1. jüri ya da final günü sabahın ilk ışıkları ile gördüğün renktir sıçtın mavisi. hiç uyumamışsındır (20-40 saat arası değişir) daha renderlar alınacak ve çıktı sırası beklenecektir. şöyle bi kestiriversem mi acaba dersin, sonra bilgisayarındaki sıçtın mavisine bakıp vazgeçersin. millet götünü devirmiştir şimdi uyuyordur diye küfretmeye başlarsın. sıçtın mavisi dışarda koyulaşır ekranda aynı kalmaktadır. zaman daralır göt tutuşur yukarıdaki sıçtın mavisine siyah ekliyordur. çıktı falan almaya koşarsın arkandan ispanyol eşeği koşarcasına. böyle böyle devam eder. sıçtın mavisi belli bir koyuluğun üzerine çıktıktan sonra içki, jüriye sövme ve yatıp uyuma kısımları başlar.
  2. "bunu içmeden uyuyamıyorum."
  3. perdeyi araladığımda gördüğüm renktir, vize ve finallerde hunharca ders çalışırken, görmek istemediğim mavi tonudur.

    edit: vizelerin yaklaştığı geldi aklıma, kapattım perdeyi.
  4. termodinamik vizesi oncesi uyku acilsin diye sabah kosusu yaptiran, sonucun ne oldugunu artik bildigin icin ayri bir sempati beslenen renktir. susarsiniz, yuzunuzde bir tebessumle sinava kosarsiniz. öyle muhteşem bir renktir.
  5. bir renge verilebilecek en guzel isim.
  6. sol framede görünce sitenin bir özelliği sandığındaki renk. mesaj kırmızısı ile iyi bir ikili olabilirdi.
  7. mimarlıkta her şeyin bitmek üzeredir ama pencereyi açarsın ve bu rengi görmenle aklına mükemmel başka bir fikir gelir. çok beğenileceğine emin olduğun bu yeni form ve tasarımın kesit görünüş planlarını derse kadar yetiştirmeye çalışmak mı yoksa bitirmek üzere olduğun ama içine sinmemiş olan eskisine kalsın diyip yatıp uyumak mı ikilemini yaşarsın. genelde şurda az işim kaldı deyip eskisine devam edersin yine de ders saatine kadar işin sürer uyuyamazsın. berbat geçen bi jüri sonrası yine okul bırakma hayalleri kiralık kafe bakmalar part time iş ilanları derken bi sonraki gece de uyuyamayıp aynı rengi görürsün. bu böyle sürüp gider.
    wtf