayatını derinden etkiler. kontrolünü kaybeder. artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktır.


  1. ''ben çok seyahat ettim,dünyayı avucumun içinde çevirdim ve bir şeyi iyi anladım.insanı en mutlu eden şey, ihtiyaçları ile varlıkları arasında bir denge bulunmasıdır.bütün sorun,bu dengenin nasıl sağlanacağı.insan bunu belki varlıklarını çoğaltıp ihtiyaçlarının düzeyine çıkartarak sağlayabilir ama bu budalalık olur.bunu yapmak arada birsürü doğa dışı sey yapmayı gerektirir,pazarlık etmek gibi, çalışmak gibi,çabalamak gibi. öyleyse? öyleyse akıllı bir adam dengeyi ihtiyaçlarını azaltarak, yani onları varlıkların düzeyine indirerek sağlar. bunu yapmanında en iyi yolu bedava olan şeylerin değerini bilmektir.dağların, kahkahanın, şiirin, bir dostun verdiği şarabın,yaşlı ve şişman kadınların... bakın bana ! ben elimdekilerle cok mutlu olmayı bilen biriyim. bütün mesele elimdekileri yeteri kadar çoğaltmak..
  2. son derece sürükleyici çok çeşitli kurguları olan bir kitaptır.

    !---- spoiler ----!

    nicholai hel, ajan olduğunu düşündüğü ve kendisine yakınlaşmaya çalışan kadına, "merhaba ben nicholai helm" der, kadınsa "merhaba bay hel" der. kadın sonraki m harfini es geçmiştir, zira kadın zaten adamı tanıdığı için onun söylediğine dikkat etmemesine sebep oluyor ve kahramanımız şüphesinin doğru olduğunu anlıyor.

    !---- spoiler ----!
  3. o kadar etkiler ki, go ya başlarsınız, nicholai alexandrovitch hel abimize özenip paranikko diye saçma sapan bir nickname alırsınız. okuyun okutun.
  4. !---- spoiler ----!

    zevklerim var ama iştahlarım yok, gülüyorum ama çok seyrek gülümsüyorum, beklentilerim var ama umutlarım yok, esprilerim var ama mizahım yok, atak biriyim ama hiç cesaretim yok, açık sözlüyüm ama içtenliğim yok, çekiciliği güzelliğe tercih ederim, rahatlığı da yararlılığa tercih ederim. güzel kurulmuş bir cümle, anlamlı bir cümleden çok daha iyidir. her şeyde yapaylığı tercih ederim.

    !---- spoiler ----!

    şibumi böyle bişey işte.
  5. bu kitabı okuyup yazarla sevişmeyi düşünen kaç hatun olmuştur acaba diye merak ettirir^:swh^
    !---- spoiler ----!

    "ben çok seyahat ettim, dünyayı avucumun içinde çevirdim ve bir şeyi iyice anladım. insanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge bulunmasıdır. bütün sorun, bu dengenin nasıl sağlanacağı. insan bunu belki varlıklarını yükseltip ihtiyaçlarının düzeyine çıkararak yapabilir. ama bu budalalık olur. bunu yapmak, arada bir sürü doğa dışı şeyler yapmayı gerektirir. pazarlık etmek gibi, çalışmak gibi, çabalamak gibi. öyleyse? öyleyse akıllı bir adam dengeyi, ihtiyaçlarını azaltarak, yani onları varlıklarının düzeyine indirerek sağlar. bunu yapmanın da en iyi yolu, bedava olan şeylerin değerini bilmektir. dağların, kahkahanın, şiirin, bir dostun verdiği şarabın, yaşlı ve şişman kadınların, bakın bana! ben elimdekilerle mutlu olmayı çok iyi bilen biriyim. bütün mesele elimdekileri yeteri kadar çoğaltmak

    !---- spoiler ----!
  6. hafızamdan kazınan sahnelerden biri nicholai hell öncülüğünde fransa'nın güneybatı yöresinden başlayıp uluslararası kabul gören eylem biçimidir.

    (bkz: volvo dövmek)
  7. 3-4 yıl önce okumuştum, ayda bir iki kitap okumaya çalışan biriyim benzer tarzda yazılıp da şibumi kadar sevdiğim bir kitap olmuyor, olamıyor. daha sonra gene trevanian'ın katya'nın yazı ve infazcı romanlarını da okudum. sevdim, fakat bir şibumi değil...

    gördüğüm en sıkıcı kapak tasarımlarından birine sahiptir. içeriğine güvenmişler, kapağı salıvermişler...

    la cagot beni en çok güldüren roman karakteridir. en son çavdar tarlasında çocuklar'da holden'ın sesli güldürdüğü olmuştur, fakat la cagot'un mağarada hel ile yaptığı diyaloglar resmen kahkaha attırmıştı.

    hel ise yarı tanrı bir karakter, fakat özellikleri çok üst düzey özellikler olmasına rağmen imkansız bir kahramanlık yok. yani süperman gibi havalarda uçmuyor. evet adam öldürme teknikleri, seks teknikleri, en ufak hareketi algılaması, dil öğrenme yeteneği ve şu an aklıma gelmeyecek bir sürü becerisi var; ama mucize yok. gelmiş geçmiş en efsane süper kahraman olmayan süper kahraman diyebiliriz...

    bu durum kitabın filme uyarlanma işini de imkansıza sürüklüyor. böyle bir karakteri hakkıyla oynayacak oyuncu yok. zaten tip olarak da kitapta tasvir edilen hel karakterine yaklaşmak zor. illa ki birilerinin aklından geçmiştir kitabı filme uyarlamak, ama zor...

    yeterince unuttuğum zaman mutlaka tekrar okuyacağım romandır aynı zamanda.
  8. "şibumi; sıradan, olağan, görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. o kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. o kadar dokunaklı bir olay ki, sahici olmasına gerek yok. şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçak gönüllülük demek."

    !---- hafif spoiler olabilir ----!

    kitabı okuma listeme koyarken bir çok yorumda mağara bölümünün uzunluğundan hatta daha ileri giderek gereksizliğinden bahsedilmişti. kitabı epey sonra okuyabildim ve okurken, bu yorumlar çıkmış aklımdan, bittiğinde hatırladım. "o uzun, gereksiz dedikleri bölüm neresiydi ki ben niye fark etmedim" diye düşünürken buldum kendimi. o kadar güzel, derin bir eserdir ki görece sıkıcı mağara bölümünün bile nasıl geçtiğini anlayamazsınız.

    !---- hafif spoiler olabilir ----!
    ru
  9. (bkz: rodney whitaker)

    özelde 80'li yıllar öncesinde avrupa ve birleşik devletler halkları üzerine, genelde ise insan davranışları üzerine müthiş ince tespitler barındıran bence 'kült'lerden... bu kitabı basit macera ya da polisiye roman gibi irdelemeden, hızlıca okumak kendinize yapabileceğiniz büyük kötülüklerden bir tanesi.

    yazarın 'bence' tepe noktasına ulaştığı romanı ise: (bkz: the crazy ladies of pearl street)
  10. bir kere okumanın asla yetmeyeceği zamanı geldiğinde ele alınıp tekrar tekrar okunması gereken kitaplardan. ayrıca hiç bir zaman hakkettiği değeri göremeyen efsane karakter nicholai helin gençliğini ve olgunlaşma sürecini ele alan trevanian a (bkz: rodney william whitaker) saygı niteliğinde çok güzel bir devam kitabı vardır (bkz: satori) .